Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt bugünkü köşe yazısında Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı 'siyasi heyetle görüşülüyor' konusuna açıklık getirerek, çözüm süreci için masadaki 3 vaadi yazdı.
Sırrı Süreyya Önder'in açıklamalarına göre hükümet tarafında başta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yer aldığı bir heyetin çözüm süreciyle ilgili görüşmeler yaptığını belirten Başyurt, sürecin şu üç gelişme ile ilerleyeceğini belirtiyor: “Terörle Mücadele Kanunu’nda süreci engelleyici maddelerin temizlenmesi, geri dönüş için yasal çerçevenin hazırlanması ve Öcalan ile müzakerelere resmi nitelik sağlanması...”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, çözüm sürecinde “yeni bir takvim ve yol haritası” belirlendiği; Öcalan’ın “yeni bir evreye geçildiği” ve İmralı ile görüşen Sırrı Süreyya Önder’in “Artık siyasi heyetler görüşüyor” açıklamalarının perde arkası netleşiyor.
Başbakan Erdoğan “İmralı ile siyasi heyetler görüşüyor” iddiasını yalanlayınca, Sırrı Süreyya Önder sözlerine açıklık kazandırdı.
“İmralı ile siyasi heyet görüşüyor” demediğini “Siyasi heyetler görüşüyor” dediğini ifade etti.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Önder o görüşmelere ilişkin T24 sitesi ile şu ayrıntılı bilgileri paylaştı:
“Yaklaşık bir ay önce başlayan görüşmelerde Kürt siyaseti tarafında; (Pervin Buldan, İdris Baluken ve benim de yer aldığım) ‘İmralı heyeti’, HDP ve BDP eş başkanları, milletvekilleri ve milletvekili olmayan bazı isimler bulunuyor.
İŞTE MASADAKİ 3 VAAT
Hükümet tarafında ise başta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yer alıyor.
Şimdiye kadar hükümetten üç ismin de katıldığı iki toplantı yapıldı...”
Önder görüşmelerin hedefini şöyle özetliyor:
“Eskiden gerektiğinde Adalet Bakanı ile görüşüyorduk ancak şimdi iki siyasi heyet, süreci büyük bir resim olarak önlerine koyarak değerlendiriyor.
Bakanlar, uzun olmayan bir sürede kamuoyu ile paylaşılacak yeni bir yol haritası üzerinde çalışıyor...”
AK Parti tarafındaki iç görüşmelerin Başbakan Erdoğan ile başladığını ileri süren Önder, sürecin şu üç gelişme ile ilerleyeceğini düşündüğünü belirtiyor:
“Terörle Mücadele Kanunu’nda süreci engelleyici maddelerin temizlenmesi, geri dönüş için yasal çerçevenin hazırlanması ve Öcalan ile müzakerelere resmi nitelik sağlanması...”
Siyasi heyetler arasındaki görüşmelerde yer alan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Önder’in beyanlarını Cumhuriyet’ten Utku Çakırözer’e teyit etmiş.
“Daha önce arkadaşlarımız hükümetten tek isimle konuşuyordu.
Şimdi bu, AKP’li bakanlar ile heyetler arası görüşmeye dönüşmüş durumda.”
AYAK OYUNLARI PRİM YAPMAZ
Demirtaş, “Masada başka konuşuyorlar, mikrofonların önünde bambaşka” diyerek de görüşmelere ilişkin güven bunalımı yaşadıklarını ortaya koyuyor:
“AKP heyeti bize hazırlıklar yaptığını söylüyor.
Erdoğan ve Arınç ise çıkıp ‘Hayır böyle bir şey yok’ diyor.
Hangisine inanacağız?..”
Tüm bu açıklamalar gösteriyor ki, AK Partili 3 bakan siyasi görüşmelerde masada “siyasi taraf” olarak yer alıyor.
“Milletvekili olmayan bazı isimler” de Kürt tarafında masada yer alıyor.
Atalay, Ala ve Bozdağ, yeni bir yol haritası, yasal takvim ve sürece resmiyet kazandırmak için masada bulunuyor.
PKK ve uzantılarının son haftalarda artan eylemlerinin, “pazarlıklarda ellerini güçlendirmek” ve güvensizlik duydukları hükümeti “süreci resmi takvime bağlamaya zorlamak” amaçlı olduğu artık daha net anlaşılıyor.
“Kamuoyunu yeni yol haritasına hazırlamak” amacıyla “kontrollü gerginlik” oyununa masada yer alan tüm isimlerin anlayışla yaklaştığı görülüyor.
Aslında sürece ilişkin pazarlıklar şeffaf yürütülse, bu tarz ayak oyunları prim yapmaz.
Kamuoyu “büyük resmi” görürse, sürecin yürümesini kimin engellediğini net bilir ve tepkiler de oraya yönlenir.
Çözüm süreci daha sağlıklı ve sapmadan sonuca doğru yürüyebilir.