Ancak kafeinsiz kahve nasıl yapılıyor merak ediliyor . 

BBC'nin haberinde,  Kafeinsiz Kahves nasıl yapıldığı, tadı, faydaları ve gerçekten kafeinsiz olup olmadığı yer aldı.

Kafeini ortadan kaldırmak ve kahve çekirdeğinin aromasını ve lezzetini bozulmadan tutmak basit işler değildir. Kafeinsiz kahvenin var olabilmesi için yeşil, kavrulmamış kahve çekirdeklerinden suda çözünen kafeinin uzaklaştırılması gerekir.

Kafeini uzaklaştırmak için üç ana yöntem kullanılır: kimyasal çözücüler, sıvı karbondioksit (CO²) veya özel filtreli sade su.

Tüm bu işleme yöntemleri için ek adımlar gereklidir; bu nedenle kafeinsiz kahve, kafeinli kahveden daha pahalı olma eğilimindedir.

Kafeinsiz kahvenin çoğu, en ucuz süreç olan solvent bazlı yöntemler kullanılarak yapılır. Bu yöntem iki türe daha ayrılmıştır: doğrudan ve dolaylı.

Doğrudan yöntem, kahve çekirdeklerinin buharda pişirilmesini ve daha sonra tekrar tekrar kafeine bağlanan ve bir süre sonra onu çekirdeklerden çıkaran kimyasal bir çözücüye (genellikle metilen klorür veya etil asetat) batırılmasını içerir.

Kahve çekirdekleri daha sonra kalan kimyasal çözücüleri uzaklaştırmak için tekrar buharda pişirilir.

Dolaylı yöntemde de kimyasal bir çözücü kullanılır ancak kahve ile doğrudan temasa geçilmez. Bunun yerine çekirdekler sıcak suya batırılır, daha sonra ayrılır ve kimyasal bir çözücü ile işlenir.

Kafein sudaki solvente bağlanır ve buharlaştırılır. Kafeinsiz sıvı daha sonra çekirdeklere geri gönderilir, böylece kahve tatları ve aromaları yeniden emilir.

Metilen klorürün yüksek dozlarda hafif kanserojen olduğuna inanıldığından, bu işlemlerde kimyasal çözücülerin (özellikle metilen klorür) kullanılması tartışmalıdır. Metilen klorür ve etil asetat, boya ve oje çıkarıcıların yanı sıra yağ gidericilerde yaygın olarak kullanılır.

Bununla birlikte, hem Avustralya ve Yeni Zelanda Gıda Standartları Yasası hem de Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi, bu çözücülerin kafeinsiz kahveyi işlemek için kullanılmasına izin vermektedir. Ayrıca çekirdeklerde bulunabilecek kimyasalların miktarı konusunda katı sınırlamalar vardır, ancak gerçekte neredeyse hiç solvent kalmamıştır.

Sıvı karbondioksit veya su kullanan solvent bazlı olmayan yöntemler, kimyasal solvent içermediklerinden giderek daha popüler hale geliyor.

CO² yönteminde sıvı karbondioksit, çekirdeklerle birlikte yüksek basınçlı bir odaya pompalanır, burada kafeine bağlanır ve ardından yüksek basınçla uzaklaştırılarak arkasında kafeinsiz çekirdekler bırakılır.

Su yöntemi (İsviçre su işlemi olarak da bilinir) tam olarak adından da anlaşılacağı gibi, su kullanarak kahve çekirdeklerinden kafeinin çıkarılmasını içerir. Varyasyonlar var, ancak temel adımlar aşağıdaki gibidir.

İlk parti için, yeşil kahve çekirdekleri sıcak suda bekletilerek kafein ve aroma bileşikleri açısından zengin bir ekstrakt oluşturulur (tatsız çekirdekler daha sonra atılır). Bu yeşil kahve özütü, kafein moleküllerini tutan ve aromaların geçmesine izin veren aktif karbon filtrelerden geçer.

Bu şekilde oluşturulduktan sonra, kafeinsiz ekstrakt yeni bir yeşil kahve çekirdeği partisini demlemek için kullanılabilir; çünkü aromalar ekstraktı zaten doymuş hale getirdiğinden, çekirdeklerden çözülecek tek element kafeindir.

Kafeinsiz, düşündüğünüz kadar kafeinsiz olmayabilir.

Kafeinin %100'ünün kahve çekirdeklerinden başarılı bir şekilde elimine edilmesi pek mümkün değildir. Bu nedenle, kahvenin kafein içeriği değişebilir ve kafeinsiz üründe elementin küçük bir kısmı hala mevcut olacaktır.

Ancak değeri oldukça makul. Normalde bir fincan kafeinli kahvede bulunan kafein seviyesine ulaşmak için on fincandan fazla kafeinsiz içmeniz gerekir.

Avustralya, kahve kavurucularının veya üreticilerinin, kafeinsiz kahvelerini üretmek için kullanılan prosesi ayrıntılı olarak açıklamalarını talep etmemektedir. Ancak bu bilgiyi bazı üreticilerin web sitelerinde bulabilirsiniz.

Bazıları kafeinsiz kahvenin farklı bir tada sahip olduğunu söylüyor. Fasulyelerin nasıl kafeinsizleştirildiğine bağlı olarak, işlem sırasında kafeinle birlikte bazı aromatik elementler de ekstrakte edilebilir.

Kafein aynı zamanda kahvenin acılığına da katkıda bulunur, dolayısıyla kafein çıkarıldığında acılığın bir kısmı da kaybolur.

Kafeinsiz kahve içildiğinde bulunan sağlık yararları, daha düşük tip 2 diyabet, bazı kanserler ve genel ölüm riski de dahil olmak üzere, kafeinli kahveninkine benzer. Daha yakın zamanlarda, kahvenin zaman içinde daha iyi kilo kontrolüyle ilişkilendirildiği ortaya çıktı.

Günde üç fincan kafeinsiz kahve içmenin sağlığa olan faydalarının çoğu kanıtlanmıştır.

Moderasyon çok önemlidir. En büyük sağlık yararlarının dengeli beslenmeden geldiğini unutmayın.