1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetlere dair Ankara’da sürdürülen soruşturmada TMK 10. Madde ile görevli savcılık, zamanaşımının dolmasına günler kala Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın’ın öldürülmesiyle ilgili ilk davayı açtı. İlk iddianamede Mehmet Ağar 1 numara, Korkut Eken 2 numaralı sanık olarak yer aldı. İddianamede, açılan bu davanın daha sonra açılacak ana davayla birleştirileceğinin altı çizildi. 

Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın’ın 1990’lı yıllarda yaşanılan faili meçhul cinayetlere ilişkin yaptığı itiraflar üzerine soruşturma başlatılmıştı. Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel tarafından başlatılan soruşturma daha sonra Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından sürdürüldü. Soruşturma kapsamında kamuoyunda ‘Susurluk Çetesi’ olarak bilinen suç örgütü tarafından işlendiği iddia edilen 16 cinayet soruşturuluyor. 

Baskın 30 Eylül 1993 tarihinde öldürüldü. Bu cinayete ilişkin zamanaşımı 30 Eylül 2013 tarihinde doluyordu. Bilgili, dosyanın zamanaşımında düşmesini önlemek için faili meçhul cinayetlere ilişkin ilk iddianamesini hazırlayarak, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi ’ne sundu. Savcı iddianamesinde AHİM içtihatlarına göre kamu görevlilerinin işledikleri bu tip suçlarda zamanaşımı söz konusu olmadığı, ancak iç hukuk açısından zamanaşımının 20 yıl olduğu ve bu sürenin de 30 Eylül tarihinde dolacağı gerekçesiyle iddianameyi hazırladıklarını vurguladı. Mahkeme heyetinin iddianame üzerindeki incelemesi devam ediyor. Edinilen bilgilere göre, iddianamede Ağar 1 numaralı sanık, Eken ise 2 numaralı sanık olarak yer alıyor. İddianamede toplam 12 şüpheli bulunuyor. Savcılık, şüphelileri “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütün faaliyetleri çerçevesinde taammüden adam öldürme” ile suçlayarak, “ağırlaştırılmış müebbet”le cezalandırılmalarını talep etti. Mecit Baskın’ın Hakkâri’de yaşayan oğlu Eren Baskın, iddianame ile ilgili olarak “Şu ana kadar hazırlanan en ciddi iddianame” değerlendirmesinde bulunarak, şunları belirtti: 

“10-12 yıl önce de iddianame hazırlanmış, ama sonuç alınamamıştı. Bir türlü olmuyor. Bir şeyler çıkıyor. Piyonlar belli. Bizim derdimiz onlarla değil, baştakilerle. Keşke sonuç alınsa ve bu sorunlar bitse. İddianamede Tansu Çiller ’in (şüpheli) olmamasından üzüntü duyduk. Annem Raife Baskın da çok üzülüyor. Savcıyla görüşmek istiyor.”