İstanbul Halkalı'da 5 yıl önce servis aracını bombalayarak 5 askeri şehit etmekten yargılanan PKK'lılar hakkında karar çıktı.
İkisi 7 kez müebbet olmak üzere 13 sanığın tamamı ceza aldı. Ancak farklı tarihlerde tahliye edildikleri için hiçbiri cezaevinde değil. Bombacıları yakalayan Terörle Mücadele polisleri ise 15 aydır hapiste.
İstanbul Halkalı'da 5 yıl önce askeri servis otobüsüne düzenlenen ve 5 askerin şehit olduğu bombalı saldırıyla ilgili dava önceki gün sonuçlandı. 13 sanığın yargılandığı davada 2 sanık 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken diğer sanıklar farklı cezalar aldı. Ancak tutuklular Ergenekon ve KCK sanıklarının tahliyesi için çıkarılan yargı paketleri kapsamında tahliye edildiği için cezaevinde kimse bulunmuyor. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ‘terör örgütü PKK mensubu' dediği ve müebbet hapis verdiği Seyithan Özer ile Mehmet Kazım Sevim, olayın yıldönümü olan 22 Haziran 2015'te serbest kalmıştı. Tahliye olan bütün sanıkların kaçtığı iddia ediliyor. Benzer durum 2011'de Hizbullah davasında da yaşanmıştı.
Asıl ilginç nokta ise 22 Haziran 2010'daki bombalı saldırının sorumlularını yakalayan polislerin 15 aydır hapiste olması. Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ve ekibi, saldırının ardından yoğun bir çalışma sonucu eyleme karışan sanıkları yakalayıp adalete teslim etmişti. Tutuklu polisler hakkında henüz bir iddianame hazırlanmış değil.
22 Haziran 2010'da İstanbul Halkalı'da askeri servis aracının geçişi sırasında patlatılan bomba sonucu astsubaylar Uğur Ekiz, Bekir Çelik, Çağlar Bölük, Mehmet Boşnak, Duran Bayram ile asker kızı olan 17 yaşındaki Buse Sarıyağ hayatını kaybetti. 15 aydır Silivri cezaevinde bulunan Yurt Atayün'ün başında olduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri yoğun bir çalışma sonrası olayla bağlantılı olan isimleri tek tek tespit ederek gözaltına aldı. Soruşturma kapsamında düzenlenen iddianamede, Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim'in de aralarında bulunduğu 13 isim hakkında dava açıldı.İddianame İstanbul Özel Yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Burada başlayan yargılama hükümetin farklı tarihlerde yaptığı yasa değişikliklerinden büyük oranda etkilendi. Kamuoyunda 3. Yargı paketi olarak bilinen ve terör örgütüne yardım edenlere daha az ceza verilmesini öngören yasa değişikliği kapsamında ilk tahliyeler başladı. Hükümetin, 17/25 Aralık sonrası terörle mücadelede önemli görev yapan TMK 10. madde ile yetkili mahkemelerin kapatmasının ardından 7 Mart 2014'te dosya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
21 Haziran'da Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne birer dilekçe sunan tutuklu sanıklar Mehmet Kazım Sevim ve Seyithan Özer'in avukatları her iki sanığın 22 Haziran itibarıyla 5 yıllık tutukluluk süresini dolduracakları için tahliyelerini talep etti. 2 sanık 6 kişinin hayatını kaybettiği olayın yıldönümünde serbest bırakıldı. Mahkeme kanuni sınırlama gereği tahliye etmek zorunda kaldığı sanık Sevim ve Özer'e 2,5 ay sonra 8 Eylül'de 7'şer defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Karar duruşmasına da katılmayan 2 sanığın sırra kadem bastığı iddia ediliyor. Sanıklara ceza veren yakalama kararı da çıkaramadı. Dosya şimdi hükümete yakın isimlerin görevlendirildiği Yargıtay 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gidecek. Yargıtay'ın yakalama kararı çıkarma yetkisi bulunuyor.