Hollanda adına dönüm noktası olarak nitelendirilen seçimler, Senato'nun şekillenmesinde büyük önem taşıyor. 2 Mart 2011'de yapılacak olan seçimlerden sonra eyalet meclislerine girecek olan üyelerin daha sonra senato üyelerini seçecek olması, bu seçimin önemini daha da arttırıyor. Şu anda iktidarda olan azınlık sağ hükümetinin, senatoda çoğunluğu ele geçirmesi halinde, yabancılar aleyhindeki tüm yasaların rahatlıkla yasallaştırılacak olması, muhalefetteki sol partileri harekete geçirdi. OY KULLANIN ÇAĞRISI Ülkede oy kullanma hakkına sahip olan göçmenlere 'oyunuzu kullanın' çağrısı yapan ana muhalefet partisi konumundaki İşçi Partisi (PVDA) Lideri Job Cohen, bu seçimlerin aşırı sağ partilerin yükselişinin önünü kesmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Cohen, hükümet politikalarının hayata geçirilmesi için stratejik öneme sahip olan senato üyelerinin belirlenmesinde önemli bir etken olan seçimler sonrasında, senatodaki çoğunluğun aşırı sağ partilere geçmemesi için Türk seçmenlere önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizerek, uyarılarda bulundu. TERCİH SOL PARTİLER Aşırı sağcı lider Geert Wilders'in partisi PVV (Özgürlük Partisi) ile kesinlikle koalisyon kurmayacaklarını belirten Job Cohen, Türk seçmenlere seslenerek “Farklı eyaletlerden çok sayıda Türk kökenli adayımız var. Hollanda'nın geleceği açısından bu seçimler büyük önem taşıyor. Ben seçmenlere, oyunuzu bize verin demiyorum. Eğer ülkedeki aşırı sağ partilerin yükselişi engellenmek isteniliyorsa, o zaman 2 Mart tarihinde sandık başına gidilmeli ve göçmenlerin oy tercihi de sol partiler olmalıdırö dedi. DHA