'IŞİD ile Türkiye arasında petrol ticareti' iddiası TBMM gündeminde

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, The Observer gazetesinde yayımlanan IŞİD ile Türkiye Cumhuriyeti arasında gerçekleştiği iddia edilen petrol ticaretini TBMM gündemine taşıdı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından cevaplanması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren Kürkçü, Türkiye'nin Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) petrol ticaretine kolaylık sağladığına dair yeni detayların ortaya çıktığının İngiltere'de yayımlanan The Observer gazetesince ileri sürüldüğünü, aynı haberin Türkiye medyasında da iktibas edildiğini hatırlattı. Kürkçü, "Martin Chulov imzalı haberde, ABD özel kuvvetler birimi, mayıs ayında Suriye'de üst düzey IŞİD lideri ve IŞİD'in petrol kaçakçılığından sorumlu yöneticisi Ebu Sayyaf'a yönelik bir operasyon düzenlemiş ve komşu ülkelere operasyonla ilgili bilgi vermemeye özen göstermişti. Tunuslu Ebu Sayyaf, 2013'ün ortalarından itibaren Suriye'nin doğusundaki petrol sahalarından çıkarılan petrolün ülke dışına kaçırılmasından sorumlu isim haline gelmişti. Karaborsa petrol, kısa sürede IŞİD'in en önemli gelir kapılarından birisine dönüştü. En önemli alıcı konumunda ise Türkler bulunuyordu. Ebu Sayyaf'ın karargahında ele geçirilen istihbaratın içeriğini bilen Batılı bir yetkili, Türk yetkililer ile IŞİD arasındaki doğrudan temasların artık 'inkar edilemeyeceğini' ifade etmiştir. Yüzlerce flaş bellek ve belgenin ele geçirildiğini söyleyen yetkili, 'Tüm belgeler analiz ediliyor. Ancak aradaki bağlantılar şimdiden o kadar açık ve net ki Ankara ile aramızdaki politikalara ciddi tesiri olabilir' diyor. Yine aynı haberde 'Cihatçı gruplar ve Türkler arasındaki petrol ticareti, iki taraf arasındaki işbirliğinin bir kanıtı olarak kabul edilir hale gelmiş durumda. Petrol ticareti bağlantıları ABD ve Avrupa tarafından da tepkiyle karşılanmıştı' yorumu yapılıyor ve devamla şöyle deniyor: 'Suriye'deki iç karışıklıkların başlamasından bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD'in yenilgiye uğratılabilmesi için öncelikle Beşar Esad rejiminin son bulması gerektiğini savunuyordu. Ancak Türkiye Ahrar'uş Şam veya Cabat El Nusra gibi cihatçı örgütleri de açıktan desteklemeye devam ediyordu. Batılı yetkili bu durumu 'Türkiye'nin ılımlı muhalif gruplar ile cihatçı örgütler arasında çizdiği çizgi çok ince, Türk ordusunun her iki tarafla da işbirliği yaptığı açık' diye yorumluyor. Her ne kadar Ebu Sayyaf'ın yürüttüğü petrol kaçakçılığı artık işlemiyor olsa da, hâlâ tankerler derme çatma kuyulardan çekilen petrolü sınıra götürüyor. Bir IŞİD üyesi, örgütün Suriye ve Irak'ta kontrol ettiği bölgeleri ekonomik açıdan kendi kendisine yetebilir hale getirmesinin uzun zaman alacağını vurguluyor ve 'Türklere ihtiyaçları var. İki taraf arasında yoğun bir işbirliği de söz konusu. Türkiye'nin IŞİD'e çok sert bir darbe vurması da güç' yorumunu yapıyor." dedi.

Kürkçü, şu soruları yöneltti: "Türkiye Cumhuriyeti devleti veya hükümeti herhangi bir şekilde IŞİD ile petrol alışverişi yapmış ya da yapılmasına yardımcı olmuş mudur?

Yukarıda sözü edilen Tunuslu Ebu Sayyaf'la Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri arasında resmi veya gayrı resmi herhangi bir görüşme olmuş mudur? Olmuş ise bu görüşmenin içeriği nedir?

Haberde geçen ve Ebu Sayyaf'ın karargahında elde edildiği iddia edilen 'yüzlerce flaş bellek ve belge'nin içeriği hakkında Türkiye Cumhuriyeti devlet yetkililerinin bilgisi var mıdır? Var ise bu belgelerin içeriği nedir?

Haberde iddia edilen 'Petrol ticareti bağlantıları ABD ve Avrupa tarafından da tepkiyle karşılanmıştı.' ifadesi ışığında söz konusu olayla ilgili ABD'li veya Avrupa'lı yetkililerle herhangi bir görüşme olmuş mudur? Olmuş ise bu görüşmenin içeriği nedir? Haberde ileri sürüldüğü şekilde Türkiye'ye yönelik eleştiriler dile getirilmiş midir?

Haberde iddia edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Suriye'de Ahrar'uş Şam ve Cabat El Nusra'yı desteklemiş midir? Eğer desteklediyse bunu hangi siyasi veya askeri gerekçe ile yapmıştır?" CİHAN
28 Temmuz 2015 16:50
DİĞER HABERLER