151 kişinin İran terörünün mağduru oldukları iddiasıyla Rıza Sarraf ve Halkbank aleyhine açtıkları tazminat davası, halen devam eden ana ceza davası sonuçlanana kadar beklemeye alındı. New York Güney Bölgesi Federal Başsavcılığı’nın tazminat davasına müdahil olarak katılma başvurusu da kabul edildi.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ndeki iki farklı davadan ilki, 2015 yılında hazırlanan iddianame sonrasında Sarraf aleyhine açılmış, Halkbank da 2019 yılında ceza davasına sanık olarak eklenmişti.
Sarraf ve Halkbank aleyhine diğer bir dava da, aynı mahkemede İran terörünün mağduru olduğu belirtilen 151 kişinin yakınları tarafından geçen yılın Temmuz ayında tazminat talebiyle açılmıştı.
Suriye ve Afganistan'daki terör saldırılarında yaralanan Amerikalı askerler ya da ölen askerlerin ailelerinden oluşan 151 kişinin açtığı davada, Halkbank ve Sarraf’ın, teröristlerin saldırılarına yardım etmek ve komploya katılmaktan sorumlu tutulması talep edilmişti.
2016 yılında başlayan Sarraf davası hala devam ediyor. Sarraf, hakkındaki suçlamaları kabul etmiş ve aynı davada yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın duruşmalarında tanık olarak ifade vermişti.
Suçunu itiraf eden Sarraf’ın ne kadar ceza alacağının belirleneceği karar duruşması ise henüz yapılmadı. Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank, ABD’de yargılanamayacağını iddia etmiş, itiraz Anayasa Mahkemesi’nde değerlendirildikten sonra yeniden karar için İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne iade edilmişti.
İkinci Bölge Mahkemesi’nde 28 Şubat’ta New York’ta yapılan duruşmada karar çıkmamış, mahkeme heyeti kararın daha ileri bir tarihte yazılı olarak açıklanacağını belirtmişti.
“Tazminat davasındaki iddialar ceza davasındaki ile benzer”New York Güney Bölgesi Federal Başsavcılığı, 8 Nisan tarihinde tazminat davasının yargıcı Mary Kay Vyskocik’e sunduğu dilekçede, Halkbank ve Sarraf aleyhine 151 kişi tarafından açılan tazminat davasının, halen devam eden ceza davasında benzer iddialar içerdiğini belirtmişti.
Dilekçede tazminat davasında alınacak bir kararın ceza davasını da etkileyeceği iddiasıyla, tazminat davasının ana ceza davası sonuçlanana kadar beklemeye alınması talep edilmişti.
“Tek yargıç” talebinde henüz karar yokBaşsavcılık, Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nin iki ayrı davaya bakan yargıçları Richard Berman ve Mary Kay Vyskocik’e gönderdiği farklı dilekçelerde benzer suçlamaların iddianamelerinde yer aldığı tazminat ve ceza davasına, iki farklı yargıcın değil aynı yargıcın bakmasını da talep etmişti.
151 kişinin açtığı tazminat davasının yargıcı Vyskocik, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın ABD devleti adına dava sürecine müdahil olma ve davanın asıl ceza davası sonuçlanana kadar beklemeye alınması talebini kabul etti. Tazminat ve ceza davalarına aynı yargıcın bakması konusundaysa henüz karar çıkmadı.
“Güvenlik riskleri”ne dikkat çekilmiştiNew York Güney Bölgesi Başsavcılığı, tazminat davasının beklemeye alınmasıyla ilgili yargıca sunduğu dilekçede, Sarraf’ın devam eden ceza davasında tanık olduğunu vurgulayarak ciddi güvenlik riskleri taşıdığını iddia etmişti.
Başsavcılık yargıca sunduğu dilekçede, “Hukuki yargılamalar aynı zamanda tanıkların güvenliği açısından da riskler oluşturmakta. Sarraf savcılıkla işbirliği yaptı. Hakan Atilla'nın duruşmasında ifade verdi. Bu işbirliğine yanıt olarak Türk yetkililer, Sarraf’a misillemede bulundu. Mal varlıklarına el koyup aleyhinde cezai soruşturmasını başlattı. Aile üyeleri ile ortaklarına karşı dava açarak Sarraf’ı korkutmaya çalıştı. Tanık statüsünün devam etmesinden dolayı Sarraf'ın emniyeti ve güvenliği açısından ciddi riskler bulunduğu değerlendirilmekte. Başsavcılık, yukarıdaki nedenlerden dolayı mahkemeden savcılığın ABD adına bu davaya müdahil olmasına izin vermesini ve Halkbank aleyhindeki ceza davası sonuçlanana kadar bu tazminat davasını durduran bir karar çıkarmasını saygıyla talep etmektedir’’ demişti.