Orta Doğu'da koronavirüs salgınının en çok etkilediği İran'da, bu hafta koronavirüs salgınının başladığı Mart ayından bu yanaki en yüksek 24 saatlik ölüm ve vaka sayıları açıklandı.
İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre İranlı sağlık yetkilileri açıkça, ülkenin üçüncü ve en büyük dalgayı yaşadığını kabul ediyor.
Gazeteye göre, hükümete duyulan güven azalır, ambargolar ekonomiyi zayıflatır ve hastaneler yoğun bakım ünitelerinin dolduğunu bildirirken; yorgun ve yoksul ülkenin krizle başa çıkmakta zorlandığına yönelik işaretler geliyor.
Guardian'a konuşan, Tahran'ın en eski hastanesi Sina'nın başhekimi Muhammed Talebpour, İranlılar kollektif önlem almazlarsa ve hastalık 18 ay daha devam ederse, 300 bin kadar İranlı'nın öleceğini tahmin ediyor. Talebpour ayrıca, hastanesindeki sağlık çalışanlarının üçte birinin bir noktada virüse yakalandığını belirtiyor.
Tartışmalı resmi verilere göre Covid-19 İran'da şu ana dek 29 bin 79 kişi öldü. Sadece Çarşamba günü 254 kişi hayatını kaybetti. Aynı gün yeni enfeksiyonların sayısı da 4 bin 108 oldu.
İran hükümeti, yorgun İranlıları sosyal mesafe kurallarına uymak ve kamusal alanda zorunlu maske takmaya teşvik etmek için, başkent Tahran'da 6,60 dolarlık para cezası koydu.
İşletmelerse, üçüncü ihlalde 30 dolara kadar çıkabilecek para cezalarıyla karşı karşıya. Yerel para biriminin büyük değer kaybetmesinden sonra asgari ücret 60 doların artına düşerken, bu para cezaları öyle çok düşük değil. Ancak Sağlık Bakanı Saeed Namaki bile, bu para cezalarının caydırıcı olabileceğinden şüpheli.
'Sağlık çalışanları tükendi'
Guardian, koronavirüs kriziyle mücadele konusunda yetkililerin de görüş ayrılığı yaşadığını bildiriyor.
İran Tıp Birliği'nin devletin atadığı başkanı Muhammad Reza Zafarghandi, yetkililerin sağlık uzmanlarının tavsiyelerini görmezden geldiğini ve İran'daki sağlık çalışanlarının artık tükendiğini söylüyor.
Zafarghandi, krizin bu hale gelmesinden "bazı uzman olmayan kararları" sorumlu tutuyor ve "bazı kararlar uzmanlarca verilmedi, örneğin devam zorunluluğuyla okulları yeniden açmak gibi" diyor.
Guardian, hastalığın İran'da aileler arasında yayılıyor gibi göründüğünü, ancak fırınlar, okullar ve restoranların da sık sık kurallara uymamakla suçlanığını belirtiyor.
Gazete, krizin İran için zorlu bir dönemde geldiğini ve ABD'nin 18 özel İran bankasına koyduğu ambargoların İran'ın ülke dışında sadece insani malzemeler ve ilaca erişebilmesi anlamına geldiğini belirtiyor. İran Merkez Bankası Abdülnasır Hemmati'nin geçen hafta, İran'ın Irak'ta depolanan döviz rezervlerine erişim için bu ülkeyi ziyaret ettiği kaydediliyor.
'Salgın döneminde toptan cezalandırma'
Amerikan New York Times gazetesi de, başyazısında İran'daki krize dikkat çekip, ABD Başkanı'na "İran'daki Covid ölümleri artıyor, Merhamet et Trump" diye sesleniyor.
2003'teki Bam Depremi'nde, dönemin ABD Başkanı George W. Bush'ın düşmanlığı bir kenara bırakıp, kurtarma görevlileri ve yardım malzemesi gönderdiğini hatırlatan gazete Bush'un ülkeye para ve mal gönderilmesine yönelik kısıtlamaları da geçici olarak hafiflettiğini belirtiyor.
Trump yönetiminin ise merhamet göstermediğini belirten New York Times, İran'ın gerekli ilaçları satın almakta zorlandığı bir dönemde, Trump yönetiminin yeni ambargo kararları aldığını söylüyor.
New York Times, daha önceki yönetimler döneminde İran bankalarına getirilen ambargolara, teröre ya da nükleer silahların geliştirilmesine yardım iddialarının da eşlik ettiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor;
"Trump yönetiminde, İranlı olmak yeterli suç olarak görülüyor. Yeni mali parya listesinde, ev kredisinde uzmanlaşan Bank Maskan ve çiftçilere kredi veren Bank Keshavarzi de var. Ambargoların bu kadar geniş bir şekilde uygulanması, zaten baskıcı bir rejim altında acı çeken on milyonlarca masum İranlı'nın toplu halde cezalandırılması anlamına geliyor."