İngiltere’de faaliyet gösteren insan hakları kuruluşu Human Rights Solidarity (HRS), 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında dikkat çeken bir eyleme imza attı.
HRS ekibi, 10 metre uzunluk ve 3 metre yükseklikdeki bir tuvalin gerilmesiyle oluşturulan Adalet Duvarı’nı (Justice Wall), Londra’da "Number 10" olarak bilinen Başbakanlık Konutu’nun tam karşısında kurdu. Ahşap bir çerçeve üzerine gerilen bu büyük tuvalde Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan hak ihlalleri resmedilerek adalet çağrısı yapıldı.
Eylem, uluslararası insan hakları kuruluşlarının da desteğini aldı. İsveç merkezli Edelstam Vakfı, Kanada merkezli Raoul Wallenberg İnsan Hakları Merkezi (RWCHR), Birleşik Krallık merkezli Eritrea Focus ve Washington merkezli Hostage Aid Worldwide, HRS’nin yayımladığı basın açıklamasına imza verdi.
Ayrıca iktidardaki İşçi Partisi milletvekillerinden Afzal Khan eyleme bizzat katılarak desteğini gösterdi. Khan Adalet Duvarı’na “Herkese saygı” anlamına gelen “Respect all” mesajını yazdı. Mensubu olduğu İşçi Partisi hükümetinin mülteci ve göçmenlerin kalıcı oturum almasını zorlaştıracak bir yasa hazırladığı bu dönemde yazılan bu ifade, kamuoyu tarafından anlamlı bulundu.
Türkiye Ve Dünyadaki İhlaller Duvara Yansıtıldı
Tuvalden hazırlanan Adalet Duvarı’nın üst bölümünde bir ressam, Türkiye ve dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan ağır hak ihlallerini temsil eden çizimler yaptı. Alt bölüm ise boş bırakılarak eyleme katılan yüzlerce kişinin adalet ve barış mesajlarıyla dolduruldu.
Türkiye’deki hak ihlallerine dair çizimler arasında; hamile olduğu hâlde tutuklanan Nazife Karakoç ve Merve Zayım, ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmeyen İbrahim Güngör ve Uğur Öztaş, cezaevinde bacağını kaybettikten sonra 3. evre akciğer kanseri teşhisi alan ve geçen hafta hayatını kaybeden avukat Süleyman Yıldırım yer aldı.
Ayrıca; CHP’li siyasetçilerin maruz kaldığı haksız tutuklamalar, Kürtlere yönelik baskı ve saldırılar, istihbarat teşkilatının zorla kaçırma vakaları da duvarda sembolik bir biçimde temsil edildi.
Duvara çizilen uluslararası hak ihlali örnekleri arasında ise şu isimler vardı: 2020’den beri demokrasi savunuculuğu nedeniyle hapiste olan medya patronu Jimmy Lai (Hong Kong); hedefli bir saldırıda öldürülen gazeteci Hossam Shabat (Gazze); 2001’den beri yargılanmadan hapiste tutulan gazeteci Dawit Isaak (Eritre/İsveç); muhalefete yönelik baskının simgesi hâline gelen tutuklu siyasetçi Nika Gvaramia (Gürcistan); ihanet suçlamasıyla cezaevinde bulunan muhalefet lideri Tundu Lissu (Tanzanya); zorla kaybettirilen ve yıllardır bulunamayan idam tehdidi altındaki akademisyen Ahmadreza Djalali (İran); insan hakları savunuculuğu nedeniyle 10 yıl hapis cezası alan Nobel Barış Ödüllü activist Ales Bialiatski (Belarus).
Adalet Duvarında Uluslararası Mesajlar
Whitehall Caddesi’nde, Başbakanlık ve birçok bakanlığın bulunduğu bölgede kurulan Adalet Duvarı, 11;00 – 15:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık kaldı. Bu süre boyunca caddeden geçen yüzlerce kişi, duvara insan haklarına dair kendi taleplerini ve yaşadıkları adaletsizlikleri yazarak eyleme destek verdi. Yediden yetmişe herkesin mesaj bıraktığı duvarda İngilizce, Türkçe, Rusça, Arapça ve Fransızca ifadelerin yer alması dikkat çekti. Ayrıca göçmen ve mülteciler açısından insan haklarına aykırı düzenlemeler içeren kalıcı oturum yasasını hazırladığı gerekçesiyle, kendisi de bir göçmen ailesinden gelen İçişleri Bakanı Shabana Mahmood’a yönelik göndermeler de duvara yazıldı. Bu mesajlardan birinde, “Sevgili Shabana Mahmood, Beni anlayabilecek tek kişi sendin ama sen de yanlış anladın.” ifadeleri yer aldı.
Belucistanlılardan Duvar Önünde Destek Eylemi
Aynı noktada bir başka grup da Belucistan’daki hak ihlallerine dikkat çekmek için toplandı. Yaklaşık 20 kişilik grup, kayıp ve tutuklu yakınlarının fotoğraflarını taşıyarak “Free Balochistan – Özgür Belucistan” sloganları attı. Bazı katılımcılar taleplerini Adalet Duvarı’na yazarak ifade etti. Belucistan, Pakistan’ın güneybatısında yer alan ve İran ile Afganistan’a komşu bir bölge olup bağımsızlık talepleriyle biliniyor.
HRS ve Uluslararası Kuruluşlardan Ortak Basın Açıklaması
Eylem sürerken HRS Genel Sekreteri Avukat Burak Karakuş tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Edelstam Vakfı, RWCHR, Eritrea Focus ve Hostage Aid Worldwide’ın da imza verdiği açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:
“10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde, 77 yıl önce ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin her insan için onur, özgürlük ve adalet vaadini hatırlatıyoruz. Ancak 2025’te bu haklar milyonlarca kişi için hâlâ kâğıt üzerindeki maddelerden ibaret.
Mülteciler ve göçmenler dünyada ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığıyla karşı karşıya. Pek çok ülkede gazeteciler, akademisyenler ve hak savunucuları düşüncelerini ifade ettikleri için kaybediliyor, susturuluyor veya hapsediliyor.
Türkiye’de hamile kadınlar, yaşlı mahkûmlar, bebekli anneler, siyasetçiler ve akademisyenler kötüye kullanılan terör yasalarıyla yıllarca cezaevine konuluyor; hapishaneler aşırı kapasiteyle dolu. Rusya’da on binlerce kişi düşüncesi sebebiyle cezalandırılırken, Çin’de bir milyondan fazla Uygur hâlâ toplama kamplarında tutuluyor. ABD’de göçmen aileler zorla ayrılıyor. Gazze ve Yemen’de siviller açlık, kuşatma ve bombardıman altında yaşam mücadelesi veriyor. Afganistan’da kız çocukları dört yıldır okula gidemiyor.
Otoriter rejimler savaşlarla ve dijital baskıyla hak ihlallerini derinleştiriyor. Uluslararası toplum adalet, hukukun üstünlüğü ve en savunmasız insanların korunması için daha güçlü bir irade göstermelidir."