İshak Paşa Sarayının zahire ambarları ziyarete açıldı
-Kartal yuvası görünümü, mimari ve tarihsel özelliğiyle dikkati
çeken İshak Paşa Sarayının restorasyonu tamamlanan zahire
ambarları ilk kez ziyarete açıldı
-Ağrı Kültür ve Tu
AĞRI (A.A) - Metin Karip / Selahattin Kaçuru - Doğubayazıt
ilçesinde kartal yuvası görünümü, mimari ve tarihsel özelliğiyle dikkati çeken
İshak Paşa Sarayının restorasyonu tamamlanan zahire ambarları ilk kez ziyarete
açıldı.
Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa tarafından 1685 yılında ilçeye 5
kilometre uzaklıktaki sarp kayalıklar üzerine inşa edilen ve 1784 yılında oğlu
İshak Paşa döneminde yapımı tamamlanan 116 odalı İshak Paşa Sarayı, İstanbul
Topkapı Sarayından sonra dönemin ikinci teşkilatlı sarayı olarak biliniyor.
Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
İshak Paşa Sarayının zahire ambarlarının restorasyon çalışmalarını tamamlayarak,
ilk kez ziyarete açtıklarını söyledi.
Dünyada ilk kalorifer sisteminin İshak Paşa Sarayında kullanıldığını
anlatan Bulut, yaklaşık 100 yılda tamamlanan sarayın bölge turizmi açısından
büyük önem taşıdığını belirtti. Yıllardır kapalı olan zahire ambarlarında
güçlendirme çalışması yapıldığını ifade eden Bulut, şöyle devam etti:
Çünkü daha önceden yapılan birtakım yanlışlıklar ve sarayın duvarlarındaki
çatlaklar tehlike arz ediyordu. Bakanlığımızın koordinasyonunda yaptığımız
restorasyon çalışmalarından sonra sarayın zahire ambarlarının duvarları
güçlendirildi. Duvarlar çelik gergilerle güçlendirildikten sonra zahire
ambarlarını ziyaretçilerimize açtık. Zahire ambarlarının diğer yerlerden daha
serin olduğunu görüyoruz. Bu da yiyeceklerin bozulmaması noktasında önemli bir
rol üstlenmiştir diye konuştu.
-İshak Paşa Sarayında yapılan çalışmalar-
Bulut, İshak Paşa Sarayının UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Geçici
Listesine alındığını anımsatarak, eserin asıl listeye girebilmesi için Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü kanalıyla çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan İshak Paşa Sarayının yalnızca Ağrı ve
Türkiyenin değil, dünyanın ortak mirası olduğuna belirten Bulut, eserin gelecek
kuşaklara aktarılması için 2010-2012 yılları arasında restorasyona alındığını
ifade etti. Eserde güçlendirme çalışmaları yaptıklarını anlatan Bulut, şöyle
konuştu:
Bundan sonraki süreçte İshak Paşa Sarayının tanzim, işlevsellik ve
görselliğini ön plana çıkaracak çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Tabii İshak Paşa
Sarayında yapılan çalışmalar neticesinde saray geceleri de gezilebilir şekilde
aydınlatılmıştır. Yapılan aydınlatma sistemleri sayesinde saray 24 saat ziyaret
edilebilir hale getirildi. Dışarıdan yağmur ve kar sularının sarayın temellerine
inmesini engelleme noktasında yaptığımız dış koruyucu örtü geçici olup sarayın
gelecek kuşaklara aktarılması noktasında ciddi bir işlev görecektir. Sarayın üst
kısmında bulunan birinci ve ikinci avlunun dışındaki tüm bölümler özel koruyucu
bir camla kapatılmıştır. Bu koruyucu cam kesinlikle sarayla bitişik olmayıp
demonte bir yapı olup her an çıkarılabilir niteliktedir. Caminin ahşap yapıları,
kapı ve pencereleri saray geleneğine uygun şekilde yapıldı. Bu işlemler sarayın
tüm alanlarına uygulandı.
-Tarihi diziler, saraydaki harem odalarına ilgiyi artırdı-
Bulut, son dönemlerde televizyon kanallarında tarihi dizilerin İshak Paşa
Sarayının harem bölümlerine ilgiyi artırdığını söyledi.
Televizyon dizilerinden sonra harem odalarının daha çok gezildiğini ifade
eden Bulut, şunları kaydetti:
Son zamanlarda televizyonlarda gösterime giren tarihi dizilerden sonra
saraya gelen ziyaretçilerin harem, misafir ve ziyafet solanlarına olan ilgisi
arttı. Saraya gelen turistler saraydaki yetkililere özellikle paşanın odası ve
haremin yerini sormalarından anlıyoruz. Bu yüzden L şeklindeki 12 odadan oluşan
dış manzaraya bakan iki penceresi ve bunların arasında birer şöminenin mevcut
olduğu harem odaları ziyaretçilerin en çok merak ettiği bölümlerin başında yer
alıyor.
Yayıncı: Emine Konuk