Soruşturmadan haberlerinin olmadığını ve kendilerine hiçbir savunma hakkının verilmediğini belirten Hakim Nalan Can, “Er ya da geç bu hukuksuzluğun da sebepleri ortaya çıkacak ve imzası olanlar kendilerini savunmak zorunda kalacaktır.” ifadelerini kullandı. Açığa alındığını basından öğrenen bir diğer hakim Menekşe Uyar ise “İçim son derece rahat, verdiğim tüm kararlar usule uygun. Bu mahkemeleri ben kurmadım. Yetkiyi veren HSYK ve bu kararlar nedeniyle hiçbir menfaatim yok. Şaşkın ve üzgünüm. Ülkem adına ve hukuk adına çok üzgünüm.” açıklamalarında bulundu.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 'usulsüz dinleme' iddiaları ile ilgili olarak 49 hakim ve savcı hakkında 'açığa alma' kararı verdi. Hakim ve savcılar açığa alınmalarını basın yoluyla öğrendi. Ayrıca HSYK aldığı karar öncesi hiçbir hakim ve savcının savunmasını dahi almaması dikkat çekti. Açığa alınan bazı hakim ve savcılara karara 'adalet.org' adlı hukuk platformundan tepki gösterdi. Hakkındaki soruşturmadan haberinin olmadığını ve kararı basından öğrendiğini belirten Hakim Nalan Can, şu ifadeleri kullandı: “O aşamaya kadar benim de diğer meslektaşlarım gibi soruşturmadan haberim yoktu. Savunma hakkı tanınmadan bu tasarruf gerçekleştirilmişti. Bugüne kadar örgütlü bir şekilde işlenen suçlar nedeniyle açılan birçok davada yapılan yargılamalar sebebiyle imzam vardır. Ancak baktığım dosyalardan dolayı herhangi bir soruşturma geçirmedim. Zaten baktığım davalar ağırlıklı olarak uyuşturucu dosyalarıydı ve konjektürel ağırlıkları yoktu. Nöbetçi hakim olarak görev yaparken açığa alınmama neden olan dosyada dinleme kararları vermiş olabilirim. Ancak bu kararları bugün itibariyle hatırlamam mümkün değildir. Karar verirken objektif kriterlerin dışına çıkmam da söz konusu değildir. Devam eden dinleme kararlarının uzatılmasına ilişkin olduğu tahmin ettiğim evrakları görürsem ayrıntıları paylaşabilirim.”

Verilen açığa alınma kararı kapsamında hakim ve savcılar arasında ayrımcılık yapıldığını savunan Can, şöyle devam etti: “Aynı dosyada benim verdiğim 3-5 karar gibi emsal 276 kararda ya da 115 ve 33 kararda imzası bulunan meslektaşlarım bulunmaktadır. Bu meslektaşlarım nasıl bir kriterle bu soruşturmanın dışına çıkarılmış anlayabilmiş değilim. Soruşturma geçiren polislerle fikir ve eylem birliği içinde olmak da ne demek. Verdiği bir kararla bu birlikteliği sağlayan meslektaşımın yanında 276 karar veren meslektaşım nasıl bu iş birliğinin dışında kalabilmiş izahı mümkün mü? İlk fasılda soruşturmaya dahil edilmeyen 9 hakim savcının yanında HSYK 2. Dairesi'nde karar alınırken 5 kişi daha hangi kriter doğrultusunda bu tasarrufun dışına çıkarılmıştır?”

Hakim Can, hakkını her türlü hukuki yolla arayacağını belirterek, “Bu iş burada kalmayacaktır. Ulusal ve uluslararası tüm hukuk zeminlerinde hakkımı arayacağım. Buna sebep olanların hukuki ve cezai takibatları için her türlü girişimde bulunacağım. Her hukuki olgu kendi maddi gerçekleri ile vardır. Er ya da geç bu hukuksuzluğun da sebepleri ortaya çıkacak ve imzası olanlar kendilerini savunmak zorunda kalacaktır.” açıklamasında bulundu. 

Açığa alınma haberini basından öğrenen bir diğer Hakim Menekşe Uyar ise haklarını savunması gereken yetkili kurulun ne ile suçlandığını bildirmediği ve savunma almadığı anlayamadığını belirtti. “Verdiğim tüm kararlar yetkim dahilinde verilen tamamen hukuka usule mevzuata uygun kararlardır.” diyen Hakim Uyar, savcılık tarafından başlatılan bir soruşturmada delil toplama niteliğinde iletişim tespiti kararları istenildiğini, hakimlik olarak bu talepler karara bağladığını kaydetti. Uyar, “Benim yerimde hangi hakim olsa bu kararları verir. Nitekim açığa alınmayan meslektaşlarda bu kararlardan vermiştir. Resmi bir soruşturma da yapılan delil toplama niteliğindeki kararlar sonrasında şüpheliler hakkında ya iddianame düzenlenir yada takipsizlik kararı verilir. Bundan kim zarar görmüştür. Halen işimi yaptığım için gördüğüm muameleyi anlayamıyorum . Burdan bu kararda bir şekilde etkili olan tüm meslektaşların ihtiyaçları olduğunda adil hakimlerle karşılaşmalarını diliyorum. Zira adil olmayan hakîmin verdiği zararı kimse veremez.” ifadelerini kullandı.

İnternete düşen kayıtların soruşturma nedeniyle hakimlik kararıyla tespit edilen kayıtlar olmadığını savunan Uyar, meslek hayatı boyunca verdiği kararların arkasında olduğunu belirtti. Uyar, şöyle dedi: “Eğer usulsüz dinleme yapacak yapı bunu resmi soruşturma ve hakim kararıyla yapmaz. Gazete haberlerine inanan meslektaşlar böyle bir hukuksuzlukla umarım karşılaşmazsınız. İçim son derece rahat, verdiğim tüm kararlar usule uygun. Bu mahkemeleri ben kurmadım. Yetkiyi veren HSYK ve bu kararlar nedeniyle hiçbir menfaatim yok. Şaşkın ve üzgünüm. Ülkem adına ve hukuk adına çok üzgünüm.”