Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün inşaatında çalışan işçilerle iftar yaptı.
Bir soru üzerine medya üzerindeki baskılara ve basın özgürlüğüne değinen Davutoğlu, “Seçim döneminde olsun, seçim dışında olsun basın yayın faaliyetlerine herhangi bir sınırlama getirilmesi doğru değil. Haber alma özgürlüğü açısından doğru değil.” dedi. Ancak, aynı programı takip etmek için söz konusu adrese giden Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı muhabirleri akreditasyon gerekçesi ile alana alınmadı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan hükümet kurma görevini aldıktan sonra İstanbul’a gelerek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde çalışan işçilerle iftar yemeği yedi. Görüşmenin uzaması nedeniyle ezandan bir süre sonra alana gelen Davutoğlu kürsüye çıkarak açıklama yaptı.
Gündeme ilişin konuşan Davutoğlu’na bir televizyon kanalının muhabiri şu soruşu yöneltti: “Seçim öncesi 338 tane ceza kesildi ki bunların önemli bir kısmı belli kanallara. Bunların arasında A Haber Televizyonu da var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük cezalarından birini aldı. Bu cezalardan bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın katılmış olduğu bir röportajdı. Bu konudaki görüşlerini alabilir miyiz?”
Davutoğlu da basın özgürlüğüne ve haber alma hürriyetine vurgu yaparak, şunları söyledi: “Birincisi ilkesel bir çerçeve var. İkincisi şahsımla ilgili bir konu olduğu için ayrıca değerlendirmem lazım.
İlkesel olarak ben bütün bu yasaklara karşıyım. Seçim döneminde olsun, seçim dışında olsun basın yayın faaliyetlerine her hangi bir sınırlama getirilmesi doğru değil. Haber alma özgürlüğü açısından doğru değil. Hatta seçim döneminde kamuoyunu bilgilendirmek anlamında da en geniş özgürlüklerin uygulanması lazım ki kendimizi anlatabilelim.
Prensipte bu uygulamayı yanlış görüyorum. İnşallah yeni dönemde bazı yasal tedbirlerle bunu aşacak özel tedbirler alırız. Özellikle belli kanalların hedef alınmasını daha da yanlış buluyorum. Çünkü ilkesel bir tavırdan daha çok spesifik olarak belli kanallara yönelik bir tavır gündeme gelmiş. Bunu doğrusu kınıyorum. Bu çerçevede RTÜK ile ilk fırsatta görüşmeyi de planlıyorum. Yani bunun gerekçelerini ortadan kaldırmalıyız.
Yasal olarak oluşan çerçevelerde eğer sınırlayıcı, kısıtlayıcı hükümler varsa bunu hep birlikte değerlendirmeliyiz. Bu kadar ağır cezalarla basın üzerinde bir türlü baskı oluşturmak doğru değil. Özellikle de Türkiye’de medya özgürlüğü üzerinde çok fikir beyan edenlerin bu konuda açık tavır almasını beklemek hepimizin hakkı.
Hele hele tamamıyla hiçbir şiddet unsuru içermeyen gayri yasal hiçbir çerçeve taşımayan bir özel röportaj ülkenin başbakanı ile yapılmışsa, kimle yapılırsa yapılsın ana muhalefet partisi genel başkanı ile yapılmış olsa da aynı şekilde tepki verirdim. Bunu doğru görmüyorum ve bu konuda da bütün partilerimizi gerektiğinde ortak tavır almaya ve yasal düzenleme gerekiyorsa da birlikte adım atmaya davet ediyorum.”
Davutoğlu basın özgürlüğü ve haber alma hürriyeti hakkında bu açıklamaları yaparken, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki iftar programına Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı ekipleri akreditasyon gerekçe gösterilerek alınmadı... Muhabir ve kameramanlar inşaat alanına girmeden geri çevrildi.
CİHAN