301 madencinin ihmaller zincirinde ölümüne ceza vermeyen yargı, Soma Kömür Madeni’ndei ölümleri çarpıtarak, F..ö adıyla iftira atan yalan haberleri görmezden geldi, yalan haber yapanlara takipsizlik verdi.
Soma davası avukatları dava devam ederken, gerçekleri sulandırmaya yönelik olarak katliamın “F..ö sabotajı” nedeniyle yaşandığı şeklinde iftira ve yalan haberler yapan internet siteleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık, Soma davasında sanık Can Gürkan’ın avukatları tarafından da kullanılan haberleri “basın özgürlüğü” kapsamında değerlendirerek takipsizlik kararı verdi. Sendika.org’un haberine göre, kararda, AİHM’nin eski bir kararına atıf yapılarak gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme görevi, kamuoyunun da bilgi edinme hakkı olduğundan bahsedilmesi dikkat çekti
Geçtiğimiz yıl Ocak ayında, Soma davası avukatları yandaş basında yer alan Soma Katliamı’nın F..ö sabotajı olduğuna dair, sanık avukatlarının beyanlarını destekleyen asılsız haberlerle ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Avukatlar, suç duyurusunda bulunurken yandaş haber sitelerinin yargılamayı etkilemeye çalıştıklarını söylemişti.
Soma davasında Soma Kömür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın avukatının, katliamın “F..ö sabotajı” olduğuna dair asılsız haberleri yapan gazetecilerin de avukatlığını yaptığı soruşturmanın kararı geçtiğimiz hafta tebliğ edildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu haberleri “basın özgürlüğü” kapsamında değerlendirdi ve takipsizlik kararı verdi.
ASILSIZ HABERLER MAHKEMEDE KULLANILMIŞTI
Suç duyurusunda bulunan avukatların, kaynağının belli olmadığını belirttiği asılsız haberler davada Gürkan’ın avukatı tarafından kullanılmıştı. Gürkan’ın avukatı, bu haberleri gösterip “Soma’da terör örgütlerinin bağı var” diyerek bunun basına da yansıdığını söylemişti. Daha sonra ATV’de Müge Anlı’nın programında bir kişinin “Babamız kayıp onu arıyoruz, ‘Soma’yı ben yaktım’ deyip kaçtı” demesini bile dava dosyasına sokmaya çalışan Gürkan’ın avukatları, Soma davasını sulandırmaya ilk olarak “F..ö sabotajı” iddiasıyla başlamıştı.
SÖZ KONUSU YANDAŞ BASININ ASILSIZ HABERİ OLUNCA “KAMUOYUNUN BİLGİ ALMA HAKKI VAR”
Savcılığın kararında, AİHM’nin 1991 tarihinde İngiltere’deki bir davayla ilgili kararına atıf yapılarak basının bütün konularda olduğu gibi mahkeme önündeki konularla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme görevi ve kamuoyun bu tür bilgileri alma hakkı olduğuna vurgu yapılması dikkat çekti. Savcılık, takipsizlik kararının gerekçesini şöyle açıkladı:
AİHM’nin basın özgürlüğünü, düşünceyi yayma özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdiği 28.11.1991 tarihli “Sunday Times – İngiltere” kararında belirtildiği gibi, basının bütün konularla olduğu gibi mahkeme önündeki konularla ilgili olarak da kamuoyunu bilgilendirme görevi olduğu, kamuoyunun da bu tür bilgileri alma hakkı olduğu vurgulanmıştır.
Yine soruşturmanın gizliliğinin ihlali ile ilgili olarak AİHM’nin “Weber-İsviçre” davası sonucunda, devam etmekte olan bir tazminat davasının soruşturmasının gizliliğini bir basın toplantısı sırasında ihlal eden gazetecinin mahkum edilmesinin ifade özgürlüğünün ihlali olduğu belirtilmiştir. Bu neden kamunun ilgilisi olan ve bilgi edinme hakkının söz konusu olduğu bir olayda, basının da bilgilendirme hakkı bulunduğu gözetilerek, suçsuzluk karinesi ve adil yargılama ilkesine zarar vermemek koşuluyla yayın yapabilmesi mümkün bulunmaktadır.
AİHM içtihadına yer verilen kararda, haberlerin gazetecilik mesleğinin icra tarzıyla ilgili olduğu ve yargı makamlarının hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi amacıyla yapılmamış olduğu söylendi.
KAMUOYUNU DOĞRU BİLGİLENDİREN MUHALİF GAZETECİLERE SANSÜR VE CEZA
Kamuoyunu yanlış bilgilendiren yandaş gazetecilere tolerans tanıyan yargı, kamuoyunu doğru bilgilendiren muhalif gazeteciler söz konusu olduğundaysa bambaşka bir tutum takınıyor.
Geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlarına dönük operasyona ilişkin savcılık sorgularını haberleştirdiği için 2 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
TSK’nin Afrin operasyonu sürerken, hem Suriye hem Türkiye hem de uluslararası haber ajanslarından ve sosyal medyadaki güvenilir hesaplardan kaynak göstererek operasyonun seyrine dair haber yapan Sendika.Org’un haberlerine de hiçbir gerekçe gösterilmeden erişim engeli getirilmişti.