İstanbul Barosu avukatlarından Özge Elif Hendekçi, dün Gaziantep merkezli 47 ilde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 208 öğrenciyle ilgili başta Türkiye Barolar Birliği ve Gaziantep Barosu olmak üzere tüm barolara ve meslektaşlarına çağrıda bulunarak öğrencilerin yalnız bırakılmamasını istedi.
TR724'ten Sevinç Özarslan'ın haberine göre kendisi de kızıyla birlikte 5 yıl 5 ay hapis yatan ve nezarette polis tehdidiyle alınan ifadeler nedeniyle tutuklandığını söyleyen Hendekçi, şunları söyledi:
“Gaziantep’te gözaltına alınanlara 24 saat avukat görüş yasağı ve dosyalara gizlilik kararı konuldu. Bu şu demek. Dosyalar şu an boş. Çünkü öğrenciler yurt dışı gezisine katılmak, aile ziyareti yapmakla suçlanıyor fakat bunlar suç teşkil etmeyen eylemler. Aslında amaçları dosyaları doldurmak. Bunu nereden biliyoruz? Hem katıldığım ifadelerde hem de kendi gözaltı sürecinde yaşadığım hadiseyi anlatayım: Gözaltında yanımda nezarette bulunan bir kadının, 2-3 gün sonra ben tutuklanmaya sevk edildiğimde benim aleyhime ifade verdiğini öğrendim. İfadede şu cümle geçiyordu. ‘Gözaltındaki kişiyi örgüt faaliyeti çerçevesinde terör örgütü aleyhine ifade verecekken etkin pişmanlıktan vazgeçirmeye çalışmak’. Ben bu ifadeyle tutuklandım. Aylar sonra bu kişi mahkememe geldi ve ‘Ben bu şahsı tanımıyorum. İlk defa gözaltında gördüm. 9 yaşında bir oğlum vardı. Polisler beni tehdit ettiler. Zorla ve baskıyla ben bu kişinin aleyhinde böyle bir beyanda bulundum’ dedi.”
“ÖĞRENCİLER ŞU AN PSİKOLOJİK BASKI ALTINDA”“Güneşi göremeyeceksiniz” tehditleriyle ifadelerin alındığı bir dönemden geçildiğini belirten Hendekçi devamla şunları anlattı:
“Bu şu demek. Kurt kuzuyu kapmayı aklına koymuşsa bütün yollar mübahtır diyecektir. Şu an Türkiye Barolar Birliği’nin ve başta Gaziantep Barosu’nun avukatlarının adliyeye ve emniyete hücum etmesi gerekiyor. 208 gencecik öğrenci nezarette ve kolluğun belki de psikolojik, duygusal şiddeti ile baş başa bırakılmış durumda. ‘Güneşi göremeyeceksiniz’ tehditleriyle ifadelerin alındığı dönemler yaşıyoruz.
“HASTA VE ZAYIF İNSANLARIN ÜZERİNE GİDİP BOŞ TUTANAKLARI İMZALATTIRIYORLAR”Şu an ifadelerde yapılmak istenen şey şu; dosyaları kendi istedikleri şekilde doldurabilecek ifadeleri oluşturabilmek. Orada zayıf gördükleri, belki anksiyetesi olan astım hastası olan ve belki farklı hastalıkları olanlar üzerinden ki, bunları da biliyoruz, zayıf olduklarını düşündükleri insanların üzerine daha fazla gidip onlara istedikleri şekilde ifade tutanakları imzalatabiliyor. Ve bunlar ilk aşamada tutuklamaya delil olarak gösteriliyor. Aylar geçtikten sonra ilk mahkemede beyanlar geri çekiliyor. Neticesinde çok ağır sonuçlar ortaya çıkıyor.
“MESLEKTAŞLARIMI GÖREVE DAVET EDİYORUM”Bu yüzden yapılacak şey, CMK avukatlarının özel müdafilerle birlikte işbirliği yapması, tüm hukuksuzların tutanak altına alınması gerekiyor. Avukat Hakları Merkezi’nin muhakkak harekete geçmesi gerekiyor. Benim çağrımdır; İstanbul Barosu avukat Özge Elif Hendekçi olarak lütfen artık avukatlar sessiz kalmasın. Yargılamaların savunma ayağında olduğunuzu lütfen bir kere daha hatırlatarak meslektaşlarımı göreve davet ediyorum.”