DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış sürecinde devletin atmasını bekledikleri adımları sıralarken, "Silahsızlanmayı hızlandıracak bir özel yasanın çıkması, İnfaz Yasası düzenlemesi. Cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulmuş binlerce siyasi tutsak var. Biz, birçok kesimin faydalanabileceği infazda eşitlik istiyoruz" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış sürecinde gelinen aşamayı ve devletin atması gereken adımları anlattı.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Hatimoğulları, sürecin ilerleyebilmesi için Türkiye’de devletin ve iktidarın atması gereken adımlar hakkında, ““Silahsızlanmayı hızlandıracak bir özel yasanın çıkması, İnfaz Yasası düzenlemesi. Cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulmuş binlerce siyasi tutsak var. Biz, birçok kesimin faydalanabileceği infazda eşitlik istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) da gündemde olduğunu söyleyen Hatimoğulları, “Diğer yandan TCK, TMK bir sonraki evrede konuşulması gereken çok önemli konular. Ve umut hakkı, Sayın Öcalan başta olmak üzere cezaevlerinde 25 yılını doldurmuş olan bütün siyasi mahpusları kapsaması gereken çok önemli bir konu. Bir diğeri, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür yaşam ve özgürce çalışabileceği koşulların oluşması, bütün bunlar çok önemli” dedi.
‘KOMİSYONUN İMRALI’YA GİTME İHTİMALİ GÜÇLENMİŞ GÖRÜNÜYOR’
Sürecin ilerlemesi için İmralı’da Öcalan ile yapılacak görüşmenin kritik olduğunu belirten Hatimoğulları, “Komisyonun gitme ihtimali güçlenmiş gibi görünüyor. Umarız bu görüşme gerçekleşir. Sayın Öcalan sürecin bu aşamaya kadar getirilmesinde çok önemli bir rol ve misyon üstlendi. Kürt halkının ve bölge halklarının hakikaten çok önemsediği bir baş aktör. Halkların Kürt sorununun çözümünde baş aktör olarak gördüğü bir lider. Kendisiyle görüşülmeden bu süreçte yol alınamayacağını herkes biliyor. Dolayısıyla bunu kendi örgütü istiyor, Türk-Kürt halkı istiyor, demokrasi güçleri istiyor. Görüşmenin gerçekleşmesi durumunda Sayın Öcalan’ın bu sürece sunacağı çok önemli katkıları olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘AİHM KARARLARININ UYGULANMAMASI SÜRECE ZARAR VERİYOR’Sürece dair toplumda gözlemlenen güvensizliği de değerlendiren Hatimoğulları, şöyle konuştu:
“Ana muhalefet partisine bu kadar yoğun operasyonların gerçekleşmesi, başta ana muhalefet partisinin kendi tabanı olmak üzere toplumdaki çok önemli bir kesimi etkiliyor. Bu kesimin sürece güveni zedeleniyor. Deniliyor ki: ‘Partimize bu kadar yoğun baskı varken demokratik gelişmeden nasıl bahsedilebilir? Belediyelerimize kayyım atanıyor, sizin belediyelerinizde kayyımlar devam ediyor, belediye başkanlarımız tutuklanıyor. Bunlar yaşanırken süreç nasıl ilerleyecek, demokrasi nasıl gelecek?’ Muhalefete yönelik operasyonlar süreci sabote ediyor ve toplumsal desteğin daha güçlü bir şekilde yansımasını engelliyor. Dolayısıyla bu antidemokratik uygulamalar bir an önce durmalı. Güven oluşturmak için kayyım yasası geri çekilmeli; kayyım atanmış bütün belediyelerin belediye başkanları ve belediye eş başkanları görevlerine iade edilmeli. Bu gelişmeler gerçekleşirse, inanın toplumsal destek bir anda yüzde 95’lere kadar yükselecektir.”
‘CHP’NİN KOMİSYONDA BULUNMASI ÇOK KIYMETLİ’
Hatimoğulları, CHP’nin komisyondaki yerinin önemine işaret ederek, “CHP bu süreçte yaşadığı bütün baskılara rağmen komisyonda yer aldı. ‘İktidar bizim masadan kalkmamızı istiyor. Komisyondan çekilmemizi istiyorlar. Bunu asla yapmayacağız. Kalacağız burada’ dediler. Bu çok kıymetli. Barış ve demokratikleşme süreci, salt bir siyasi partinin dar manada çıkarlarına hapsedeceği bir süreç değil. Bütün partiler bu süreci partiler üstü görmek zorunda” değerlendirmesinde bulundu.