1963 yılında Türkiye ve AB arasında yapılmış Ankara Anlaşması, çalışan ve kendi işini kurmak isteyen Türklerin, birlik içerisindeki hareket ve haklarını düzenliyor.
Üyeler arasında bu anlaşmayla en çok rağbet gören İngiltere, AB üyeliğiyle birlikte bu vize tipiyle Türkiye’den göçü de sona erdirdi ama geçiş süreci gereği 2020’nin sonuna kadar başvuruları kabul edeceğini açıkladı.
Londra’da Regent Üniversitesi’ndeyken Ankara Anlaşaması üzerine yaptığı araştırmaya göre Doç. Dr. Tuncay Bilecen, anlaşmanın son günlerinde dahi Ankara Anlaşması vize tipi başvurularına yoğun talep olduğunu söyledi.
Amerika'nın Sesi'ne konuşan Bilecen, İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan elde ettiği bilgilere göre 2002 -2019 yılları arasında Türkiye ve İngiltere’de Türkler tarafından yapılan 67 bin 834 başvurudan 56 bininin kabul edildiğini belirtti.
Ankara Anlaşması vizesiyle aileleriyle birlikte 100 binden fazla kişininin İngiltere’de çalışarak yaşadığı, oturum ve pasaport hakkına kavuştuğu tahmin ediliyor.
Başvuruda son fırsatı kaçırmamak adına şansını deneyen ve sonra vize verilip verilmediğine dair altı aya varan süreyi heyecanla bekleyen Özge ve Gökhan Kum çifti, sadece 10 gün önce geldikleri İngiltere’deki ilk izlenimlerini anlattı.
Fırsatı kaçırmayarak "Son Gelenler" arasında yer almak istediklerini belirten çift, İstanbul’dan İngiltere’ye gelirken ‘varımızı yoğumuzu sattık, satamadıklarımızı bağışladık, bazılarını da kiraya verip parayı cebimize koyduk, geldik’ dediler. Yeni bir hayata başlamak için geride nasıl bir hayat bıraktıklarını da anlattılar.
Göç etmelerine gerekçe olarak ileri sürdükleri neden ise özetle, “özgür ve istikrarlı bir ülkede yaşamak.”
Daha deneyimli Ankara Anlaşmalılara örnek ise Sinem ve Emre Hatiper çifti. Biz 15 ayı geride bıraktık diyorlar. 6 yıllık yoğun bakım hemşireliği ve hastane idareciliği gibi iş deneyimiyle İngiltere’ye yaşlılara bakım hizmeti işi kurmaya geldiklerini ve dilde ilerleme hariç şimdiye kadar geçirdikleri zamandan çok memnun olduklarını anlattılar.
Birçoğu gibi onlar da İngiltere’de tutunabilmek yolunda ve yeni hayatlarına uyum sağlamakta başlarına gelenleri, çektikleri video hikayelerle anlattıklarını söylediler.
YouTube’daki kanallarına verdikleri isim de göçmenlikle ilgili yaşadıkları zorluklara ipucu niteliğinde: ‘Ne Çektik Biz!’
Türkiye’de Hastane idareciliği işini bırakıp gelen Emre Hatiper 30 yaşından sonra berber oldum, derken göçle gelen sürprizlere dikkat çekti.
Ankara Anlaşması vizesiyle gelenler arasında, hayal kırıklıkları yaşayarak dönenlere örnek ise Burçin ve Mehmet Gültekin çifti. Türkiye’den başvurup ret almış olmalarına karşın ısrarla ikinci kez başvurmaya İngiltere’ye gelen Gültekin ailesi, online ticarette dünyaya açılmak için çıktıkları yolun daha başından dönmüşler.
Onlara göre İngiltere aile bağlarının olmadığı, çocuklarının parkta oyun oynayacak dahi arkadaş bulamadığı bir yer. Tutunmak için gereken sabrı göstermek ve zorluklara katlanmak yerine ilerde turist olarak gelip keyif sürmeyi tercih ettiklerini söylediler.
Doç. Dr. Tuncay Bilecen’in Londra’da Regent Üniversitesi’ndeyken yaptığı göç araştırmasıyla özellikle İngiltere’ye Ankara Anlaşması vizesiyle gelenlerin yıllık artışını rakamlarla ortaya koydu. Türkiye’den her yıl ortalama 100 bin kişinin yurtdışında yaşamak üzere ayrıldığını belirten Bilecen, özellikle İngiltere’ye başvurularda 2020’nin henüz çıkmamış rakamlarının sürpriz bir rekor niteliğinde olabileceğini tahmin ediyor.
Artık sonuna gelirken Ankara Anlaşması’na aşırı ilgi bu konuda hizmet veren avukatlarda da çeşitli endişelere yol açmış. Bazılarına göre İngiltere, her şeyi göze alıp gelecek kadar umut vadetmeyebilir.
Londra’daki bürosunda, ekibiyle birlikte göçmen adaylara yol gösteren ve yasal evraklar hazırlamalarına yardım edenlerden Avukat Yaşar Doğan, “evini sattığını, çocuğunun eğitimine ayırdığı son parayla İngiltere’ye göç edeceğini söyleyenlere danışmanlık hizmeti vermekten kaçınıyoruz” dedi. Doğan, Brexit ve pandemiyle oluşan mevcut koşulları da öne sürerek İngiltere’ye göçün son umut olarak görülmesinin endişe verici olduğunu düşünüyor.
Bunca zaman, Ankara Anlaşması, kimi için yeni bir hayat, bir kurtuluş umuduydu. Kimi de cepte bir İngiltere oturumu, bir pasaport olsun mantığıyla gelmişti. Avukat Semira Dilgil, “burada kalıcı olanlar parası değil, buna hakkı olanlar oldu” diyor.
Banka hesabında bir servet olan fakat nasıl kazandığını belgeyle kanıtlayamayan kişilerin kabul edilmeyen başvuruları karşısında agresifleştiğini belirten Dilgil, burada önemli olanın para değil o parayı yasal yollardan kazanma becerisi olduğunun altını çizdi.
Ankara Anlaşması sona erse bile İngiltere’nin yeni uygulayacağı puanlama sistemiyle nitelikli göçmen alımına devam edeceğini hatırlatan Dilgil, “bu vize tipi bitti demek Türkiye’den göçmen alınmayacak demek değil” dedi.
Göç araştırmacısı Doç. Dr. Tuncay Bilecen, daha kolay şartlar aranması nedeniyle Ankara Anlaşması’nın Türkiye’den nitelikli göçü başka Avrupa ülkelerine yönlendirebileceğini tahmin ediyor ve bir kez daha altını çiziyor:
“Kurallar değişir ama göç her zaman bir şekilde devam eder.”