''Göreve başlarken devlet başkanlığı konutunda oturmayı reddetti. Makam arabaları ve koruma ordusu da istemedi. Maaşından Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 doları aldı ve geri kalanını yoksullara bağışladı. Kendisine “dünyanın en yoksul lideri” deniyordu ancak o buna katılmıyordu''
Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com
Jose Mujica’nın itibarı
Her gecenin bir sabahı vardır. zulüm sonsuza kadar devam etmez. Jose Mujica bunun en güzel örneklerinden biri. Onun hikayesinde daha fazlası bulunuyor.
1960 ve 1970’li yıllar Güney Amerika ülkeleri için çok zorlu geçti. Arjantin, Brezilya, Şili askeri darbelerle sarsıldı. 1973’de Uruguay’da da askerler yönetime el koydu. Demokrasi askıya alındı. Darbe kendi hukuku ile gelmişti; Binlerce insan tutuklandı. Kötü muamele ve işkencelerde hayatını kaybedenler oldu.
Gençlik liderlerinden Jose Mujica ve arkadaşları darbenin hedefindeydi. Yaklaşık 300’e yakın Tupamaro (Marksist örgüt) üyesi öldürüldü. 3 bini hapsedildi.
Mujica ve bazı tutuklulara 12 yıla kadar hücre hapsi verildi. Jose Mujica işkence gördü. Uluslararası baskılardan sonra askeri idare siyasi tutuklulara bazı haklar tanıdı.
Ancak dikta rejimlerinin hep bir sonu vardı. Uruguay da 1985’te demokrasiye döndü. Jose Mujica ve arkadaşları özgürlüğüne kavuştu.
Siyasi mücadeleye kaldığı yerden devam eden Mujica, 2009’da devlet başkanlığına aday oldu ve seçildi. Ancak onun hikayesi burada bitmedi, bütün dünyanın ilgisini çeken, halkların sevgisini kazanan bir liderlik sergiledi.
Hani Hz. Ebu Bekir maaşından arta kalanını biriktirip kendinden sonra gelen Halife’ye, ‘Bu benim hakkım değil halkın parası’ diye bırakmıştı ya!
Bakın Mujica ne yaptı?
Göreve başlarken devlet başkanlığı konutunda oturmayı reddetti. Makam arabaları ve koruma ordusu da istemedi. Maaşından Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 doları aldı ve geri kalanını yoksullara bağışladı.
Kendisine “dünyanın en yoksul lideri” deniyordu ancak o buna katılmıyordu. “Kendimi yoksul hissetmiyorum. Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır. Ve her zaman daha fazlasını daha fazlasını isterler.” diyordu.
Cezaevi onu olgunlaştırmış ve derinleştirmişti. Bir röportajında yaşam tarzını şu cümle ile savunmuştu, “Eğer inandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. “
Uruguay Lideri, Uluslararası sorunlara çözüm aradı. Suriyeli 120 aileyi ülkesine kabul etti. Guantanamo’dan bazı esirleri vermesi için Barack Obama ile anlaştı. Bütün ülkeleri, mültecilere sahip çıkmaya çağırdı.
Mujica, 2014’de devlet başkanlığı görevinden ayrıldı. Kamuoyu yoklamaları halkın desteğini gösteriyordu. İkinci defa aday ol, teklifini geri çevirdi.
Uruguay’ın eski devlet başkanı 2015’te Türkiye’ye gelmişti. iktidar partisi ile hiç teması olmadı. AKP’liler Mujica ile yüz yüze gelmekten kaçındılar. İslamcıların halkı uyutmak için hoyratça kullandığı değerleri, Uruguay devlet başkanı hayatına hayat kılmış, yaşıyordu. Belki de bu mukayesenin yapılmasından korktular.
Mujica, karısı ile birlikte hala gecekonduyu andıran çiftlik evinde yaşıyor. Konferanslara gidiyor, röportajlar veriyor. Yaşamını konu alan kitaplar, belgeseller ve filmler ise dünyanın her tarafında büyük ilgi görüyor.