Mersin İdmanyurdu eski Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı yeni Başkan Hüseyin Çalışkan'ın kendisi hakkındaki iddialarına cevap sert sözlerle verdi. Çalışkan'ın iddialarının iftira olduğunu öne süren Kahramanlı itibarının hayali ithamlarla lekelenemeyeceğini kaydetti.
Mersin İdmanyurdu'nda Kulüp Başkanı Hüseyin Çalışkan ve basın sözcüsü Murat Altındere dün eski Başkan Ali Kahramanlı hakkındaki önemli iddialarda bulunmuş söz konusu iddialarda büyük yankı bulmuştu.
İddialara eski başkan Ali Kahramanlı'dan cevap geldi. İddia sahiplerinin her şeyden önce tüm bu iddiaları belgeleriyle ispatlamakla yükümlü olduğunu ifade eden Kahramanlı, "10 Genel Kurul geçirmiş ve bu 10 Genel Kurul'dan da ibra edilmiş bir Başkan olarak benim alnım ak içim rahat. Şu anki yeni yönetimden 11 kişi benim yönetimimdeydi. Hem de imza yetkileri de vardı. Madem her şey usulsüzdü, neden o zaman itiraz etmediler? Başkan Çalışkan son Genel Kurul'da tüm hesaplar ibra edilirken neden bu şekil şov yapmadı? Siz bu kulübün durumunu bilerek almadınız mı? Maalesef takımın Ligdeki gidişatı iyi değil, bu yönetim başarısızlığı yıkacak bir kişi arıyor" diye konuştu.
Çalışkan'ın iddialarına tek tek cevap vereceğini belirten Kahramanlı, "Sizin elinizde her türlü yetki var savcılığa gidip bir dilekçe vereceksiniz o kadar. Fakat eğer ispatlayamazsınız altında kalır bedelini ödersiniz. 'Kulüpteki bazı arkadaşlar' diyerek kaynağı, yetkisi belli olmayan altı boş soyut iddialarla beni suçlayacağınıza elinizde varsa belgelerle çıkıp konuşacaksınız. Ben bu kentte yatırımları olan saygın bir iş adamıyım. Benim itibarımı hayali ithamlarla hatta iftiralarla lekeleyemezsiniz. Bakın ben Savcılığa hakaret ve iftiradan suç duyurusunda bulunacağım. Çalışkan bu iddialarını ispatlamakla yükümlüdür. Belgelerini sunsunlar, tüm iddiaları ispatlasınlar" şeklinde konuştu.
Çalışkan'ın yöneticiliğinden şüpheye düştüğünü ifade eden Ali Kahramanlı, "Süper Lig'de mücadele eden bir kulübün başkanı olacak kişi bazı vasıflara sahip olmalıdır. Sayın Çalışkan 2008'den önce Kulüp Başkanı idi. Takım 2. Ligdeydi. Hala amatör yönetim anlayışında olduğunu üzülerek görmekteyim. Mersin İdmanyurdu koskocaman bir kulüp. Giren para belli, çıkan para belli. Borç belli, alacak belli. Her türlü denetime tabiyiz. Kaldı ki Çalışkan'ın şu anki yönetiminde yer alan arkadaşlar zaten benim yönetimimdeydi. Kararlar hep birlikte alınmıştır. Kulübün Mali müşaviri aynı mali müşavirdir. Hatta mali müşavirimiz genel kuruldan önce kulübün tüm mali kayıtlarını dosyalayıp Hüseyin Çalışkan'a teslim etmiştir. Hüseyin Çalışkan bu kayıtları bilerek, görerek aday olmuş, başkanlığa talip olmuştur. Şimdi her şeyi yeni görüyormuş gibi ortalığa düşmesi ve kamuoyuna bu şekil yansıtması manidardır. 8 yıldır bu görevde olan Mali Müşavir Sedat Aydöner'e çok güveniyorum. Bilen kişi olarak çıksın bu konularla ilgili açıklamayı belgeleriyle yapsın. Başkan Çalışkan kulübün mali müşavirine sorsaydı, gerekli cevabı da zaten alırdı" ifadelerini kullandı.
"Ben bu parayı verdim, belgeli, evraklı, dekontlu, makbuzlu. Benim 200 milyon servetim var yok diyerek bu kadar kulübe para veremez diyerek beni dolandırıcılıkla itham etmiştir" diyen Kahramanlı "Bana 2008'de Sayın Çalışkan başkanken o zaman 4 milyon 500 bin TL borçla devraldığımızı, kulüp yöneticilerinin bir oturacak koltuğunun bile olmadığını, buna rağmen takımın hiçbir şeyi olmadığı gibi onun döneminde nasıl bu kadar borç yapıldığı da kamuoyunun bilgisindedir. Bizler bu enkazı bilerek, bu kadar başarılı bir yapıya çevirdik. Şimdi dönsün baksın Kulüp nereden nerelere gelmiş. Tevfik Sırrı Gür Stadı Süper Lig'e yakışır bir hale nasıl geldi? Takımın kullandığı otobüs hala benim otobüsüm. Sayın Çalışkan'a sadece Edep diyorum. Yöneticilikteki başarısızlığını benim üstüme atmasın" açıklamasında bulundu.
Her fırsatta yeni yönetimin ve Başkan Çalışkan'ın verdiği demeçlerde şeffaf bir yönetim olacağız dediğine dikkat çeken Ali Kahramanlı, "Buradan ne kast ediliyor. Bizim dönemimizde her şey yerin altında mıydı, gizli kapaklı mı iş yapılıyordu? Ben bütün kararlarımı yönetime danışarak ve yönetimle birlikte tartışarak kararlar aldık. Bizim her şeyimiz zaten şeffaftı. Kamuoyu nezdinde benim başkanlık dönemimi karanlık göstermeye kimsenin hakkı yok. Allah bana bir kuruş haram yemeyi nasip etmesin. Benim veremeyeceğim hesap yok" dedi.
Yeni yönetim ve Başkan Çalışkan'a da seslenen Ali Kahramanlı açıklamasını şöyle sürdürdü: "Madem bu kadar şeffafsınız yaklaşık bir buçuk aylık yönetiminizde neler yaptığınızı neden kamuoyuna açıklamıyorsunuz? Örneğin Bülent Korkmaz'la sözleşmeyi tek taraflı feshettiniz. Anlaşma yoluna gitmediniz. Bu yüzden kulübü neden ekstra zarara soktunuz? Oktay Delibalta aynı şekilde. Tek taraflı feshedildi ve kulüp yine fazladan zarara sokuldu. Şimdi de Servet Çetin tek taraflı feshedildi. Takım yine zarara girdi. Kulübün menajerini, masörlerini, doktorunu gönderdiniz, bunlara tazminat ödemeyecek misiniz? Siz bir buçuk ayda kulübü kaç milyon TL zarar soktuğunuzu da açıklayın. Hatta yeni hoca Ümit Özat'la yapılan sözleşmenin detaylarını kamuoyu bilmemektedir. Şeffaf yönetimin kamuoyunu bu sözleşmenin detaylarıyla alakalı olarak aydınlatmasını bekliyorum."
Cihan CİHAN