Bir market sahibi yaşadıkları üzerinden Hükümetin enflasyonla mücadelesini anlattı
Evrensel Gazetesi'nin izlenin haberine göre Hükümetin enflasyonla mücadelesi tam bir görüntüden ibaret
İstanbul'da market işleten bir esnaf
Geçen gün yaşadığım olay içinde bulunduğumuz durumu net bir şekilde özetliyor.
Markette A haber açık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı ve ekonominin başındaki Berat Albayrak’ın enflasyonla mücadele programı sunumunu canlı veriliyor.
Bakan sunum yaparken ben de o sırada, ‘ekmeği neden 1.5 liraya satıyorsunuz?’ diyen müşteriye açıklama yapmaya çalışıyorum. Ekmek 1.25 lirayken şimdikinden 5 kuruş daha fazla kazandığımı, şimdi fırının fiyat artırdığını, benim kârımın azaldığını, fırın fiyatı indirmeden bir şey yapamayacağımı söylüyorum.
Müşterim ise, ‘Ama vali 1.25 dedi’ diyor başka bir şey demiyor.
O sırada bakan 50 üründe yüzde 10 indirim yapılacak diyor. Müşterim ise ekmeğin 1.5 lira olmasına ikna olmadan gidiyor. Ama ekmeği alıyor, daha ucuzu yok çünkü!
Tam da vaziyet bu; vali başka bir şey diyor piyasa başka, bakan başka bir şey anlatıyor hayat bambaşka akıyor.
Yaşadıklarım bunun kanıtı!
Anlatayım hak vereceksiniz.
BAKANIN ARKASINDA POZ VERENLER ZAM YAĞDIRDI
İstanbul Avrupa yakasında 700 konutlu bir sitede market -aslında dükkan- işletiyorum. Sitede en ucuz ev 700-800 bin lira. Burada yaşayanlar İstanbul’un kalburüstü diyebileceğimiz kesiminden. Sitenin büyük bölümü AKP seçmeni. Dükkanın gelirinin önemli bir bölümünü evlere servis yaparak sağlıyorum.
Doların bir anda 7 liraya çıkmasıyla beraber uzun süredir ‘geliyorum’ diyen kriz şu yüzüne çıktı. Hükümet sözcüleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ne kadar ‘yok’ dese de, sorunu dış güçlere bağlasalar da herkes krizi iliklerine kadar yaşamaya başladı.
İlk olarak zamlarla başlamak istiyorum.
- Vali bey ve hükümet ‘yok öyle şey’ dese de 1.25 lira olan 250 gram ekmek 1.50 lira.
- Doların fırlaması ile birlikte 50 kuruş olan tekli yumurta 75 kuruş oldu. Zam oranız yüzde 50. Yine 7.5 lira olan sarı 10’lu yumurta 9.50 lira oldu. 15’li yumurta 9 liradan 11 liraya 15 lira olan 30’lu yumurta da önce 18 sonra 19.50 lira oldu.
- İçim, Sek, Sütaş, Pınar markalarına ait sütlere 75 kuruş ile 1.25 lira arasında zam geldi. Artık en ucuz 1 litre süt 4 lira.
- Aynı markaların yoğurtlarına 50 kuruş ile 2 lira arasında zam geldi. Artık 3 liradan ucuz markalı yoğurt yok.
- Yine bu markaların peynir çeşitlerine 1.5 ile 3 lira arasında zam geldi.
- Kriz öncesi 6.50 lira olan salça bir anda 11 liraya çıktı.
- 1.75 lira olan makarna çeşitleri 1.95 lira oldu.
- Pirinç, bulgur, mercimek gibi bakliyat çeşitlerine 2 lira ile 4 lira arasında zam geldi.
- Türkiye’nin en büyük su şirketi erikli 2 kez zam yaptı. Kriz öncesi 3.50 lira olan 5 litre su 5, 6.95 olan 10 litre su 10 lira oldu. Diğer su markaları da benzer şekilde zam yaptı. 19 litre kullan at su 7.5 liradan 11 liraya çıktı.
- Temizlik ürünlerine gelen zamlar ise vahim....
Dolar fırladığı günden bu yana coca cola, ülker, eti, içim, Sütaş, Sek, Erikli gibi Türkiye’nin en büyük gıda ve içecek firmaları ürünlerine en az yüzde 20 ile 75 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Bazıları 2 defa yaptı.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım zamların hiçbirini biz oturup kendimiz yapmadık. Hani damat bakanın açıklamalarına katılan patronlar var ya onlar bize verdikleri ürüne zam yaptı biz de mecbur kaldık yansıttık.
YAĞ KUYRUĞU YOK AMA 1 LİTRELİK YAĞ DA YOK
Bu zam sürecinde yaşadıklarımızı da anlatayım biraz.
Firmalar zam yapacakları ürünleri zam yapmadan marketlere vermedi. Süte zam yapacaksa dağıtıma çıkarmadılar. Zam yaptıktan sonra eski ürünleri zamlı dağıtarak krizi fırsata çevirdiler.
Ülker gurubuna bağlı Bizim yağ 1 aydır piyasada yok. Yudum 1 litre yağ da yok. Dağıtıcılar ve toptancılar olmadığını söylüyor. Hükümet eskiden yağ kuyrukları olduğunu söyler durur ya şimdi bazı yağlar hiç yok.
Sebebi maliyet artışıymış. Litresi düşük yağlar daha maliyetli ve satışı daha pahalı olduğu için az üretiliyor, sadece çok büyük market zincirlerde bulunuyor.
Aynı şekilde toptancılar da zam geleceğini bildiği hiçbir ürünü elinden çıkarmadı. Zam geldikten sonra çıkardı ve krizi fırsata çevirdi. Birkaç hafta boyunca toptancılarda bazı temizlik ürünlerini, bulaşık deterjanlarını, bakliyat çeşitlerini ve salçayı bulamadık, tedarik edemedik.
Firmalar zam yapacakları ürünleri dağıtım yapan elemanlarından bile gizledi. Böylece bakkalların zamsız ürün almasının önüne geçti.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere valisinden belediye başkanına tüm yöneticilerin
‘krizi fırsata çeviriyorlar’ dedikleri kesim, ‘Türkiye için topyekün mücadele vakti’ toplantılarında boy gösterenler ve onların toptancıları oldu bu süreçte.
Hepsi parasına para kattı.
Bu süre zarfında fırsatçı marketler de ellerindeki stoklar bitmeden zamlı ürün sattılar. İçlerinde Migros; A101, BİM gibi bakanın 50 ürüne yüzde 10 indirim çağrısına uyan marketler de var.
Stoklardan iyi para kazandılar, bindirimden sonraki indirim onlara dokunmaz. Onca bindirimden sonra yaptıkları indirim midir o da tartışmalı!
FATURAMIZ KABARDI SATIŞLARIMIZ DÜŞTÜ
Gelelim bu sürede biz neler yaşadık kısmına.
Öyle günler oldu ki saatlerce gelen zamlı ürünlere zammı yansıtmakla uğraşmak zorunda kaldık. Firmalar zammı yaptı ama bu zamlara tepkiyi bizler göğüslemek zorunda bırakıldık çünkü hükümet bizi hedef gösterdi.
Müşteri ile karşı karşıya gelmek değil tek sorunumuz. Bizim için de zor günler başladı zira faturamız kabardı.
Elektik zammının ardından bin lira olan faturamız 1600 liraya çıktı. 100 lira olan su faturası da 130 liraya. Doğal gazı merakla bekliyoruz.
Hemen belirteyim ki bu kadar zamdan sonra ciromuz artmadı yerinde saydı. Bazı ürünlerde kâr marjını aşağı çekmek zorunda kaldık.
Zengin bir muhitte olmamıza rağmen insanlar harcamalarından kısmaya başladı. Eskiden 50 liralık alışveriş yapan şimdi 30 liraya düştü. Çocuklara verilen harçlıklar düştü. Çikolata ve oyuncak satışı yarı yarıya düştü.
Günlük ekmek ve süt siparişinin yanına bir iki ürün mutlaka ilave edilirdi artık ilave talepler yok artık!
BÜYÜKLER ‘İÇİN YÜZDE 10 İNDİRİM’ SADECE BİR ŞOV
Üstüne basa basa vurgulayalım ki firmaların yaptığı zamlarının dışında bir kez zam yaptık o da elektrik zammının ardından soda çeşitlerine artı 25 kuruş. Zabıta beyler gelirse belki buna ceza yazabilirler.
Şimdi zabıtalar market market, pazar pazar dolaşıp fiyat denetimi yapıp ceza kesiyorlar. Halkın krize olan tepkisi krizin sorumlularına değil bize yönleniyor. Zam yapan en zengin patronlar hükümetle pozlar verip yüzde 10 indirim şovuyla, yalanıyla vatandaşı kandırıyor. Asıl denetlenmesi gereken en büyükler ve toptancılar zengin olurken bizim işlerimiz kötüye gidiyor.
Gerçekten enflasyonla krizle mücadele edilecekse elektrik ve doğalgaz zamlarını iptal etsinler. Firmaların zam yamasını engellesinler. Krizden kaynaklı ücret kayıplarını telefi etsinler. O zaman zamlı ürün satan market olursa tepesine binsinler.