IMF'nin 'Küresel Dengesizlikler ve Covid-19 Krizi' raporunda, 'Büyük dış finansman ihtiyaçları ve nispeten düşük rezervler Türkiye'yi şoklara karşı savunmasız bırakıyor' ifadesi kullanıldı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), ekonomilerin dış pozisyonlarına ilişkin görünümün oldukça belirsiz olmaya devam ettiğini belirterek, krizde ikinci dalganın gelişmekte olan ekonomiler için cari işlem açıklarını yönetme kapsamını kısıtlayabileceğini, emtia ihracatçılarının cari işlemler dengesini daha da düşürebileceğini ve küresel ticaretteki azalışı daha da derinleştirebileceğini belirtti.
IMF, dünyanın en büyük 29 ekonomisi ve Euro Bölgesi'nin cari işlemler, reel döviz kurları, sermaye akışı ile uluslararası rezervler dahil olmak üzere dış pozisyonlarının değerlendirildiği Dış Sektör Raporu'nun 2020 sayısını "Küresel Dengesizlikler ve Covid-19 Krizi" başlığıyla yayımladı.
Cari işlemler fazlası ve açıklarının 2019'da ılımlı bir şekilde daraldığının anımsatıldığı raporda, 2020 için görünümün oldukça belirsiz olduğu vurgulandı.
Raporda, "Covid-19 pandemisi küresel ticarette sert düşüşe, emtia fiyatlarının azalmasına ve daha sıkı dış finansman koşullarına neden oldu" değerlendirmesinde bulunuldu.
İKİNCİ DALGA KÜRESEL TİCARETTEKİ AZALIŞI DAHA DA DERİNLEŞTİREBİLİR
Yüksek belirsizliğe rağmen küresel düzeyde cari işlem fazlası ve açıklarında dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 0,3'ü kadar ılımlı bir daralma beklendiğine işaret edilen raporda, beklenen sınırlı etkinin özel tasarruflardaki artış ve düşük yatırımlarla dengelenen büyük mali genişlemeyi yansıttığı kaydedildi.
Raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Dış pozisyonlara ilişkin görünüm, önemli risklerle oldukça belirsiz olmaya devam ediyor. Risk duyarlılığının daha da kötüleşmesi; büyük cari işlem açıkları, yüksek döviz borcu ve sınırlı uluslararası rezervler gibi daha önceden de kırılganlıkları olan ülkeler için dış kriz riskini daha da artırabilir. Krizde ikinci dalga; küresel finansal koşullarda yeniden sıkılaşmayla gelişmekte olan ekonomiler için cari işlem açıklarını yönetme kapsamını kısıtlayabilir, emtia ihracatçılarının cari işlemler dengesini daha da düşürebilir ve küresel ticaretteki azalışı daha da derinleştirebilir."
Kısa vadede politika çabalarının ekonomik toparlanma ve rahatlamayı desteklemeye devam etmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, orta vadede ekonomik ve politik bozulmaların sürebileceği ya da daha da kötüleşebileceği, bunun da reform ihtiyacına işaret edeceği belirtildi.
TÜRKİYE ŞOKLARA KARŞI SAVUNMASIZ KALIYOR
Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, ülkenin 2019'daki dış pozisyonunun belirsizliklerin yüksek olmasına rağmen orta vadeli temeller ve istenen politikalarda belirtilen seviyeden kısmen daha güçlü olduğu aktarıldı.
Raporda, "Büyük dış finansman ihtiyaçları ve nispeten düşük rezervler Türkiye'yi şoklara karşı savunmasız bırakıyor" ifadesi kullanıldı.
IMF'nin raporunda, kısa vadede politikaların Covid-19 krizinin etkilerini hafifletmesi ve en savunmasızları tercihen dış istikrarı korumaya yardımcı olacak bir politika paketi dahilinde geçici mali destek yoluyla koruması gerektiği tavsiyesinde bulunuldu.
Covid-19 salgını öncesinde var olan dengesizliklerin orta vadede devam etmesi halinde politikaların dış esnekliği güçlendirmeyi ve ekonominin sürdürülebilir bir şekilde yeniden dengelenmesini desteklemeyi amaçlaması gerektiği kaydedilen raporda, verimlilik ile şoklara karşı dayanıklılığı artırmak, daha geniş kamu sektörü bilançosunu güçlendirmek ve genel olarak şeffaflığı geliştirmek için yapısal reformların gerekli olacağı vurgulandı.