“Kardeşim insanlığın vicdanıydı” diyen El Nimr, “O aydındı, âlimdi. Yurt içi ve yurt dışındaki Şiiler, Suud’un içişlerinde aldığı karara kızgın değil. Onlar bir aydının idamına tepkililer. Krizin çıkacağını bile bile bu idam kararını aldılar ve geri dönülmez yola girdiler. Kardeşimin idam kararı alındığında olayların büyüyeceğini, diplomatik soruna neden olacağını İçişleri Bakanlığı’na bildirmiştik” diye konuştu. Kardeşinin teröristlerle aynı listeye konulduğunu söyleyen El Nimr, şunları söyledi: “Kardeşim hiçbir terörist eylemde bulunmadı ve bununla ilgili bir tane bile delil yok. Onu teröristlerle aynı listeye koyarak aşağıladılar. Dünyanın tepkisi de bu duruma. Kardeşim düşmanca ve zalimce şehit edildi.”

El Nimr’in idam edilme zamanlamasının manidar olduğunu söyleyen kardeş El Nimr, IŞİD’le mücadele ve stratejik ortaklıklar gündeme gelmişken Suud’un Şiileri hedef alacak şekilde hamle yapmasını anlayamadığını söyledi. Kardeşi ve oğlunun idamının durdurulması için Kral’a dilekçe yazdığını söyleyen El Nimr, cevap verilmediğini kaydetti. Oğlunu en son 2 ay önce ziyarete gittiğini belirten El Nimr, şunları dile getirdi:

“Protestolara katılan 17 yaşındaki bir çocuk için idam kararı canilik. Amcası nedeniyle bu cezaya çarptırıldı. Kardeşimin idamından hemen sonra oğlumun dünyadan ayrılacağı yönünde bildiri evimize geldi. Üzüntümüz henüz tazeyken böyle bir bildirinin gelmesi bizi incitti. Her televizyonu açtığımda, her telefonum çaldığında oğlumun ölüm haberini duymaktan korkar hale geldim. Asmazlarsa oğlumla 27 Ocak’ta görüşeceğim.”

El Nimr, oğlunun durumunun İran’la Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin düzelmesinde pazarlık konusu olmayacağını da sözlerine ekledi.