DW Türkçe'de yer alan habere göre İsrail-Lübnan sınırında çatışmaları takip eden uluslararası gazeteci grubu İsrail topçu ateşine hedef oldu. Reuters haber ajansına çalışan kameraman Issam Abdullah'ın olayda hayatını kaybettiği, altı gazetecinin de yaralandığı bildirildi.

Reuters'dan yapılan açıklamada, kameraman Abdullah'ın Lübnan'ın güneyinde görevi başındayken öldürüldüğü belirtilerek konuyla ilgili acilen daha fazla bilgi edinebilmek üzere bölgedeki yetkililerle birlikte çalışıldığı kaydedildi.

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde bir aracın yandığı, yerde yatan yaralı bir kadın gazetecinin bacaklarını hissedemediğini söylediği duyuluyor. Olay yerindeki gazetecilerin üzerinde "Press" yazılı yelekler bulunduğu da göze çarpıyor.

Olay yerinde bulunan AP fotomuhabiri, bir gazetecinin cansız bedenini ve altı yaralı gazeteci gördüğünü, yaralananlardan bazılarının ambülanslarla hastaneye kaldırıldığını bildirmişti.

Katar merkezli Al Jazeera ise olayda Elie Brakhya ve Carmen Joukhadar isimli iki çalışanının yaralandığını açıkladı.

Gazetecilerin, İsrail-Lübnan sınırında İsrail ordusuyla Hizbullah arasındaki çatışma sırasında isabet aldığı belirtiliyor.

Netanyahu: Bu sadece başlangıç

İsrail Başbakanı Netanyahu, büyük uluslararası desteğe sahip olduklarını ve Hamas'ı yok edeceklerini belirterek Gazze'ye şimdiye kadar düzenlenen operasyonlar için "Bu, sadece başlangıç" dedi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne beklenen kara operasyonu öncesinde Cuma akşamı televizyondan Ulusa Sesleniş konuşması yaptı.

Bir haftadır süren operasyonlara atıfla "Bu, sadece başlangıç. Bu savaşı hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde bitireceğiz" ifadelerini kullanan Netanyahu, operasyon için arkalarında güçlü bir uluslararası destek bulunduğunu ve "Hamas'ı yok edeceklerini" söyledi. Netanyahu, "Hamas'ı yok edecek ve kazanacağız ama bu, zaman alacak" diye konuştu.

Netanyahu'nun televizyon konuşmasını, Yahudilerin dinlenmek ve Tevrat okumakla geçirdikleri ve elektrikli aletler kullanmadıkları Şabat gününün başladığı Cuma akşam saatlerinde yapması dikkat çekti.

Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıların ardından başlatılan hava saldırılarında Gazze Şeridi'nde bin 300'ün üstünde kişi öldü. İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan Filistiinlilere güneye geçmeleri için tanıdığı 24 saatlik süre, TSİ 20.00'de dolmuştu. Bir milyonun üstünde kişinin bu kadar kısa bir sürede yaşadıkları yerleri terk etmesinin zorluğu nedeniyle İsrail'in çağrısı uluslararası tepkilere yol açmıştı.

Blinken'dan "sivillerin korunması" vurgusu

Gazze'deki sivillerin durumu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın İsrail'in ardından altı Arap ülkesine gerçekleştirdiği turun ilk durağı Katar'da da gündemdeydi. Katar'da Başbakan Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşen Blinken, İsrail'i sivillere zarar vermemek için mümkün olan tüm önlemleri almaya çağırdıklarını belirtti. "İsrail'in misilleme yapmadığını, kendi halkının hayatını korumaya çalıştığını" söyleyen Blinken, "İsrail'in çektikleriyle karşı karşıya kalan her ülke aynısını yapar" dedi.

Blinken, Hamas ile uzun yıllardır ilişkileri bulunan Katar'ın çabalarını da överek Hamas'ın elinde bulunduğu tahmin edilen 150 rehinenin kurtarılması için Katar'ın Hamas nezdindeki girişimleri için teşekkür etti. Blinken, aynı zamanda Hamas lideri İsmail Haniye'nin uzun süredir Katar'da yaşıyor olması ve Hamas'ın Doha'da bir ofis bulundurmasına atıfla "Hamas ile şimdiye kadar olduğu gibi devam edemez" mesajı verdi.

Katar Başbakanı Al Sani ise bu eleştiriyi, Hamas ofisinin iletişim amacına hizmet ettiğini söyleyerek yanıtladı.

BM'den "insanî felaket" uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de İsrail'e sivillere zarar verilmemesi çağrısı yaptı. "Gazze Şeridi'nde bir insanî felaketi önlemek üzere" İsrailli yetkililerle sürekli temas halinde olduğunu belirten Guterres, Gazze halkının istek ve iradeleri dışında yerlerinden edilmemesi gerektiğini vurguladı.

BM sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail'in Gazzelilere yaptığı tahliye çağrısına da tepki göstererek, bölgeye yardım sevkiyatının günlerdir sekteye uğradığını, BM stoklarının tükendiğini belirtti, 50 bin hamile kadının acil desteğe ihtiyacı olduğuna işaret etti. Dujarric, binlerce Filistinlinin sığındığı BM kuruluşlarına saldırılmaması uyarısında bulundu.

İsrail, çocuk hastanesini ve konvoyu vurdu: Çok sayıda ölü var

Sözcü'de yer alan habere göre Gazze'deki Durra Çocuk Hastanesinin İsrail savaş uçakları tarafından atılan fosfor bombalarıyla vurulduğu bildirildi. Gazze'deki İçişleri Bakanlığı da "İsrail ordusunun yerinden edilmiş insanlardan oluşan bir konvoyu bombalaması sonucu en az 70 kişi öldü, 200'den fazla yaralı var" açıklamasını yaptı.

İsrail-Hamas kriziyle ilgili bölgede peş peşe gelişmeler yaşanıyor. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığının facebook sitesinde, Bakanlık Sözcüsü Eşref el-Kudra’nın açıklamaları yayınlandı.

Kentin doğusundaki çocuk hastanesinin fosfor bombalarıyla vurulmasının ardından boşaltıldığını duyuran Kudra, daha fazla ayrıntı vermedi.

İSRAİL’DEN KONVOYA SALDIRI: EN AZ 70 ÖLÜ

Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, İsrail saldırıları sebebiyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan Filistinliler İsrail savaş uçaklarının hedefi oldu.

Yerinden edilmiş Filistinlilerin oluşturduğu konvoya düzenlenen saldırıda en az 70 kişi öldü, 200’den fazla kişi yaralandı. Filistin resmi haber ajansı Wafa, saldırıyı “yeni bir katliam” şeklinde niteledi.

Haberde, İsrail güçlerinin, yerinden edilen vatandaşların Gazze’nin güneyine ulaşmak için yollara düştüğü Salahaddin ve Reşid Caddelerinde oluşturdukları 3 ayrı kafileye saldırdığı aktarıldı.