Jeoloji Mühendisleri Odası: Karanlık bir geleceğe sürükleniyoruz, kaygılıyız

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, ülke olarak karanlık bir geleceğe sürüklendiğimizi ve bundan dolayı kaygılı olduklarını bildirdi. Kamuoyu açıklamasında "Daha dün 'analar ağlamasın' diyenler tarafından bugün 'çocuklar ölmesin' diyenlerin vatan haini olarak hedef gösterilmemesini, 'oluk oluk kanlarını akıtmakla' tehdit edilmemesini, barışın tesis edilmesi için düşüncelerin özgürce ifade edilmesini istiyoruz" denildi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaptıkları ziyaret ve görüşmelerden edindikleri izlenim ve gözlemleri kamuoyu ile paylaştı. Yazılı açıklamada, Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin birçok yerinde 40 günü aşan sokağa çıkma yasaklarıyla, tankların da kullanıldığı savaş ortamında çocuk ve siviller başta olmak üzere yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği, çok acı günler yaşandığı ifade edildi. Açıklamada satır başları şu şekilde: "Ülke olarak karanlık bir geleceğe sürükleniyor, bundan dolayı kaygılanıyoruz. Bu savaşın kazananı olmayacağını, ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen 35 yıllık çatışma ortamının bir sonuç vermediğini, yaşanan çatışmaların başka yerlere sıçramasının önlenmesi için, güvenlikçi politikalara son verilmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, bölge insanının gündelik yaşamına dönebilmesi için silahların susmasını, hendek ve barikatların kaldırılmasını ve bu hendeklerin açılmasına yol açan anti demokratik uygulamalara son verilmesini istiyoruz.

ÇOCUKLARIN BOMBA YÜKLÜ ARAÇLARLA ÖLDÜRÜLMEMESİNİ İSTİYORUZ

Sokağa çıkma yasağının devam ettiği yerlerde hasta torununu hastaneye götürmeye çalışan dedelerin ilkel toplumları çağrıştıran görüntülerle 'beyaz bayrak' taşımalarına rağmen keskin nişancılar tarafından hedef alınmamasını ve çocukların bomba yüklü araçlarla öldürülmemesini istiyoruz. Anaların çocuklarının, çocukların da analarının günlerce sokaklarda bekleyen soğuk tenlere bile hasret bırakılan günlerin değil, sevdiklerinin sıcak tenlerine sarılabildikleri günleri yaşayabilmelerini istiyoruz.

SİVİL İNSANLARIN ÇATIŞMALARA DAHİL EDİLMESİNE SON VERİLMELİ

Çatışmalarda ölen evlatlarının günlerce sokakta bekleyen cenazelerini alabilmeleri için anaların başlattığı açlık grevinin bitirilmesini ve cenazelerin aileler tarafından alınarak defnedilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Çocuklar başta olmak üzere, bundan sonra hiçbir kadın, erkek, genç, yaşlı, asker veya polisin yaşamını kaybetmemesini istiyoruz. Çatışma bölgelerinde çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere sivil insanların çatışmalara dahil edilmesine son verilmesini, sivil halkın yaşamlarını güvenli ve sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesinin şartlarının sağlanmasını istiyoruz.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI YAŞAM KAYGISI TAŞIMADAN GÖREVLERİNİ YAPABİLMELİ

Çatışma bölgelerinde yaralılara ve hastalara sağlık hizmeti verilebilmesi için sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerlerde, sağlık çalışanlarının yaşam kaygısı taşımadan görevlerini yapmalarını istiyoruz. Göç etmek zorunda kalan bölge insanının gittikleri yerlerde barınma, beslenme, sağlık ve eğitim hakkının sağlanmasını, başta çocuklar olmak üzere yaşadıkları travma ile ilgili psikolojik desteğin verilmesini istiyoruz.

ADI NE OLURSA OLSUN SÜRECİN YENİDEN DEVREYE KONULMASINI İSTİYORUZ

Çatışmalı sürecin en kısa sürede sonlandırılmasını ve 'buzdolabına' kaldırılan 'çözüm sürecinin' adı ne olursa olsun yeniden devreye konulmasını istiyoruz. Silah ve şiddet kullanarak değil, her türlü fikrin toplumun tüm kesimince ifade edildiği, eşitlik, özgürlük, adalet, uluslararası hukuk ve insan hakları temelinde tartışılmasını ve eşit vatandaşlık hakkı tanıyan demokratik bir anayasanın yapılmasını istiyoruz.

MEDYA ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR

Daha dün 'analar ağlamasın' diyenler tarafından bugün 'çocuklar ölmesin' diyenlerin vatan haini olarak hedef gösterilmemesini, 'oluk oluk kanlarını akıtmakla' tehdit edilmemesini, barışın tesis edilmesi için düşüncelerin özgürce ifade edilmesini istiyoruz. Üç maymunu oynayan medya organlarında, seslerini duyuramadığı için 'çocuklar ölmesin' demek için show programlarında insanların sesini duyurmak zorunda bırakılmadığı, ifade özgürlüğü ve etik değerler temelinde bir medyanın görev yapmasını istiyoruz.

BARIŞÇIL VE DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZÜM İÇİN GEREKLİ ADIMLARIN ATILMASINI İSTİYORUZ

Ülkede yaşayan halklar arasında duygusal bir kopuşun önlenmesi amacıyla savaşa karşı, barışın savunulmasını, hayatın normale dönebilmesi için sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların atılmasını istiyoruz. Dün olduğu gibi bugünde savaşa karşı barışı, karanlığa karşı aydınlığı savunan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, emekten, barıştan, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden yana olan tüm kişi, kurum, kuruluş ile demokratik kitle örgütlerinin yanında olduğumuzu ve savaşa karşı barışı savunacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz."
CİHAN
19 Ocak 2016 09:05
DİĞER HABERLER