ANKARA (CİHAN)- CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, dün gece TBMM Genel Kurulu'nda yasalaşan İç Güvenlik Yasası ve Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek yetkisi veren yasa ile "bir paralel devlet kurulduğunu" söyledi. TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, "AKP grubu dün gece bu sabah parlamentoyu saraya teslim etmiştir. Paralel devlet kurulmuştur. Sarayda artık paralel bir devlet vardır. Paralele lafını dillerinden düşürmeyenler bugün Türkiye'de paralel bir devleti sarayda oluşturmuşlardır. Kadrolarıyla 13 adet komisyonuyla ve artık örtülü ödeneğiyle sarayda bir başka devlet vardır. Ve Türkiye'de kendisini başbakan zanneden bir kişi vardır. Sayın Davutoğlu kendisini başbakan zannediyor ama Sayın Davutoğlu Başbakan değildir. Dün gece hükümet meşruiyetini kaybetmiştir." dedi.

"MECLİS DÜN GECE İYİLİK DEĞİL KÖTÜLÜK ÜRETTİ"

Hamzaçebi, halen devam etmekte olan görüşmelere değindi: "Şu an saat 11.00. Dün saat 14.00'te başlayan TBMM Genel Kurul çalışmaları şu an itibariyle 21. saati doldurmuş durumda. 21 saatin özetini yapacak olursak, bu 21 saatte hayır yasaları değil şer yasaları çıkmıştır. TBMM dün başlayıp halen devam eden bu çalışma sürecinde iyilik değil kötülük üretmiştir. Bu yasaların arasına maddelerin arasına serpiştirilmiş ufak tefek olumlu düzenlemeler bu yasanın bütünündeki kötülüğü görmemizi engellemiyor."

"DEMOKRASİMİZE SARAY DARBESİ YAPILMIŞTIR"

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 13 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, "13 yıllık AKP hükümetlerinin Türkiye'yi bugün getirmiş olduğu nokta polis devleti rejiminin kurulması noktasıdır. Türkiye'de dün gece ve sabah devam eden görüşmelerle kabul edilen yasa teklifleri ve önergelerle polis devleti rejiminin kurulması kabul edilmiştir. Demokrasimiz açısından kara bir geceyi yaşadık. Demokrasimize saray darbesi yapılmıştır. Saray artık bir demokratik kurum değil, bir korku evidir karanlık bir evdir." ifadelerini kullandı.

KÜÇÜK PAKETLERLE GETİRDİKLERİ ÖZGÜRLÜKLERİ TORBA TORBA GÖTÜRÜYORLAR

Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: "13 yıl önce 90'ların mazlumu rolüyle yola çıkıp, iktidar olduklarında Türkiye'ye adalet devletini getireceğiz diyenler, demokrasi ve özgürlük getireceğiz diyenler 13 yıllık iktidarlarının sonunda Türkiye'de adaletin değil özgürlüğün değil demokrasinin değil baskının devletini kurmuşlardır. Bugün artık iktidarda halkına hizmet eden değil halkına zulmeden bir parti vardır. Artık halkın gücüyle milletin gücüyle değil polis gücüyle ayakta kalmayı hedefleyen bir iktidar vardır. İktidarlarının ilk yıllarında özgürlük demokrasi AB'ye uyum gibi konulardaki düzenlemeleri küçük küçük paketlerle getirdiler. Ama şimdi o küçük küçük paketlerle getirdikleri ufak tefek özgürlükleri yanına başkalarını da katarak torba torba götürüyorlar. Paket paket getirenler şimdi fazlasıyla torba torba götürüyorlar."

"TÜRKİYE'DE ARTIK PARALEL DEVLET VAR, HÜKÜMET MEŞRUİYETİNİ KAYBETTİ"

Hamzaçebi, eleştirilerine "AKP grubu dün gece bu sabah parlamentoyu saraya teslim etmiştir. Paralel devlet kurulmuştur. Sarayda artık paralel bir devlet vardır. Paralele lafını dillerinden düşürmeyenler bugün Türkiye'de paralel bir devleti sarayda oluşturmuşlardır. Kadrolarıyla 13 adet komisyonuyla ve artık örtülü ödeneğiyle sarayda bir başka devlet vardır. Ve Türkiye'de kendisini başbakan zanneden bir kişi vardır. Sayın Davutoğlu kendisini başbakan zannediyor ama Sayın Davutoğlu Başbakan değildir. Dün gece hükümet meşruiyet hükümetini kaybetmiştir." diye ekledi.

"DAVUTOĞLU MOLOTOFUN ARKASINA SAKLANIYOR"

Ardından İç Güvenlik Yasası ile neler yaşanabileceğinden örnekler veren Hamzaçebi, "Polis gücüyle ayakta kalmayı hedefleyen, vatandaşları sorgusuz sualsiz gözaltına alma konusunda polise yetki veren, trafikte seyreden bir arabayı durdurup bir karı kocayı çıkar elbiselerini diyecek şekilde üstünü arama polise yetkisini veren hükümet demokratik değildir, meşru değildir. Meşruiyet parlamento çoğunluğu değildir. Bunu hala parlamento çoğunluğundan ibaret sayan demokrasi zavallıları var. Parlamento çoğunluğu ile gelenler doğru işler yaparsa adil işler yaparsa meşru olurlar. Dün gece doğruluğa adalete darbe indirilmiştir. Bu nedenle bu hükümet meşruiyetini kaybetmiştir. Siyasal meşruiyetin kaynağı halkın rızasıdır. Halk bir araya gelir, daha iyi bir şekilde yaşamak için kargaşadan savaştan gerilimden uzak bir şekilde yaşamak için toplumu meydana getirir. Bir devlet yönetimi oluştururlar. Daha barışçıl bir düzende yaşamak için oluştururlar. Buna toplum sözleşmesi diyoruz. Bunun temelinde halkın rızası vardır. Dün gece kabul edilen düzenlemelerde halkın rızası yoktur. Hiç kimse parlamento çoğunluğunu bu yasalara halkın rızası vardır şeklinde yorumlamasın. Sokağa çıkıp vatandaşa soralım. Trafik polisi arabanla giderken seni çevirip senin ve eşinin çıkar elbiseni seni arayacağız demesine rıza gösterir mi? Göstermeyecektir hiç kimse. Kafam kıstı atın şunu içeri. 24 saat nezarethaneye atalım da gününü görsün diye bir polis istemiyor vatandaş. Bunu vatandaşa böyle anlatmak lazım. Molotofu etrafı yakan yıkanlara önlem aldık diyerek değil. Molotofla yakıp yıkmaya kimse karşı çıkmıyor. Kimse molotofun arkasında saklanmasın. Sayın Davutoğlu molotofun arkasına saklanma çık oradan. De ki ben vatandaşımın üstünü başını evini karısını çoluğunu çocuğunu arayacağım. Polise bu yetkiyi verdim."

"DAVUTOĞLU'NUN DEMOKRATLIĞI SAHTEDİR"

Ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu için sert ifadeler kullanan Hamzaçebi, "Davutoğlu demokrat değildir. Davutoğlu'nun demokratlığı sahtedir. Saraya teslim olan bir insan demokrat olamaz. Çok merak ediyorum Davutoğlu seçimlere nasıl gidecektir, neyi savunacaktır? Operasyonla bugün hükümeti parlamentoyu herkesi teslim alan Saray karşısında seçimlere gidip ne diyecektir? Türkiye Cumhuriyeti'nde Anayasa cumhurbaşkanına hükümet politikalarının yürütülmesi konusunda görev vermez. Cumhurbaşkanı istediği kadar söylesin, 'parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır ben farklı cumhurbaşkanı olacağım' Anayasa'da Cumhurbaşkanının yetkileri görevleri yazılıdır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile parlamento tarafından seçilmesi arasında hiçbir fark yoktur. Her iki cumhurbaşkanının da yetkileri aynıdır. İkisinin de hükümet politikası ile ilgili görevi yoktur." dedi.

"MİT'TEKİ YASADIŞI YAPILANMAYA ÖDEMEYİ KİM YAPACAK?"

MİT'in doğrudan hükümet politikası ile ilgili bir kurum olduğunu ve başbakana bağlı olduğunu söyleyen CHP Grup Başkanvekili, "Başbakana bağlı olan bir kurum üzerinde bir hakimiyet kurma mücadelesi bu. MİT müsteşarı ya da MİT içinde oluşturulduğu ifade edilen o yasadışı yapılanmanın amiri kim olacak, bunlara kim görev verecek, örtülü ödenekten bunlara parayı kim verecek? Cumhurbaşkanı kabul edilen önergeyle bunu ben yapacağım, örtülü ödenek benim kontrolümde olacak diyor. Örtülü ödenek merakı olan Cumhurbaşkanları demokrat olamazlar. Bunlar Türkiye'ye Ortadoğu'nun El Muhaberat'ını getiriyorlar. Arap ülkelerindeki Baas rejimini getiriyorlar. Dün gece bunlar yasalaşmıştır." diye özetledi.

"CHP ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEK"

Hamzaçebi, İç Güvenlik Yasası'nı Anaysa Mahkemesi'ne götüreceklerini ise şu sözlerle duyurdu: "Ancak bu yasanın hukuksuzluğunu Anayasa'ya aykırılığını millete elbette anlatacağız. Ama bunların Anayasa'ya aykırılığını kanıtlamak için 7 Haziran'ı beklemeyeceğiz. İç Güvenlik Yasası adı verilen polis devleti yasasını Cumhurbaşkanının onaylamasını müteakip hemen Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Cumhurbaşkanı herhalde süratle onaylayacaktır. Ona süratle onaylamasını tavsiye ediyorum. İade etmesini tavsiye etmiyorum. Böyle birşey eşyanın tabiatına aykırı. Bir an önce onaylasın biz de bir an önce Anayasa Mahkemesi'ne gidelim. Bu düzenlemeler Anayasa Mahkemesi'nden dönecektir, buna inanıyorum."

Hamzaçebi, Cumhurbaşkanına örtülü ödenek yetkisi veren yasayı da Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini dile getirdi.

CİHAN