CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel TBMM Genel Kurulu’nda, 18 Temmuz’da açığa alınan, 20 Temmuz’da intihar eden Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman’ın ağlatan veda mektubunu okudu.
CHP Grup Başkanvekili Özel TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada anlattı.
OHAL KARARNAMELERİ DERHAL MECLİS’E GELMELİ
"15 Temmuz darbe girişimini yaşamış olan ve bu darbe girişimine karşı parlamenter demokrasiyi hep birlikte savunmuş olan Meclis'in Ağustos ayı boyunca çalışmasına hiçbir itirazımız yok. Ancak Meclis açık olduğunda yapması gereken en önemli iş, İlk gün ilan edilirken de sakıncalarını dile getirdiğimiz olağanüstü hâl uygulaması içinde gündemine aldığı, yayınlanan kanun hükmünde kararnamelerin zaman geçirilmeksizin Meclise gelmesi, burada görüşülmesidir. Açıkça, Anayasa’ya aykırı bir biçimde OHAL Kanunu’ndan yararlanarak, OHAL durumundan yararlanarak çıkarılan kanun hükmünde kararnameler, Anayasa’nın tanımladığı yetkinin dışına çıkmakta, OHAL’in amaçladığı kapsamın dışında düzenlemeler yapmakta ve ilan edilen OHAL süresinin dışına da etki yapacak düzenlemeler yapmaktadır.
İSTİHBARAT ZAAFİYETİ YOK DİYENLERİ DARBEYİ ENİŞTEDEN ÖĞRENDİ
On dört yıl boyunca zaten bugünkü Cumhurbaşkanına bağlı olarak çalışmış MİT’in, Cumhurbaşkanlığına bağlanması talep ediliyor. On dört yıl boyunca zaten Cumhurbaşkanına bağlı çalışmış -dönemin Başbakanı sıfatıyla- ve biz, "Suruç’ta istihbarat zafiyeti var." demişiz, ilgili Bakan itiraz etmiş; "10 Ekim saldırısında istihbarat zafiyeti var." demişiz, gözümüzün içine baka baka "Yok." denmiş; 700 evladımız şehit olmuş, bombalı saldırılarda 300 sivil hayatını kaybetmiş, "İstihbarat zafiyeti yok." denmiş ama darbe gecesi darbe, maalesef, enişteden öğrenilmiş.
KHK'larla yapılan kıyımlara Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman'ın intiharına dikkat çekti
“Bunu teorik olarak anlatmak mümkün, bunu Anayasa’ya atıflar yaparak, İç Tüzük’e atıflar yaparak geçmişte, tek başınıza, çoğulcu değil çoğunlukçu anlayışla yaptığınız hataları uzun uzun anlatabilirim ama bugün başka bir yöntem tercih edeceğim. Bakın, bir kanun hükmünde kararnameyle âdeta haklıyı, haksızı dinlemeden, ayırmadan dünya kadar askerî personel bir gecede ordudan atıldı, dünya kadar devlet memurunun görevine son verildi. Manisa milletvekillerimiz salonda, bir Ahmetli Kaymakamımız vardı bizim. Ahmetli Kaymakamından iktidar partisinin Ahmetli teşkilatı ve Belediye Başkanı hiç memnun değildi. Devlet adamı gibi kaymakamlık yapıyordu, teşkilatın emrinde çalışmayı reddediyordu, sürtüşüyorlardı ama hizmetlerine bakınca da ben muhalefet partisi milletvekili olarak kendisiyle gurur duyuyordum. Onu nereden hatırlayacaksınız, biliyor musunuz? Ahmetli’de öğrenciler güneşte, protokol gölgedeyken öğrencileri protokole oturtup protokolü güneşe alan kaymakam. O kaymakama iktidar partisinin ilçe başkanı, yöneticileri de dediklerini yapmadığı için gıcık oluyorlar ve o gün de tepki gösteriyorlardı. O kaymakam yapılan bir ihbarla -her yolu denediler kurtulmak için, olmadı- Fethullahçı yapıldı, görevine son verildi 17 Temmuzda. Kendisi 20 Temmuzda korumasının silahıyla kendisini vurdu.
AÇIĞA ALINAN KAYMAKAMDAN AĞLATAN VEDA MEKTUBU!
Beyler, birazdan gruplara dağıtacağım, bir tane veda mektubu bırakmış. Bu veda mektubunda 15 Temmuz gecesini anlatıyor; Vali Bey’i aradığını, darbeye karşı direnmek gerektiğini söylediğini, valinin "Aferin evladım." dediğini, görevinin başına geçtiğini, vekâlet ettiği Salihli ilçesini aradığını, "Tam teçhizat polisleri hazırlayın, darbeciler gelirse çatışacaksınız." talimatını verdiğini, Ahmetli İlçe Emniyet Müdürüyle birlikte personele çelik yelek ve uzun namlulu silah dağıtarak hazıra aldıklarını. Devam ediyor rahmetli anlatmaya, diyor ki: "Gördes Kaymakamını aradım, ’Derhâl ilçene dön, emniyeti, direnişi hazır hâle getir. Bu darbeye karşı hep beraber direnmeliyiz.’ dedim. İzmir’deydi Gördes Kaymakamı." Sonra "Alaşehir Kaymakamını aradım o gece ve dedim ki: ’Ne yapıyorsunuz?’ Tertibat aldıklarını ve sonuna kadar direneceklerini söyledi. Memnun oldum, ’Aynı durumdayız kardeşim.’ dedim." diyor. Buraya bir es vereyim. Alaşehir’de trafik kazası olunca 5 tarım işçisi hayatını kaybetti. Gittim, Alaşehir Kaymakamına "Bu görüşme oldu mu?" dedim, "Abi, aynen öyle oldu." dedi. Buradaki tüm kaymakamlar hayatta, görevde, tek tek arayıp sorabilirsiniz "O gece sizi arayıp bunları dedi mi?" diye. Demirci Kaymakamıyla görüşmesini, Salihli Belediye Başkanının -ki MHP’lidir- MHP’li belediye başkanının "Biz de darbeye direniyoruz, siz de direnin Kaymakamım." dediğini, Gölbaşı’ndaki Kaymakamı eskiden tanıdığını, sabaha karşı Gölbaşı rahatlayınca aradığını, Kaymakam Şahin Aslan’a "Ağabey geçmiş olsun.’ dediğini, onun da "Çok şükür Gölbaşı tamam, bizim hâkimiyetimizde ancak çok şehit verdik." dediğini, üzülerek bunu takip ettiğini söylüyor Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman.
YARGILAMA HAKTIR, YARGISIZ İNFAZ SUÇTUR
Sonra diyor ki: "Ben halkı WhatsApp grubundan sokağa çağırdım; Ahmetli’de, Salihli’de hep birlikte direndik ama 17’sinde birileri bana paralelci demişler diye görevden aldılar." Bunun tamamını okuduğunuzda çok hazin şeyler var. Mesela, kızına diyor ki: "Ben doktor ol istiyordum, sen diş hekimi; yüksek puan aldın, ne istiyorsan onu yap. Kızım, artık baban öldü diye benim istediğimi yapma, sen neyde mutlu olacaksan o mesleği seç." diyor. Anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor, en sonunda eşine diyor ki beyler "Ben, 2002’den önceki eski Türkiye’den çok rahatsızdım, sağ olsun Recep Tayyip Erdoğan geldi, ben onun için çalıştım. Bana bu kara lekeyi çalanlar..." diyor, diyor, diyor, en sonunda şunu söylüyor beyler: "Hemen hemen hiç varlığımız yok, biliyorum, size pek bir şey bırakamadığım için üzgünüm. Sakın Başkomutanımıza, Hükûmetimize kırgınlık göstermeyin, olağanüstü zamanlarda böyle şeyler olur, her şey birbirine karışır. Siz, Allah’a emanet olun." diyor, kendisini vuruyor. Bu Kaymakam Samsun’a gitti, Diyanetin fetvası gereği cenaze namazını kılmadılar. Ailesini tabutunu elden ele gezdirdi, gömülecek yere kabul etmediler.
"Öyle hatalar, öyle yanlışlar yapılıyor ki bu süreçte herkes elini vicdanına koysun. Hepimiz çok hırslıyız, hepimiz çok kızıyoruz ama "hukuk" dediğiniz böyle zamanlarda hepimiz adına bu ülkeyi, bu devleti, bu milleti hatadan uzak tutmak için var. Yargılanma bir haktır, yargısız infaz insanlık suçudur. Siz yargısız infaz yöntemiyle milyonları cezalandırsanız bir tek bu kaymakamı geriye getiremediniz mi yaptığınız işin bir kıymeti olmaz."
KAYMAKAMIN VEDA MEKTUBUNDAN :
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, darbe girişimi soruşturması kapsamında görevden alındıktan sonra intihar eden Manisa'nın Ahmetli ilçesi Kaymakamı Necmi Akman'ın yazdığı mektubu Meclis'te okudu. Eşi ve kızlarına veda ettiği mektupta Akman "Ben kendimden eminim. Hiçbir zaman Cumhurbaşkanıma, başkomutanıma, hükümetime bağlı olmaktan ayrılmadım. Ancak şimdi benim varlığım ülkem, vatanım, bayrağımız, başkomutanımız, hükümetimiz için tehditse bir kaymakam olarak benim görevim de onu ortadan kaldırmaktır" diye yazarak yaşamına son verdi.
"SONUÇTA AKLANACAĞIM AMA İZİ KALACAK, BEN O İZLE YAŞAMAYAM"
Babalarını 47'sinde, annelerini 42'sinde kaybeden fakir bir belediye işçisinin çocukları olan, 7 kardeş olarak devam ettik hayatımıza. Hayat sıkıntılar içinde geçse de ben okuyarak devlet memuru olmayı başarmıştım. Yıllarca eski Türkiye'nin sıkıntılı hayatını çekmiştik ki yıllarca özlemini duyduğumuz hükümete 3 Kasım 2002 seçimlerinde kavuştuk. Bir kaymakam olarak bu hükümetin başarılı olması için taşrada var gücümle çalıştım. Ben kendimden eminim. Hiçbir zaman Cumhurbaşkanıma, başkomutanıma, hükümetime bağlı olmaktan ayrılmadım. Ancak şimdi benim varlığım ülkem, vatanım, bayrağımız, başkomutanımız, hükümetimiz için tehditse bir kaymakam olarak benim görevim de onu ortadan kaldırmaktır. Bir iftira ile karşı karşıyayım. Sonuçta aklanacağım belki ama izi kalacak ve ben o izle yaşayamam. Beni merak eden vatandaşlarımız; www.necmiakman.blogspot.com.tr / adreslerinden okuyabilirler. Ömrüm boyunca devletin meşru kurumları dışında hiç kimseden emir almadım, almam da. Kanunların emrettiği hususların dışına çıkmadım, çıkmam da. Hiçbir grup, yapılanma, örgütlenme cemaat üyesi olmadım, olmam da."
İNTİHAR EDEN KAYMAKAM 20 TEMMUZ'DA TOPRAĞA VERİLDİ
MANİSA'nın Ahmetli İlçe Kaymakamı görevindeyken darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan ve koruma polisinin tabancasıyla intihar eden Samsunlu Necmi Akman, memleketinde 20 Temmuz günü toprağa verildi. Manisa'nın Ahmetli İlçe Kaymakamı evli ve 3 çocuk babası olan Necmi Akman, darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırıldı. Bunun üzerine koruma polisinin tabancasını alarak başına ateş eden Kaymakam Necmi Akıman, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kaymakam Necmi Akman'ın cenazesi 19 Temmuz gecesi memleketi Samsun'a getirildi. İlkadım İlçesi'nde bulunan Hastanebaşı Mahallesi'ndeki baba evinin önüne 20 Temmuz Çarşamba günü getirilen Kaymakam Akman için burada helallik alındı. Cenaze namazı kılınması için Hastanebaşı Camii'nde götürülmek istenen Akman'ın naaşına izin verilmemesi üzerine aile, cenazeyi Çatalarmut Mahallesi Mezarlığı'na götürülerek burada imam eşliğinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.