İsveç modeli çöktü mü?

Ürkütücü veriler, İsveç’in Koronavirüs'ü kontrol altına alma yaklaşımının İskandinav komşularından çok daha fazla ölüme yol açtığını gösterdi.
Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre, 10 milyon aşkın nüfuslu İsveç’te 17 Nisan Cuma günü öğleden sonra itibarıyla 13 bin 216 yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vak'ası bulunurken, 1.400 kişi de hayatını kaybetti.

İsveç’in 1 milyon kişi başına düşen toplam ölü sayısı (118) da komşularına kıyasla endişe verici. 

Danimarka’da 1 milyon kişi başına 55 ölüm meydana gelirken, Finlandiya’nın oranı da sadece 13. Her iki ülke de virüsün yayılmasını kontrol altına almak için katı tecrit kuralları uyguladı.

CAN KAYBI ALMANYA'YA GÖRE YÜKSEK

Toplam sayı, Almanya’dan (42) epey yüksek, ancak Birleşik Krallık’tan (182) daha düşük ve İtalya'yla (349) İspanya’dan (399) da önemli ölçüde az. 

The Independent’a mülakat veren Göteborg Üniversitesi’nde Matematik ve İstatistik bölümünde profesör Dr. Olle Haggström, “En yakın karşılaştırılabilir ülkeler Norveç, Danimarka ve Almanya’yla kıyaslarsanız, biz en kötüsüyüz." dedi.

Haggström, "Daha fazla ölümüz var ki bunun en güvenilir istatistik olduğunu düşünüyorum, çünkü enfekte olan toplam sayıya baktığınızda birçok şey, nasıl test yaptığınıza bağlı. Strateji hakkında endişelenmek mantıklı, fakat aynı zamanda uzun vadede yanlış olduğunu da bilmiyoruz." dedi.  

HALK TAVSİYELERİ UYGULAYACAKTI

Karolinska Enstitüsü’nde çalışan epidemiyolog Dr. Carina King’e göre, İsveç’in yaklaşımı “kültürel normlardan” kaynaklanıyor gibi görünüyor. Buna göre İsveçlilerin tavsiyeleri uygulaması ve yetkililere güvenmesi bekleniyordu.

Hükümet halkı kendi sosyal mesafelerini belirlemekle görevlendirdi, restoranlar ve işletmeler açık kalırken insanların ne sıklıkla veya hangi nedenle evlerinden ayrılmaya karar vereceğine ilişkin herhangi bir kısıtlama getirilmedi.

Akademisyenler bu yaklaşıma öfkelerini dile getirirken, Göteburg Üniversitesi’nde Epidemiyoloji Profesörü Bo Lundback de hükümeti salgının ülkeye ulaşacağına inanmama “aptallığıyla” suçladı.

"BEN KENDİMİ FELAKETE HAZIRLIYORUM"

Yaklaşımı eleştiren diğer kişilerin arasında Karolinska Enstitüsü’nde mirkobiyal patojenez uzmanı Dr. Cecilia Soderberg Naucler da bulunuyor. Naucler, kendisini “felakete” hazırlıyor.

Dr. Naucler, “Ben bir bilim insanıyım, ben sadece verilere güveniyorum ve veriler felakete doğru gittiğimizi söylüyor." dedi. 

"Biz şimdi deneğin rızasının alınmadığı bir deneyin parçasıyız." diyen Naucler, "Fakat yükselen sayılara rağmen anketler, 50'den fazla kişinin bir araya gelmesine kısıtlamalar getiren ve barlarla restoranları sadece masa servisiyle sınırlandıran Başbakan Stefan Löfven’in desteğini koruduğunu ortaya koyuyor." dedi.

Dr. Haggström, İsveç’teki istatistiksel eğilime dair “endişeli” olduğunu kabul etse de ülkenin benzersiz yaklaşımının başkalarına öğrenme fırsatı sunduğunda ısrar ediyor.

İsveç'te Koronavirüs'ten ölenlerin sayısındaki artış endişe verici.

"HERKES AYNI ŞEYİ YAPARSA NEYİ ÖĞRENECEĞİZ?"

Dr. Haggström, “İsveç için iyi olup olmadığından bağımsız olarak, farklı ülkelerin bize karşılaştırma fırsatı veren farklı stratejiler uygulaması dünya için iyi olabilir" dedi ve ekledi: "Eğer herkes aynı şeyi yaparsa, öğrenecek daha az şey olur. Fakat, evet, endişeliyim."

Başbakan Stefan Löfven, Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) ve İsviçre dışından olanlar için ülkeye giriş yasağını 30 gün uzattığını doğruladı. İsveç vatandaşlarının ve sakinlerininse hâlâ ülkeye giriş izni var.

Löfven, “Kısıtlamaları ve tavsiyeleri hafifletmek için henüz çok erken. Güneş parıldasa da ve siz Paskalya tatilinizden vazgeçmiş de olsanız 1 Mayıs’ı (İsveç’te resmi tatil) kutlamanın zamanı değil." dedi 

Löfven, "Ne kadar süreceğini söylemek mümkün değil, fakat zihinsel olarak kendinizi haftalara değil aylara ayarlamanız daha iyi. Bu eğriyi düzleştirmekle ilgili, sonrasında sağlık sistemi (vak'a sayısıyla) baş edebilecek fakat (İsveç’in normale dönmesi) daha uzun zaman alacak." diye konuştu.
18 Nisan 2020 20:57
DİĞER HABERLER