Türkiye'nin, 2001 krizinde ihraç ettiği özel tertip iç borçlanma senetlerinin tutarı 48 milyar 319 milyon lira. O senetlerden halen anapara olarak 19 milyar 995 milyon liralık borç bulunuyor.
Türkiye'de bankacılık sektörünü ciddi şekilde yaralayan 2001 yılı mali krizinin etkileri, krizin başladığından bu yana geçen dokuzuncu yılında da halen sürüyor. Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı bankacılık krizinde ihraç ettiği özel tertip iç borçlanma senetlerinin tutarı, 48 milyar 319 milyon lira. O senetlerden halen anapara olarak 19 milyar 995 milyon liralık borcu bulunuyor. Yani halen 2001 yılının faturasını devlet ödüyor. Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı mali kriz, önümüzdeki yılın şubat ayında dokuzuncu yılına girerken, halen o dönemden kalan borçlarının ödendiği ortaya çıktı. Buna karşın ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle kamu borç stoku hızla azalırken, devletin bugün dış borcunun tutarı, milli gelirin yüzde 2 ila 3'ü arasında bulunuyor. Borç stokundaki azalma ise yaşanan küresel krizin etkilerinin daha az hasarla atlatılmasını sağlıyor.
258 MİLYARLIK BORÇ
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, hazinenin 2001 yılında ihraç ettiği özle tertip iç borçlanma senetlerine yüzde 70-80'lere varan oranlarda borçlanma faizi uygulandığına dikkat çekmişti. Babacan, “Sadece enflasyon faizi uygulanarak bugüne güncelleme yapılsaydı, senetlerin tutarı bugün 100 milyar liranın üzerine çıkıyor” değerlendirmesi yapmıştı. Hâlâ devletin 2001'in faturasını ödediğini kaydeden Babacan, yüksek oranlı faizlerin ödemesinin sürdürülmesi için yeniden borçlanma sonucu 2002 yılındaki kamu iç borcunda anapara tutarı ise 258 milyar liraya ulaştığını vurgulamıştı.
UZAN FARKETTİRMEDİ
Bugün halen 2001 yılındaki borçlanmadan kaynaklanan geri ödemeler yapıldığına dikkat çeken Bakan Babacan, “Bugün dahi borcumuz varsa, hâlâ o 1999, 2000 ve 2001 döneminin bedelini bu millet ödüyor. Bir İmar Bankası olayının, neden yıllarca farkına varılamamış. 500 milyon lira sermayeli banka, 6,5 milyar lira mevduat toplamış. Hiç mi fark edilmemiş? Acaba devletin denetlemesinden sorumlu kurumları yok muymuş? Bu kurumların rapor arz ettiği bir siyasi irade yok muymuş? Durup dururken mi 2003'te ortaya çıkmış” tespitleri yapmıştı.
Krizin sembolü hâlâ iş arıyor
Bir bankacılık krizi olarak kendini hissettirse de 2001 krizi, birçok esnafın ve ailenin hayatını alt üst etti. Ahmet Çakmak isimli esnaf, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e başbakanlık çıkışında yazarkasa fırlatarak tepkisini dile getirmişti. 2001 yılında Türkiye'yi sarsan ekonomik krizin sembolü haline gelen yazarkasa eylemcisi Ahmet Çakmak, aradan geçen 8 yıla rağmen hâlâ işarayan olarak ajans haberlerine konu oldu. Daha görünmeyen kimbilir ne kadar sessiz mağdur var!
YENİŞAFAK