Ercan Taştekin, TBMM'deki görüşülen İç Güvenlik Yasası’nın Davutoğlu’nun hükümet programında var olmadığını hatırlatarak, “İç Güvenlik Yasası, paralel hükümetin yasasıdır” dedi
Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı, emekli Emniyet Müdürü Ercan Taştekin, İç Güvenlik Yasası’nı değerlendirirken, “İç güvenlik yasası paralel hükümetin işi” diyerek devletin ve polisin kötü yönetildiğini belirtti. Taştekin’in Yurt gazetesine verdiği ropörtaj şöyle:
Faturayı vatandaş öder
Emekli Emniyet Müdürü olarak Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi başkanlığı yapıyorsunuz. Yaptığınız araştırmalar sonucunda İç Güvenlik Yasası’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Önümüzdeki yasa tasarısı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu andan itibaren karşılaşılandan çok daha büyük problemlere sebep olabilir. Bunun faturasını büyük oranda vatandaşımız ödeyecektir. Polisin silah kullanma yasası evrensel hukuka ve kurallara uygun olmasına rağmen 2007 yılından bu yana polis kurşunlarıyla 179 vatandaşımız öldürüldü. Şimdi bu yasa tasarısıyla da sapanla taş atana karşı polise silah kullanma yetkisi veriliyor. Böyle olursa da millet maktul, polis katil, ülke de cenaze evi olur. Özgürlük ve güvenlik dengesi asla bu şekilde sağlanamaz.
Hükümet, İç Güvenlik Yasası’nın demokratikleşme çalışmalarının bir parçası olduğunu söylüyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Demokrasilerden diktatörlüklere geçişlerde ülkelere ilk önce iç güvenlik ve kolluk görevlerinde değişikliğe giderler. Önce polis iktidarın sopası haline getirilir sonra bu sopayla halk anti demokratik uygulamalarla hizaya sokulur. Bu paketin özü budur. Bu tasarı tüm maddeleriyle Anayasaya aykırı. TBMM’deki çoğunluklarıyla bu tasarıyı da Meclis’ten geçirecekler. Anayasa Mahkemesi’nin bunu iptal edeceğini biliyorlar. O zaman kadar polis teşkilatı üzerinde partizanca tasarrufta bulunmayı planlıyorlar. Daha önceki yasalarda olduğu gibi. Bu da demokratik ülkelerde karşılaşmayacağınız kadar büyük hukuk katliamıdır.
Polis haklı değil
Polis teşkilatı içerisinde bulunduğunuz dönemde birçok yurttaş polis kurşunu ile hayatını kaybetti. Bunun özeleştirisini veriyor musunuz? Polisi haklı görüyor musunuz?
Polisi haklı bulmam mümkün değil. Konu ile ilgili polis teşkilatındayken de çalışmalarım oldu. Konu ile ilgili akademik çalışmaları, makaleleri, konuşmaları bir kenara bırakın, kitap yazdım. Kitabımda da anlattım, polis de diğer meslekler gibi başlar. Ama bir aşamadan sonra devlet, kendi polisini katil durumuna getirdi. Öldürülen her yurttaşımız için çok üzgünüm. Hiçbir polisin katil olması, haklı gösterilecek bir durum değil.
Tasarı ile ilgili tespitleriniz nelerdir? Ne eksik? Yurttaş nasıl mağdur olur? Denetim mekanizması nasıl işler?
Kamuoyunda ‘molotofla ilgili kanun çıkarılıyor’ görüntüsü verilmek isteniyor. Molotof yasalarımıza ve Yargıtay içtihatlarımıza göre zaten suç. Konu ilgili yeni düzenleme yapılıyormuş gibi yalan söyleyerek, halk kandırılıp, kamuoyunu etkilemeye çalışılıyor. Devlet gelenekleri ve itibarı açısından son derece üzücü ama bunlar sistematik hale geldi maalesef. İçişleri Bakanı “Polislere bu yetkileri veriyoruz ama bu yetkilerin kontrolü için Batı Avrupa ülkelerinde olan ‘Bağımsız Kolluk Denetim Komisyon’ sistemini getiriyoruz” dedi. Televizyon ekranında bunun söylenmesine rağmen tasarının içerisinde böyle bir şey kesinlikle yok. Halkın gözlerinin içerisine baka baka kamuoyunun yanıltılması gerçekten utanç verici. Hükümet bunun Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu olduğunu söylüyor. Bu kesinlikle doğru değil. Halkı yanıltıyorlar. Böyle yasalar, dikta rejimlerinde, anti demokratik ülkelerde görebileceğiniz yasalardır. Bu tasarı Ahmet Davutoğlu, Hükümeti kurduğunda Hükümet Planı’nda açıklananlar arasında yoktu. Aniden çıktı. Tam da bu yüzden İç Güvenlik Yasası, Paralel Hükümet’in işidir.
Polisi imha ediyorlar
17-25 Aralık döneminin ardından kendi isteğinizle Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tayin olup emekli oldunuz. O dönemdeki tayinleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Devletin polisi imha ediliyor. 17-25 olaylarından sonra bir kesim teşkilattan tasfiye ediliyor görüntüsü başlatılmıştı. Ben ta o zaman söyledim. Bu bir kesimin tasfiyesi değil, partiye, dar oligarşik yapıya biat edenlerin dışındaki bütün kesimlerin tasfiyesi. Mevcut iktidarın tabanı zannetmesin ki “Bizim partinin polisi kuruluyor” buradaki ‘parti’ deyimi ‘dar oligarşik yapı’ anlamı taşıyor. Şunu iddia ediyorum bu yasadan en büyük zararı mevcut iktidarın tabanı görecek. Kendi siyasi partilerinde demokratik ortamın tamamen kalktığını görecekler.
ERCAN TAŞTEKİN KİMDİR?
Polis Akademisi mezunu. 2000 yılına kadar Ankara Emniyette çalıştı. (Dolandırıcılık, Gasp ve Cinayet Büro Amirlikleri, Anafartalar Polis Merkezi Amirliği, Asayiş Şube Müdür Yardımcılığı yaptı) Van Gevaş ve Hakkari Şemdinli Emniyet Amirlikleri yaptı. Konya’da Şube Müdürlüğü ve Emniyet Müdür Yardımcılığı yaptı. Basında CSI Konya Müdürü unvanıyla yer aldı. Cinayet soruşturmalarında Kırmızı Alarm, hırsızlık soruşturmalarında Mıknatıs projelerinin mimarı. Kabahatler Kanunu uygulamaları ile tanındı. Ezber Bozan Polislik kitabını yazdı. 2010 yılında Asayiş Dairesi Başkan yardımcılığına atandı. Kayseri’de bir bayram günü kaybolan üç çocuk olayını aydınlattı. Uluslararası Polis Birliği Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Almanya, Hollanda, İtalya, İsviçre ve Türkmenistan’da yapılan çalışmalarda bulundu.2012 Eylül ayında Bingöl İl Emniyet Müdürü olarak atandı.2 014 yılı Mayıs ayında kendi isteğiyle EGM’ ye atandı. 2014 Ağustos ayında da kendi isteğiyle emekli oldu. Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi’nin mevcut başkanı.