İktidarla muhalefetin en büyük anlaşmazlık konularından biri olan Marmara Denizi’ni Karadeniz’e bağlayacak İstanbul Boğazı’na alternatif Kanal İstanbul projesini mümkün kılacak 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı askıya çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı'yla birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne itiraz başvurusunda bulundu.
Belediye başkanı seçildiği günden beri Kanal İstanbul projesini ‘‘İstanbul’a ihanet projesi’’ olarak gören, Ocak ayında birçok farklı disiplinden akademisyenin katılımıyla Kanal İstanbul Çalıştayı düzenleyen İBB Başkanı, itiraz başvurusu sonrası yaptığı açıklamada, Katar Emiri’nin annesi Şeyh Moza bin Nasır ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın arazilerinin Kanal İstanbul bölgesinde olmasına göndermede bulundu.
İmamoğlu, ‘‘Böylesi bir ortamda bu acele niye? Bir ülkenin prensesi, bir ülkenin prensi zengin olsun diye. Ya da ne kadar zeki insanlarmış ne kadar akıllı insanlarmış ki 7-8 yıl önceden tarım yapılan o güzide tarım alanlarından gidiyor tarla satın alıyor.
Bugün o kişilerin tarlasında iş merkezi turizm alanı ya da rezidans yapılacak konut imarı çıkarılıyor. Kim zengin oluyor Allah aşkına? Bu millet bu işte kafasını kuma sokmaz. Bu millet uyanık.
Bakın Allah bu şehri bu kadim şehri 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği, beş yıl işgal altında kalıp 1918 ile 1923 arasında milletin milli mücadelesiyle tekrar kurtardığı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde tekrar kurtardığı bu şehri, Allah akla ve bilime dayanmayan fikirlerle bir takım projeler üreten insanların şerrinden bu şehri korusun. Arsa hareketleri ile ilgili çokça bilgi var. Konumuz kimin zengin olacağı değil, İstanbul’un katledilmesine engel olmak’’ dedi.
İBB Başkanı, ilk kez 2011 yılında Kanal İstanbul projesini ‘çılgın proje’ olarak kamuoyunun dikkatine sunan ve mart ayında yaptığı bir konuşmada da ‘‘Kanal İstanbul en yakın zamanda ihaleye çıkıyor, bu proje Türkiye’nin stratejik gücüne çarpan etkisi yapacaktır’’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan dışındaki tüm siyasi parti liderlerine sunum yapmak için randevu talep ettiğini açıkladı.
İmamoğlu, ‘‘Ben bütün siyasi partileri bilgilendirmek adına sadece Sayın Cumhurbaşkanı hariç, kendisi hariç diğeri siyasi partilerimizin genel başkanlarından randevu taleplerimiz oldu. Bir kısmı geri dönüş yaptı. Yüz yüze görüşme yapacak olduğum da var, telekonferansla bir sunum yapacak olduğum genel başkanlar da var. Çünkü herkesin bu tehditle ilgili bilgi sahibi olması lazım. Tüm teknik çalışmaları kendileriyle zaten paylaştım. STK’ların da en somut şekilde bilgilendirilmesi için elimizden geleni yapacağız’’ diye konuştu.
Deprem ve kentsel dönüşümle ilgili sıradan bir plan değişikliğinin bile yedi, sekiz yıl sürdüğü bir ortamda kentin ekolojik, ekonomik, sosyal dokusunu tahrip eden Kanal İstanbul’a dair büyük plan değişikliklerinin alelacele yapılmasını tepki gösteren İmamoğlu, bu projeye aktarılacak kaynakla bir deprem kenti olan İstanbul’un kentsel dönüşümünün tamamlanabileceğini savundu.
İBB Başkanı, ‘‘Kendi tanıtımları var. Fransa’daki bir konut fuarında 100 milyar dolar olarak tanıtan, kendileri. İTO’nun resmi reklamı var. Bu reklamın arka planında bakanlık var. Bakın sadece İSKİ’ye bu işin külfeti 30 milyar lira, geçen sen yaptığımız sadece deplase edilecek hatlardan dolayı. Kanalın üstüne en küçüğü 850 metre en büyüğü iki bin 200 metre sekiz tane köprü yapacaksınız.
Yaptığınız 3. Köprü’den yolcu geçmese de bu millet parasını ödüyor. O köprülerin üstünden geçenlerin parasını kimden alacaksınız? Millet işsiz. Millet, bin lirayı aldığı zaman mutlu oluyor. Biz 1 milyon 300 bin insana şu pandemide gıda destek paketi sunduk diye, millet bize dua ediyor. Biz o insanlara kendi bütçesinden sosyal yardım bütçesi ayırıyoruz. Siz İstanbul’u 100 binlerce insanın ölüm tehdidiyle yaşadığı bir deprem şehri olan İstanbul’da sadece şu anda bahsi geçen 100 milyar lira ile İstanbul’u kentsel dönüşüm sorunu çözersiniz’’ diye konuştu.
İBB Başkanı, bu projeye kredi finansmanı sağlaması muhtemel kuruluşları da şimdiden uyardı:
‘‘Buraya finansman sağlayacak, böyle bir projeye katkı sağlayacak banka yabancı şirket, ya da kuruluş, adı ne olursa olsun hangi ülkeden olursa olsun bu ihanetin bir parçasıdır. Türk milleti, Türk halkı gerektiğinde ondan hesap sormasını da bilir.’’