Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası hayatını kaybedenlerin sayısı 24 bini geçti,80 bin kişi yaralandı. Yıkılan bina sayısı ise 6 bin 444’ü geçti. Yüzbinlerce insan dondurucu soğukta evsiz kaldı.

Bold Medya'nın özel haberine göre 10 şehri yıkan depremde mağdur olanlara Türkiye ve yurtdışından yardım organizasyonları yapıldı. ABD’de yaşayan Türk vatandaşları da yardım faaliyetlerine katıldı. ABD’de yaşayan Zerrin Ekici de, eşi Seyid Ali Ekici ile depremi haber aldıktan sonra mağdurlara yardım için seferber oldu. 15 Temmuz öncesi el konularak kapatılan Samanyolu Kolejlerine bağlı Nurettin Topçu İlköğretim Okulunda İngilizce Öğretmeni olan Zerrin Ekici, 2018’de geldiği ABD’nin Teksas eyaletinde internet teknolojileri alanında eğitim aldı. Daha sonra ABD’nin büyük şirketlerinden Danaher firmasına bağlı bir şirkette iş bulan Ekini, depremin yaşandığı 6 Şubat’ın ertesi günü çalıştığı şirkete e-posta gönderip depremzedelerin durumunu anlattı. Afet mağdurlarının gıda, barınma ve tıbbi yardım gibi ihtiyaçlarına yardımcı olunmasını istedi. Danaher şirketi ise, Ekici’nin çağrısına 9 Şubat’ta cevap verdi. Danaher’in Türkiye ve Suriye’deki deprem felaketinden etkilenenlere ulaşması iyin yardım kuruluşlarına 500’er bin dolar yardım yaptığı, ayrıca çalışanlar arasında yardım kampanyası başlattığı bildirildi. Danaher’in Ekici’ye gönderdiği e-postada şunlar kaydedildi: “Şu anda Türkiye ve Suriye’de 19000’den fazla kişinin hayatına mal olan depremin yıkıcı etkisi derinleşirken, Danaher, bölgede devam eden kurtarma ve yardım çabalarını doğrudan desteklemek için bugün International Rescue Committee’s ve Global Giving’s deprem yardım fonlarına 1 milyon dolar ek katkı yapacak.”

Zerrin Ekici eşi Seyid Ali Ekici ile depremzedelere yardım için yaptıklarıyla soruları cevapladı.

ABD’ye neden gittiniz?

Ankara’da Samanyolu Kolejlerine bağlı Nurettin Topçu ilköğretim okulunda 2016 yılına kadar İngilizce öğretmeni olarak görev yaptım. Mayıs 2016’da doğum iznine ayrıldım. Kızım 2 aylıkken 15 Temmuz hadisesi gerçekleşti. Eşim de Turgut Özal Üniversitesi’nde görev yapıyordu. Üniversite kapatıldı. O da ben de işsiz kaldık. Ankara’da çalıştığım okuldaki öğretmenleri gözaltına alarak tutuklamaya başladılar Biz de çok korktuk. Evdeki kitaplarımızı kaldırdık. Her kapı çaldığında korkuyorduk. Apartmanımızdaki komşularımız darbeyi bizim yaptığımıza inanıyorlardı. Oğlumu dışarıya gönderirken çok korku yaşıyordum.

İşsiz kaldıktan sonra nasıl geçindiniz?

Eşim bir restoranda iş buldu. Ben de 15 yıllık öğretmendim. Başka okullarda iş bulabileceğimi düşündüm. Ancak Samanyolu Koleji bünyesindeki bir okulda öğretmenlik yapmam nedeniyle çalışma iznim iptal edilmişti. Ben korkuyordum, ülkede yaşamanın ne kadar zor olduğunu eşime ifade ettim. Eşimin ABD vizesi vardı ama süresi bitmişti. Arkadaşlarımızın da tavsiyesiyle bu ülkeye gitmeye karar verdik. Önce eşim ve oğlum vize aldı. Daha sonra kızım ve benim için 10 yıllık vize verdiler.

ABD’ye nasıl gittiniz?

KHK ile kapatılan kurumlara operasyon yapıldı. Çalıştığım okuldaki öğretmenler de gözaltına alındı. Ancak bizi almaya gelen olmadı. Ailecek hakkımda soruşturma olmadığını düşünerek 29 Nisan 2018 tarihine bilet aldık. Uçak biletlerimizi ABD’deki arkadaşlarımız temin etti. Ankara’da havaalanında pasaport kontrolü sırasında polis hakkımızda arama kararı olduğunu söyleyerek “Kızarak sen sen gidyorsun sen kalıyorsun” dedi. Küçük kızım ağlıyordu. Sadece okulda öğretmenlik yaptığım için bana savcının karşısına çıkmadan gitmenize izin vermem diyordu polis. 18 aylık küçük bebeğimle nezarete koydular. Daha sonra TEM’den gelen polislere teslim ettiler. Bir polis, dosyan hazır defterini düreceğiz diye beni tehdit etti. Çocuğuna bakacak kimse yoksa çocuk esireme kurumuna göndeririz dedi. Nezarette bebeğimin yanımda kalmasına izin vermediler. 2 defa dışarıdan getirip emzirmeme izin verdiler. Eşim bir avukat ayarladı. Cumartesi gece gözaltı, pazartesi savcıya sevk edildim.

Savcı sorguda ‘senden kurban burs istemediler mi, toplamadın mı’ diye sordu. Bank Asya hesabını sendika üyeliğimi suçmuş gibi sorguladılar. Pasaportumuza el konuldu. Savcılık sorgusundan sonra yurtdışına çıkış yasağıyla serbest kaldım. Kadın bir polis konuşurken duymuştum, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi herkesi alın ama tutuklamayı azaltın talimatı vermişler, o yüzden tutuklanmadığımı düşünüyorum. Eşim çocukları alarak resmi yollardan yurtdışına çıktı. Ben de kaçak yollardan zor şartlarda 6 saat yürüyerek sınırdan çıktım. 30 saatlik uçuşun ardından Teksas’ın Austin şehrine ulaştık.

1 milyon dolarlık yardıma vesile oldunuz. Depremi duyunca ne hissettiniz?

Depremi ilk duyduğumda enkaz altındaki bebekleri, suçsuz yere hapiste olan insanlar aklıma geldi. Cezaevlerinde gardiyanların bile kaçıp gittiğini duyduk. Depremden enkaz altında kalan insanların zarar görmemesi için dua ettik. Türkiye’deyken bize ağaç kökü yesinler diyenler oldu. Ama ben ve benim gibi insanlar, vatanını milletini seven, insanı yaşatma gayretinde olan kişileriz…Sabah olunca mağdur olanlara nasıl yardım edebiliriz diye arkadaşlarımla konuştuk. Amerika’daki bir Türk vakfına yardımda bulunduk kendi çapımızda… Depremde bir Teksas’taki bir arkadaşımızın kardeşi, çocukları ve küçük bebekleri vefat etti… Şirketlere yardım için e-mail atılabileceği fikri oluştu. Ben ilk başta tereddüt ettim. Nereye yardım edelim dediklerinde ne cevap vereceğim diye düşündüm. Çalıştığım şirkete e-posta attım. Depremden haberlerinin olduğunu ve çok üzüldüklerini, dua ettiklerini ifade ettiler. Ertesi gün gönderdikleri cevapta Danaher’in Türkiye ve Suriye’deki deprem mağdurlarına ulaştırılmak üzere 2 ayrı vakfa 1 milyon dolar yardım yapacağını maille bildirdiler. Ayrıca Danaher’in diğer şirketlerinde çalışanların da katkıda bulunacağı bir yardım kampanyası başlattıklarını söylediler. Danher’in dünya çapında 100 bin çalışanı var.

Danaher, depremle ilgili yaptığı paylaşımda da Türkiye ve Suriye halkına taziyelerini sundu. Danaher, “Bölgede yardım sağlayan kuruluşlara 1 milyon dolar bağış yapacak ve iyileşme süreci boyunca iş ortaklarımızı desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD merkezli Danaher, profesyonel, tıbbi, endüstriyel ve ticari ürün ve hizmetlerin tasarımı, üretimi ve pazarlamasını yapıyor. Kanser hastalıklarının tedavisinde önemli olan DNA’yla ilgili çalışma yapan şirketin “Yaşam Bilimleri”, “Teşhis” ve “Çevresel ve Uygulamalı Çözümler” alanında hizmetleri bulunuyor. Danaher, Fortune 500 2021’de 130. sırada yer alıyor.