İsrail El Al Havayolları 13 yıl sonra yeniden Türkiye’ye iniş yaptı. İstanbul’da 24 ton yardım malzemesi yüklenen kargo uçağının koronavirüs salgınıyla mücadelede gerekli bu yardım malzemelerini Amerika Birleşik Devletleri’ne götürdüğü bildirildi.
Diğer pek çok havayolu şirketi gibi El Al da koronavirüs salgınından olumsuz etkilenmiş ve mart ayında bin çalışanını işten çıkararak tasarrufa gideceğini duyurmuştu. Şirket, yolcu uçuşlarının yapılamaması nedeniyle uçaklarının bir kısmını kargo uçağına çevirdiğini açıklamıştı. El Al, bir süre önce ithalat ve ihracat amaçlı kargo taşımacılığı yapabilmek için Türkiye'ye izin başvurusunda bulunduğunu da duyurmuştu.
Şalom gazetesine konuşan El Al Kargo departmanı Müdürü Ronen Shapira, uçuşların sadece yük taşıma amacı ile yenilendiğini açıkladı. Shapira, "Şu an korona virüsü sebebiyle El Al uçakları maalesef yolcu taşıyamıyor. Biz de uçaklarımızı kargo uçaklarına dönüştürdük. Bu uçakları koronavirüsle mücadelede gerekli insani yardım, yani koronaya karşı savaşta kullanılabilecek çeşitli tıbbi yardım malzemelerini taşımada kullanmaya karar verdik. Çin, ABD gibi ülkelerle korona ile savaşmak için gereken eldiven, maske, tulum gibi malzemeleri taşımaya yönelik bir proje oluşturduk. Çeşitli ülkelerde eksik olan bu malzemeleri taşımak için ülkelerle bağlantı kurduk. İstanbul uçuşlarımızı da aynı amaçla talep ettik" dedi.
1948'de İsrail devleti tarafından kurulan El Al havayolu şirketi İstanbul ile Tel Aviv arasında uzun süre hava köprüsü oluşturdu, 2007’de ise Türkiye'den tamamen ayrıldı.
2010 yılında Gazze’ye yardım taşıyan altı gemili Gazze filosuna İsrail askerlerinin müdahalesi ve yaşanan can kaybı iki ülke arasında uzun süren siyasi gerilime neden olmuştu. Filoda bulunan Mavi Marmara gemisine İsrail kuvvetlerinin müdahalesi sırasında 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti. Olay, iki ülke arasında uzun süren diplomatik bir kriz de yaratmış, İsrail’in 2016 yılında Mavi Marmara’da hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödenmek üzere 20 milyon dolar tazminat vermeyi kabul etmesi ile iki ülke arasındaki ilişkilerde yeniden normalleşme dönemi başlamıştı.