İktidardaki Muhafazakar Parti'yi destekleyen gazete bugün manşetinden duyurduğu haberde, İngiliz yetkililerin artık sadece "önemli" AB toplantılarına katılacaklarını belirtti.
Bu yöndeki açıklama dün İngiltere'nin Brexit Bakanı Steve Barcley tarafından yapılmıştı.
Daily Telegraph'ın haberine göre, İngiliz yetkililer Brüksel'deki yüzlerce resmi AB toplantısından çekilecek.
Gazete, İngiltere'nin "Brüksel boykotunun", Parlamento'nun yaz tatili dönüşü toplanmasından hemen önce, 1 Eylül Pazar günü başlayacağına dikkat çekti.
İngiltere mevcut şartlarda 31 Ekim'de AB'den ayrılacak. Başbakan Boris Johnson, bu tarihte AB'den gerekirse anlaşma olmadan ayrılacaklarını söylemişti.
Boris Johnson bugün Berlin'de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya gelecek.
Johnson'ın bir kez daha Brexit Anlaşması'nın İngiltere Parlamentosu'nda 3 kez reddedilmesinin en önemli nedeni olan "backstop"tan vazgeçilmesi çağrısı yapması bekleniyor.
'Backstop': En önemli anlaşmazlık noktası
"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.
En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.
İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor. Brexit sürecinin bugün itibarıyla çeşitli senaryolara açık olmasının en önemli nedeni de bu.
Times: İngiltere AB'yle poker oynuyor
Times gazetesinin manşetinden duyurduğu habere göre Boris Johnson, Angela Merkel'e, İngiltere Parlamentosu'nun ülkenin 31 Ekim'de gerekirse anlaşma olmadan AB'den ayrılmasını engelleyemeyeceğini söyleyecek.
Başyazısında "Gölge boksu" diyen Times'a göre İngiliz hükümeti AB'yle, riskli ve sonucu ağır olabilecek bir şekilde poker oynuyor.
İngiltere Başbakanı, Pazartesi günü AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'a bir mektup göndererek, anti-demokratik olduğunu söylediği "backstop"tan vazgeçilmesini istemişti.
Tusk ise Johnson'ın bu talebine olumsuz yanıt vermişti.
Boris Johnson yarın Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la görüşecek, Cumartesi günü de Fransa'nın Biarritz kentinde yapılacak G7 Zirvesi'ne katılacak.
Daily Telegraph bugünkü başyazısında, "Brüksel'de kimse Sayın Johnson'ı ciddiye alır görünmüyor. Eğer anlaşma olmadan ayrılığı istemiyorlarsa, onu ciddiye almalarının zamanı geldi" yorumunu yaptı.
Guardian: Boris Johnson'ın AB'ye gönderdiği mektup manasız bir kumar
i gazetesi de bugün manşetinde, Johnson AB'ye, "backstop"tan vazgeçilmedikçe anlaşma olmayacağını söylediğini vurguladı.
Gazeteye göre Johnson hala Avrupalı liderlerle anlaşabileceğinde ısrarlı, Merkel İrlanda Sorunu'na "pratik çözümler" bulunmasına açık, Tusk ise Johnson'ı, "backtop" sorunun çözümü için "gerçekçi" bir planı olmamakla suçluyor.
Bugünkü başyazılarında Guardian "Boris Johnson'ın AB'ye gönderdiği mektup manasız bir kumar", Finacial Times ise "AB göçmenleri Brexit sürecinde pazarlık kozu olarak kullanılmamalı" ifadelerini kullandı.