Herkes İran'a neler oldu diyor

Samanyoluhaber.com okur yorumlarını yayınlamaya devam ediyor.
 Sitemize gönderilen son isimsiz yorum makalesi İran'la ilgili.
***
Herkes İran'a neler oldu diyor

28 Aralık 2017 İran için önemli bir gün.

Ekonomik sıkıntılarla ilgili olarak sokağa dökülen kalabalıklar özellikle ABD ve İsrail’den gelen destek açıklamalarıyla rejim karşıtı protestolara başladılar.

Sokağa çıkan kalabalıklar polisle çatıştı. Polis, Kehderican'da kaymakamlığa girmeye çalışan beş göstericiyi vurarak öldürdü. Polislere açılan ateşte bir polisin yaşamını yitirdiği belirtildi. İran'da sokağa çıkan kalabalıklar polisle çatışıp dini lider Hamaney'in posterlerini yırttılar. Şu ana kadar en az 30 sivil gösterilerde öldü. Polisin gözaltına aldığı gösterici sayısı da 500 civarında. 

Kapalı bir ülke olması gösteriler ve göstericiler hakkında net bilgi almanın önünde bir engel. Bir perde. 

İranlı güvenlik yetkilileri protestoların arkasında ABD, İngiltere ve S.Arabistan'ın olduğunu iddia ediyorlar.

İran, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin bizzat ifadesiyle yolsuzlukların yaşandığı bir ülke. 

Son yıllarda enflasyon da çok yüksek. Alım gücü düşük. Yoksulluk artmış durumda. 

Pazar günü eylemlerle ilgili bir açıklama yapan Tahran Savcısı Abbas Caferi eylemler nedeniyle ABD'yi suçladı ve "Trump bölgeye gelip, kılıç dansı yapıp, İsrail ile İran konusunda anlaşmaya vardığını açıklayınca böyle olaylar beklemeliyiz." dedi. ABD Başkanı Donald Trump, “İran'ın bu hükümet karşıtı gösterilere nasıl yanıt vereceğini tüm dünyanın izlediğini” ifade etti.

Trump, İranlıların “rejimin yolsuzluklarından, ülkenin servetinin terörizme mali kaynak sağlama amaçlı kullanılmasından bıktıklarını” söyledi. ABD Başkanı Trump sosyal medyadan attığı “Değişim zamanı” tweetiyle Ruhani’yi hedef aldı.

Trump, Twitter’dan şu mesajı paylaştı: “İran, Obama yönetimiyle yaptığı berbat anlaşmaya rağmen her alanda başarısız oluyor. Büyük İran halkı yıllardır baskı altındaydı. Yemek ve özgürlük için açlar. İnsan haklarının yanı sıra İranlıların zenginliği de yağmalandı. Değişim zamanı!”

ABD'nin bu çıkışları için İran Dışişleri Bakanlığı “fırsatçı ve hilebaz” dedi.

Resmi yayın kuruluşu IRIB'in aktardığına göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, gösterilerin arkasında muhaliflerin
 olduğunu öne sürdü.

İsrail İstihbarat Bakanı İsrail Katz da İran'daki protestoculara destek verdi, ancak Tahran'ın iç işlerine dâhil olmayacaklarını belirtti

 Katz, "Sadece İran halkına özgürlük ve demokrasi mücadelesinde başarı dileyebilirim" dedi.

İsrail Başbakanı Netenyahu da “Bu rejim nihayet düştüğünde -ve bir gün olacak- İranlılar ve İsrailliler bir kez daha harika arkadaşlar olacak” diyerek Ruhani’yi tehdit etti.

Cumhurbaşkanı Ruhani ise, gösterilerin bir tehdit olarak değil, insanların sorunlarını görmek için bir fırsat olarak ele alınması gerektiğini söylüyor.

Ruhani, eylemlerin arkasında yabancı güçlerin bulunduğuna işaret ederek, "Sorunları İran halkının çözeceğini” söyledi. 

Ruhani ülkedeki ekonomik sorunların varlığını kabul ederek, "İran halkının kudretle sorunları geride bırakacağını ve kamu malına zarar veren ve devrim kutsallarına hakaret eden kargaşacılara gereken cevabı vereceğini" belirtti.

Dinî liderleri Hamaney ise İran milletine düşmanın zarar vermenin fırsatını kolladığını vurgulayarak, son günlerde yaşanan olaylarda  para, silah, politika ve güvenlik servisleri başta olmak üzere çeşitli araçlarla İslam nizamına zarar vermek için ittifak kurdular açıklamasında bulundu.

Şiddet içerikli eylemler, ülkede olduğu kadar dış dünyada da yankı buldu.

İrandaki olaylar, bölgeyi temelden sarsabilir. 

Suriye ve Irak etkilenebilir ve buralarda yaşanması muhtemel karışıklıklar Türkiye’yi doğrudan etkileyebilir.

İran içerisinde 30 milyon soydaşımız var.  

İran'daki olayları Türkiye yakından izliyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet olayların bitirilmesi yönünde İran rejimini destekler görünüyorlar. 

Anamuhalefet ise İran'daki protesto gösterilerinin tesadüf olmadığını belirterek, "İran'ın, Irak ve Suriyeleşmesini istemiyoruz, itidalle hareket edilmeli" denilerek, olayın ekonomik boyutunun yanında siyasi boyutunun olduğunu ve halkın meşru taleplerinin karşılanması ve demokratik reformların desteklenmesi gerektiği vurgulandı. 

İran, Irak'ta Haşdi Şabi, Suriye'de Devrim Muhafızları, Lübnan'da Hizbullah'la ve Yemen'de Husi milisleriyle, İsrail ve ABD'nin sinir uçlarına dokunuyor. 

Bu iç karışıklıklar İran 'ı kendi meselelerine gömüp Ortadoğu'daki rolünü zayıflatmaya yönelik olabilir. 

Eğer İran kendi ülkesinde demokrasiyi seçmez ve Ortadoğu'yu kendi şekillendirme çabalarından vazgeçmezse başı çok ağrıyabilir ve mesele rejim değişikliğine kadar gidebilir.

İlerki günler Ortadoğu'da aktif rol oynamak isteyen ABD ve İsrail'in ayak oyunlarına şahit olunacak günler denebilir. 

Ortadoğu'yu şekillendirmek için BOP devrede olduğu zaten biliniyor.

Arap hazanıyla karışan Arap dünyasından sonra Acem dünyası karışıyor. 

Sırada hangi ülke veya ülkeler olabilir?


06 Ocak 2018 12:48
DİĞER HABERLER