Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör'ün 80 askeri darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkenceleri savunmasına ve "Dışkı yedirmek, işkence değil" şeklindeki sözlerine, o döneme tanıklık eden ve cezaevi sürecini yaşayan Tuncelili Doğan Çelik tepki gösterdi. Çelik, "12 Eylül deyince insanlık utanıyor. Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör de insanlıktan nasibini alamamış, yazık" şeklinde konuştu.

12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 35 yıl geçti. 12 Eylül 1980 Cuma günü saat 03.59'da, Türkiye radyoları (TRT) İstiklal Marşı'nın çalınmasıyla birlikte yayına geçti. Daha sonra anons yapılmadan Harbiye Marşı çalındı. Marşın bitiminde Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi okunmaya başlandı. Bildiride, "Türk Silahlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanununun verdiği Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur" ifadeleri yer aldı.

Darbeyle birlikte, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 1 milyona yakın kişi gözaltına alındı, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 517 kişiye idam cezası verildi. 50 kişi idam edildi. 71 bin kişi irtica ve komünizm propagandası suçlamasıyla, 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. Yaklaşık 300 kişi gözaltındayken katledildi. 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi. 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğrarken, bunlardan 3'ü silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Gazeteler 300 gün boyunca yayın yapamadı.

Haklar ve özgürlüklerin askıya alındığı darbe döneminin izleri silinmeden, Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör'ün, bir gazeteye verdiği röportajda, 80 askeri darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkenceleri savunmasına ve "Dışkı yedirmek, işkence değil" şeklindeki sözleri ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Prof. Dr. Celal Şengör'ün bu sözlerine 12 Eylül askeri darbesine tanıklık eden ve cezaevi sürecini yaşayan Doğan Çelik (56) de tepki gösterdi.
Çelik, "Tam da ülkeye yakışır bir belirleme. Faşizmi tam da bu cümleyle tanımlayabiliriz. Diyarbakır cezaevinde yaşananlar dünyanın hiçbir yerinde yaşanmadı. Cezaevinde yaşatılanların hiçbirini unutmam, unutamam." şeklinde konuştu.

İşkencelerde bazı tutsaklara fare yedirmelerini hafızasından silemediğini aktaran Çelik, "Diyarbakır bende çok iz bıraktı. Unutmak mümkün değil. Beni vura vura işkence ile Tük yapmak isteyenlere karşı içimde büyük bir nefret besliyorum." dedi.

12 Eylül gününü kara bir gün olarak tanımlayan Çelik, konuşmasını şöyle tamamladı: "12 Eylül deyince insanlık utanıyor. O günden bu güne kadar pek bir şeyin değişmediğini görüyoruz. O dönemde de binlerce kişi öldü, bu dönemde de ölmeye devam ediyor. O dönemde gazetecilerin uğramadığı saldırı kalmamıştı, bu dönemde de bir fark göremiyorum. Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör de insanlıktan nasibini alamamış, yazık." CİHAN