Seçimlerden büyük bir başarıyla çıkan Geert Wilders'ın lideri olduğu Özgürlük Partisi (PVV) ile Liberal Parti (VVD) ve Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDA) gibi merkez sağ üç partiyi bir araya getirmeye çalışan arabulucu Uri Rosenthal, bu çabalarından sonuç alamadı. Kraliçe tarafından koalisyon görüşmelerini yürütmekle görevlendiren Rosenthal, yaptığı açıklamada, merkez sağda yer alan bu üç partinin bir araya gelip yeni hükümeti kurmalarını mümkün görmediğini söyledi. Kraliçe'ye bu yöndeki değerlendirmesini sunan Rosenthal, şimdi Geert Wilders'ın içinde yer almadığı diğer seçenekler üzerinde yoğunlaşacak. Arabulucu bu çerçevede cuma günü İşçi Partisi (PvdA), Liberal Parti (VVD), Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Yeşil Sol (GL) ve Demokratlar 66 (D66) partilerinin liderleriyle bir kez daha bir araya geldi. Siyasi gözlemciler, Rosenthal'ın, VVD, PvdA, GL ve D66 partilerinden oluşacak dört ortaklı koalisyon seçeneği üzerinde yoğunlaşacağı görüşünde. Sağ bir kabinenin gündemden düşmesi, daha çok Hıristiyan Demokratlar Birliği'nin Wilders ile bir araya gelmeye soğuk bakmalarından kaynaklandı. CDA lideri Maxime Verhagen, "önce seçimden birinci çıkan Liberaller ile Wilders bir araya gelip ortak noktada buluşsun, biz daha sonra dâhil oluruz' görüşünü savunurken, Wilders ve Rutte ise CDA'nın da görüşme masasında yer alması tezini yinelediler. Bu karşılıklı diretmeler görüşmelerin tıkanmasına yol açtı. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Geert Wilders, sağ koalisyon seçeneğinin masadan kalkmasının suçunu Hıristiyan Demokratlar Birliği'ne attı. CDA'nın görüşmelere katılmama kararının bu sonucu doğurduğuna işaret eden Wilders, "CDA eski ortağı PvdA'ya kapı araladı." şeklinde konuştu. Gelinen noktayı ?yazık oldu' sözleriyle değerlendiren VVD lideri Mark Rutte ise, CDA'nın üçlü görüşmelere katılması gerektiği üzerinde durdu. Rutte, CDA'nın içinde Wilders'ın da yer aldığı merkez sağ bir koalisyona soğuk baktığını ve bu yüzden görüşmelere katılmadığını da ileri sürdü. SOL PARTİLER MEMNUN Koalisyon görüşmelerinde gelinen nokta sol partileri ise sevindirdi. Sağ bir hükümetin oluşmamasının sevindirici olduğunu belirten PvdA lideri Job Cohen, parti olarak, kendilerinin de içinde olacağı VVD, D66 ve GL'den oluşacak dörtlü ortaklığa sıcak baktıklarını söyledi. Cohen, üç merkez partisi VVD, PvdA ve CDA ortaklığına ise karşı olduklarını dile getirdi. Bu yöndeki görüşünü cuma bir araya geldiği arabulucu Rosenthal'a da ilettiğini kaydeden Cohen, ?Söz konusu üç partinin bir araya gelmesi iyi bir çözüm değil.? değerlendirmesinde bulundu. Cohen'den sonra arabulucu Rosenthal ile görüşen CDA lideri Maxime Verhagen ise, öncellikleri konusunda renk vermemeye çalıştı. Sorumluluğun seçimden birinci çıkan Liberal Parti'de olduğuna işaret eden Verhagen, bu partinin lideri Mark Rutte'den kimlerle koalisyon kurmak istediği konusunu netliğe kavuşturmasını istedi. Verhagen, prensip olarak kapılarının tüm partilere açık olduğu yönündeki mesajını da yineledi. D66 lideri Alexander Pechtold ve Yeşil Sol lideri Femke Halsema da dörtlü ortaklığa yeşil ışık yaktılar. Söz konusu ortaklığın gerçekleşmesi için bir an önce görüşme masasına oturulması çağrısı yapan Pechtold, zaman kaybetmeye gerek olmadığını söyledi. Pechtold, merkezdeki üç parti VVD, PvdA ve CDA'nın bir araya getirilmesine de karşı olduklarını kaydetti. Bugün siyasi parti liderleriyle tek tek görüşen arabulucu Uri Rosenthal, bu görüşmeler sonunda edineceği izlenimlere binaen hangi koalisyon modelinin uygun olacağına karar verecek. Daha önce Kraliçe'den hükümeti kurma görevi alan VVD lideri Mark Rutte'nin, Rosenthal'ın değerlendirmelerinden sonra harekete geçmesi bekleniyor. (CİHAN)