Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ByLock kullandığı, Bank Asya’da hesabı olduğu ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasında hak ihlaline hükmetmişti.

AİHM’in verdiği kritik kararı X hesabından yaptığı paylaşımda değerlendiren Avukat Salim Şen, Türkiye’nin bu kararı uygulamasının zorunlu olduğunu belirterek, ‘‘Sana göre bana göre hukuk da adalet de olmaz. Adaletin de hukuk devleti olmanın ve hukukun üstünlüğünün de gereği olarak mahkeme kararlarına herkesin uyması gerektiği hususu, siyasi bir takdir alanı değil herkes için tartışmasız, kesin bir zorunluluktur. ’’ dedi.

AİHM kararı ve karardaki gerekçelerin tüm yargılamalarda derhal dikkate alınıp söz konusu hak ihlalleri süratle giderilmesi gerektiğini söyleyen Şen’in paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

‘‘AİHM Yalçınkaya Büyük Daire kararı ile, Bylock kullanımı, Bank Asya’da hesabının olması ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle yapılan silahlı terör örgütü üyeliği yargılamasında adil yargılanma hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile toplantı ve dernek kurma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. AİHM, yerel mahkemenin yaptığı bu tespitlerin başlı başına örgüt üyeliği veya darbe suçunun maddi ve manevi unsurlarını oluşturmayacağını belirtmiş, Yargıtay’ın daha önce verdiği yerleşik kararlarındaki örgüt üyeliği ve örgüt kapsamında işlenen suçların oluşması için gereken unsurları dahi karşılamadığını belirterek hak ihlali kararı vermiştir.

Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46 ncı maddesi gerek Anayasa’nın 90 ncı maddesi gereği AİHM kararlarının uygulanması zorunluluk olup uygulamak ya da uygulamamak hususunda hiçkimsenin ve hiçbir organın takdir yetkisi yoktur.

Dolayısıyla mahkeme kararları hangi düşüncede, siyasi, ideolojik anlayışta olursanız olun kime veya hangi gruba yakın bulunursanız bulunun uygulanmak zorundadır. Sana göre bana göre hukuk da adalet de olmaz.

Adaletin de, hukuk devleti olmanın ve hukukun üstünlüğünün de gereği olarak mahkeme kararlarına herkesin uyması gerektiği hususu, siyasi bir takdir alanı değil herkes için tartışmasız, kesin bir zorunluluktur.

Bu nedenlerle ; AİHM kararı ve karardaki gerekçeler tüm yargılamalarda derhal dikkate alınıp sözkonusu hak ihlalleri süratle giderilmelidir.’’