Kalkınma Bakanı Yılmaz Vanda

Kalkınma Bakanı Yılmaz Vanda -Yılmaz, ABye üye 18 ülkenin büyükelçileriyle bir araya geldi -Bakan Yılmaz: "Tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke olarak seyahat hakkının olmaması Türk toplumunda bir tepki oluşturuyor" -"AB
VAN (A.A) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki vize uygulamasıyla ilgili, "Tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke olarak seyahat hakkının olmaması Türk toplumunda bir tepki oluşturuyor" dedi.
     İncelemelerde bulunmak ve çeşitli toplantılara katılmak üzere Vana gelen Kalkınma Bakanı Cevdat Yılmaz, Van Ferit Melen Havalimanında Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftçi, Mustafa Bilici ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.
     ABye üye 18 ülkenin büyükelçileriyle kentteki bir otelde görüşen Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Türkiyenin sadece Ankara, İstanbul ve İzmirden ibaret olmadığını, her ilin ve yörenin ayrı bir güzelliği bulunduğunu söyledi.
     Yılmaz, büyükelçilerin de güzellikleri görmek açısından her yıl ayrı bir bölgede toplantı yapmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, tarihi, kültürel ve jeolojik güzellikleriyle Vanın müstesna bir il olduğunu ifade etti.
     Büyükelçilere kentin güzelliklerini görmeleri tavsiyesinde bulunan Yılmaz, bölgesel gelişme açısından da Vanın önemli bir konuma sahip olduğunu kaydetti.
     Yılmaz, AB ile bölgeye yönelik uyguladıkları programın başarılı olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:
     "Türkiyenin AB ile tam üyelik müzakereleri ve 2023 hedefleri gibi önemli projeleri var. Türkiyeyi çok üst sıralara taşımak istiyoruz. Bunu belli bölgelerin değil tüm Türkiyenin enerjisi ile başarabiliriz. Son 10 yılda Türkiye bölgesel gelişme açısından önemli gelişmeler sağladı. Bizim de AB ile paylaşacağımız önemli deneyimlerimiz oldu. Sadece Van ilini dikkate alırsak burada bir kalkınma ajansı kurduk. Cazibe merkezi programı sayesinde Urartu Müzesi, tekstil kent, kayak tesisi inşa ettik, deniz otobüsü aldık. Kongre merkezi yapıyoruz ve yeni bir şehir ortamı inşa ediyoruz."
     Kentte, Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında 3 yılda 38 milyon liralık kaynak kullandıklarını anımsatan Bakan Yılmaz, büyükelçilerin Vandaki gözlemlerinin, bölgesel politikalar başta olmaz üzere Türkiye politikasına katkıda bulunmasını diledi.
    
     -AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert-
    
     AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean Maurice Ripert ise Türkiyenin, İstanbul, Ankara ve İzmirden ibaret olmadığını göstermek amacıyla 18 ülkenin büyükelçileriyle Vanı ziyaret ettiklerini söyledi.
     Vanda bazı temaslarda ve görüş alışverişlerinde bulunacaklarını anlatan Ripert, "Delegasyon olarak Kalkınma Bakanlığı ile çalışmalar yapıyoruz. Birtakım projeler yürütüyoruz. Bu projeler IPA çerçevesinde yürütülüyor. 2014-2020 programı çerçevesinde çalışmalar devam ediyor. Sizlerin de özellikle hangi konulara öncelik verilmesi, ne tür alanlara yönelinmesi konusundaki fikirleriniz bizim için çok önemli" diye konuştu.
     Ülkede, çözüm süreci kapsamında son günlerde yaşanan gelişmelere de değinen Ripert, "Çözüm süreci var. Bu çerçevede yeni ne tür faaliyetler olabilir, süreç neleri değiştirebilir ve AB delegasyonu olarak bizler nasıl yardımcı olabiliriz- Bunları da öğrenmemiz bizler için son derece önemli" ifadelerini kullandı.
    
     -İngiltere Büyükelçisi Reddaway-
    
     Konuşmaların ardından söz alan İngiltere Büyükelçisi David Reddaway ise Bakan Yılmaza, son 1-2 yıl içinde Türkiye-AB ilişkilerinde olumsuz bir hava sezdiğini ve Türkiyeye dün ziyaret gerçekleştiren AB Konsey Başkanının, 2013 yılının daha olumlu geçmesini temenni ettiğini anımsatarak, "Avrupa Birliğinin, bölgesel kalkınma alanında yaptığı desteklerin daha görünür hale gelmesi amacıyla neler yapılabilir-" diye sordu.
     Bunun üzerine Bakan Yılmaz, şu yanıtı verdi:
     "ABnin kamuoyundaki desteği azaldı, bu bir gerçek ve bunu kabul etmek gerekiyor. Burada özellikle tarama sürecinden sonra fasılların hızlı açılamaması nedeniyle yeterince ilerleme sağlanmaması bu süreci etkiledi. Son dönemlerde ABnin ekonomik anlamdaki sorunları, AB imajı açısından olumsuz etkiler getirdi. Türk kamuoyunda önemli bir farklılık oluşturacak unsur, vize konusu. Burada oturma ve çalışma hakkından bahsetmiyoruz. Sadece seyahat özgürlüğünden bahsediyoruz. Tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke olarak seyahat hakkının olmaması Türk toplumunda bir tepki oluşturuyor. Bu tür bazı noktalarda atılacak adımlar ve sağlanacak ilerlemeler AB ile ilgili bakış açısını farklı bir noktaya getirecektir.
     Satın alma gücüne baktığınızda 10 yıl önce kişi başına gelir AB ortalamasının yüzde 36sı civarındaydı, şu an itibarıyla yüzde 50yi geçtik. Geçmişte yoğun göç kaygıları vardı ama bugün bunların yersiz olduğu açıkça görülüyor. Tam aksine ABnin, içinden geçtiği krizi aşmasında ve rekabet gücünü yükseltmesinde Türkiye ile ilişkisi kritik bir öneme sahip. ABde ve Türkiyede yaşayan insanlara şunu anlatmak lazım. Bizim ortak bir çıkarımız ve ortak geleceğimiz var. ABnin Türkiyeye, Türkiyenin ABye katacağı çok şey var. Bu anlamda daha etkili bir iletişim stratejisine ihtiyacımız var diye düşünüyorum."
    
     -AB ülkelerine vize başvurusu-
    
     AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert de Türkiye vatandaşlarının yaptığı vize başvurularının 2 günden az bir sürede hazırlandığına değinerek, Türkiyedeki yabancı yatırımların yüzde 75inin AB ülkelerinden yapıldığını dile getirdi.
     Ripert, "Ekonomik ilişkilerimiz gelişiyor. IPA fonları kapsamında, 2013 yılı içinde AB, Türkiyeye 950 milyon Avro hibe verecek, bu çok önemli. Şu anda Vanda AB tarafından desteklenen kız çocuklarının okullaşmasının artırılmasına ilişkin bir toplantı yapılıyor" şeklinde konuştu.
     Bakan Yılmaz ise vizeler konusunda Riperte katılmadığını belirterek, "Vizeler çok geç kaldığımız bir alan. Bir an önce bunu kaldırmalıyız. Bu konuda destek beklediğimizi bir kez daha vurgulamak isterim" karşılığını verdi.
     Polonya Büyükelçiliği Müsteşarı Piotr Krowcyzk da Bakan Yılmaza, "17 yıl aradan sonra ilk kez Vana geliyorum. Kalkınma politikaları sayesinde Van modern bir şehre dönüşmüş. Doğuda, özellikle Vanda öncelikleriniz nelerdir- Yaşanan uzlaşı sürecine ilişkin olarak kalkınma politikalarının sürece uygunlaştırılmasını düşünüyor musunuz-" diye sordu.
    
     -"Burada yeni bir İpekyolunu hep birlikte inşa etmeliyiz"-
    
     Vanın 2011 yılında ciddi bir deprem yaşadığını ve yoğun çalışmalar sonucunda kentin yeniden ayağa kaldırıldığını ifade eden Yılmaz, şöyle dedi:
     "Terörün olduğu, huzurun olmadığı ortamlarda yeterli gelişmeyi sağlayamadık. Kamu yatırımları bölgede devam etti ama özel yatırımları yeteri kadar gerçekleştiremedik. Bu çözüm sürecinde bu boyut çok güçlü şekilde karşımıza çıkıyor. Huzur ortamıyla bölgede kullanılmayan potansiyel harekete geçecek ve özel sektör yatırımlarında büyük bir artış sağlanacak. Komşu ülkelerle ticaret önemli. Bölgenin sadece kamu veya özel yatırımlarla gelişmesi mümkün değil. Özellikle Kafkaslarla, Ortadoğuyla bölgenin ticaretini geliştirmemiz gerekiyor. Aslında ABnin de Asyaya bağlantı güzergahlarından biri de bu bölgeyle mümkün. İpekyolu üzerinde olan bir bölgeden söz ediyoruz. Burada yeni bir İpekyolunu hep birlikte inşa etmeliyiz. Burada, üretimin giderek Asyaya kaydığı bir dünyada bunun çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bütün bunlar demokraside atacağımız ileri adımlarla, demokratikleşmede, hukuk devletinde atılacak adımlarla pekişecektir. Bütün bunlar birbiriyle ilişkili süreçler."
    
     Muhabir: Cemal Aşan
     Yayıncı: Levent Harman
24 Mayıs 2013 14:00
DİĞER HABERLER