İstanbul polisinin geçen yıl haziranda sahte belgeler düzenleyen bir çeteye yönelik yaptığı operasyon, özel yetkili mahkemeleri de kapsayan yargıdaki rüşvet skandalını ortaya çıkarttı.
Çete soruşturmasında polisin yakaladığı adliye zabıt kâtibi B.K’nın itirafları ile bazı hâkim, savcı ve adliye çalışanlarının rüşvet ağına karıştıkları tespit edildi. Etkin pişmanlıktan yararlanan B.K, yanında çalıştığı savcı M.Ü.’nün 50 bin liradan dosyalara baktığını ileri sürdü. Olayla ilgili soruşturma açıldı.
İstanbul polisi 4 Haziran 2011’de kamu görevlilerini rüşvete bağlayarak sahte belgelerle diploma veren, silah ruhsatı tedarik eden bir suç şebekesini çökertti. Çeteyi çökertmek için bu kişilere yapılan fiziki takip ve telefon dinlemeleri bir başka skandalı daha gün yüzüne çıkardı. B.K, emniyet ve savcılık ifadelerinde çeşitli adliyelerde görevli bazı savcı ve hâkimlerin çete lideri V.K’dan rüşvet aldığını itiraf etti. Etkin pişmanlıktan faydalanan ve serbest bırakılan B.K., çete lideri V.K’yı, kâtipliğini yaptığı adliyede görevli Cumhuriyet Savcısı M.Ü’nün yanına gelip gitmesiyle tanıdığını söyledi. B.K. ifadesinde çete lideri ile savcının ilişkisini şöyle anlattı: “V.K. isimli şahıs her geldiğinde elinde muhakkak birtakım dosyalar olurdu. Bu dosyalar ile ilgili olarak savcı beyden illegal taleplerde bulunarak dosyanın lehlerine çözülmesini isterlerdi. Karşılığında savcı beye para teklif ederlerdi. Ben savcı beyin şahısları terslediğini veya tekliflerini reddettiğini görmedim.”
‘50 binden aşağı olmazdı’
İfadesinde rüşvet ile ilgili dosyaların sadece M.Ü’nün bulunduğu adliyede görülen davalarla sınırlı olmadığını belirten B.K, başka savcılıklardan gelen evrakların da V.K. isimli şahıs tarafından savcı M.Ü’ye getirildiğini anlattı. B.K. rüşvet çarkının nasıl işlediğine dair şu örneği verdi: “Bir gün savcı bey bana V.K’nın savcıya verdiği ve çözülmesini istediği dosya ile ilgili olarak (...) adliyesine gitmemi ve bu dosyayı orada hâkimlik yapan T.K’ya vermemi istedi. V.K dosyayı getirdiğinde işin çözülmesi karşılığında savcı beye para teklif etmişti. Aradan zaman geçtiği için tam miktarı hatırlamıyorum fakat şahsın getirdiği dosyalar basit konular değildi. Konuştuklarında en az 50 bin veya üstü şeklinde paralardan konuşuyorlardı.”
Rüşvet karşılığı beraat kararı verdi
Zabıt kâtibi B.K para karşılığında tutuklanması gerekenlerin nasıl serbest bırakıldığını ise şu örnekle anlattı: “A.Y’nin kardeşi M.Y’nin firari olduğunu ve ifade vermesi gerektiğini, fakat tutuklanmaması gerektiğini istediklerini söylediler. Ben de şahıstan M.Y’nin bilgilerini aldım ve savcı M.Ü’ye odasında anlattım. Ertesi gün savcı bey bana ‘Dosya asliye cezada, hâkimi N.T, ben bir üye hâkimle görüştüm, konuyu çözebileceğini ve asliye ceza hâkiminin kendisini kırmayacağını söyledi. Şahıslardan 20.000 euro alıp gel’ dedi. Durumu aracı S.Y’ye anlattım. Tamam dedi. S.Y. beni kafeye çağırdı. Siyah bir poşet içerisinde 24.750 euro para verdi. 4.750 euroyu kendim aldım. 20.000 euroyu savcı M.Ü.’ye verdim. Savcı bana ‘Perşembe günü söyle onlara mahkemeye gitsinler, avukat götürmesinler, ifadesini alıp bırakacaklar’ dedi. Daha sonra S.Y. beni aradı ve M.Y’nin tutuklandığını, 50 adamla adliyeye geldiklerini, hesap soracaklarını söyledi. Hemen savcı M.Ü.’nün yanına gittim. ‘Nasıl olur’ dedi. Yarım saat sonra beni çağırdı ve ‘Hâkimle konuştum. Bana M.Y. ve avukatı mahkeme esnasında tabir yerinde ise gider yapıp kaba konuştuklarını, bu nedenle tutukladığını, eğer gerekirse mahkeme gününü erkene alıp serbest bırakabileceğini söyledi’ dedi.”
Hâkimin oğlu da takibe takıldı
25 Mayıs 2010’da B.K. ve çete lideri V. K. arasındaki telefon konuşmasında, çete lideri iki kişinin ifadeden sonra tahliye edilmesi isteniyor. Bir diğer konuşmada ise B.K., dosyanın ağır cezada olduğunu belirterek, “Orda da he orda da kiminki var biliyor musun, Ü... varya Ü... Bizim burda Ü.., onun şeyi var” diyor. B.K.’ya çete lideri V.K’nın cevabı ise şöyle: “Banko yani...” Bir başka dinleme kaydında ise B.K. ve (...) Adliyesi’nde görevli hakim T.K’nın oğlu A.O.K görüşüyor. Hâkimin oğlu bir iş için (...) Adliyesi’ndeki hâkimi rüşvet karşılığında razı etmeye çalıştığını anlatıyor: “Hâlâ hâkim bekliyorum öğle arası ya,…, bunu alma ihtimalimiz var bekliyorum o yüzden hâlâ. Şimdilik yüzde 50. Bir konuşalım yüzde 75’e çıkar.”
RADİKAL