Yeniçağ Gazetesi yazarı ve Ankara temsilcisi Ahmet Takan çok önemli bir iddiayı köşesine taşıdı. Takan'a göre PKK yöneticilerinden biri Türkiye'ye teslim edilecek ve bu seçimlerde propaganda malzemesi yapılacak.
Son zamanlarda yazdığı isabetli kulis bilgileriyle dikkati çeken Ahmet Takan, çözüm sürecini kritik ettiği yazısında PKK'nın isteklerinin hepsinin AKP tarafından sırayla hayata geçirildiğini, bu seçimde de propaganda amaçlı bir önemli PKK yöneticisinin 'yakalandı' propagandasıyla Türkiye'ye teslim edileceğini ve bunun seçimlerde kullanılacağını ifade etti.
İşte Takan'ın yazısından ilgili bölüm...
***
(...)
Evet, çözüm/çözülme masasında somut olarak ne konuşulduğunu bilmiyorduk ama masaya oturanların amacı buydu. Peki ne oldu?.. Gezi ve 17/25 Aralık olaylarında oluşan toplumsal tepkiyle birlikte itibarını kaybeden AKP, PKK'ya verdiği sözleri tutamayınca İmralı mutabakatı bozuldu. 2014 yılı içinde yapılan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri PKK uzantısı HDP'ye yaradı. İttifak bu seçimlerde bozuldu. Bozulan ittifakın en önemli sonucu 7 Haziran'da ortaya çıktı. "Ver başkanlığı al Öcalan"ı ittifakı dağılınca başkan olamayan Erdoğan, menfaat çarkı gibi işleyen masayı devirdi. PKK'nın ise masayı devirmeye niyeti yoktu. Çünkü masa ayakta durdukça alacaklarını alıyordu. PKK, AKP'yi en yumuşak yerinden yakaladı. Üç yıldır Doğu-Güneydoğu'da tasfiyeler yaptıran örgüt neler elde etti? Bunları hatırlayalım;
Koruculuk sistemi lağvedilecek.. Oldu mu? Oldu...
Emniyet'te terör ve istihbarat birimleri dağıtılacak... Oldu mu? Oldu...
Özel Kuvvetler birimleri bölgeden çekildi. Jandarma, Efkan Ala'ya bağlandı. Van'daki koskoca asayiş komutanlığı pasifize edildi hükümet eliyle. YDGH'nin her yerde örgütlenmesine izin verildi. PKK'nın gelir elde ettiği uyuşturucu tarlalarını bitiren polisler bitirildi. Polis Akademisi, Polis Koleji kapatıldı. PKK fiili olarak terör listesinden çıkartıldı. Valiler, PKK'ya bölgede alan açan bir manivelaya dönüştürüldü. Listeyi uzatır gideriz!..
Şimdi gelelim günümüze... Neler oluyor peki?
Hollywood yapımcılarına taş çıkartacak bir film izliyoruz.. Filmin baş aktörü görünürde Ahmet Davutoğlu, yönetmen R. Erdoğan. Filmin ilk yarısında hükümet kurmama işi tamamlandı. 1 Kasım erken seçim günü ilan edildi. İkinci yarı HDP/PKK sözde geçici hükümetinin kurulması ile başladı.
Davutoğlu'nun tek derdi AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık. R. Erdoğan'ın ise Başkanlık ve Bilal.
R. Erdoğan, süreçte yıpranan MİT yerine kendi eliyle kurup bugünlere sakladığı Kamu Düzeni Güvenliği Müsteşarlığı'nı devreye soktu. PKK ile Kandil/İmralı'da tekrar nikâh tazelendi. Şu anda "HDP'yi biz istemedik" tavrı tamamen siyasidir, kandırmacadır. Çözüm/çözülme sürecine format atılmış ve bu sürece geri dönülmüştür. Süreç mimarı Beşir Atalay, 7 Haziran sonrası çıktığı yandaş kanalda aynen şunları söylemişti:
"Seçim nedeniyle çözüm sürecinin durdurulması hataydı..."
Sonra tekrar düğmeye basıldı. Çözüm/çözülme sürecinin tekrar başlatılması için KDGM devreye sokuldu. Bülent Arınç da bunun kamuoyuna alıştıra alıştıra, ütüle ütüle anlatılması için görevlendirildi. Arınç'ın şu sözlerini hatırlayalım: "Sürecin adı değişir. Bunda sorun olmaz"...
1 Kasım kurgusu ile tekrar AKP/HDP bir araya getirildi. Çünkü, 2009'da Oslo'da 2013'te İmralı'da bu oyunu kuranlar AKP/PKK birlikteliği üzerine planlarını inşa ettiler. Kurulan masanın dört önemli ayağı var; Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan, Hakan Fidan ve Beşir Atalay... Bu ayaklar 7 Haziran'da tamamen kopunca yeni oyuncu kadrosu ve yeni masa için düğmeye basıldı. Filmin senaryosunda başkanlık yok. Artık fiili ortaklığın resmiyete dökülmesi var. Doğrudan Kandil'i muhatap alma da var.
Vizyona sokulan yeni filmin galası 1 Kasım'da yapılacak.
Şimdi sıkı durun!..
Saray kulislerinde, 1 Kasım öncesi PKK'nın Kandil çetesinden çok önemli bir ismin Türkiye'ye teslim edileceği (muhteremler 'yakalanacak' diyor-aht-) konuşuluyor.
Bilmem hatırlar mısınız?
Bülent Ecevit, iktidar olmadan önce Öcalan'ın yakalayıp Türkiye'ye getirdiğimiz -hepimize- sandırılmıştı....
Merhum Ecevit, iktidardan düşürülüp hayatının son günlerinde "Öcalan'ı bize niye teslim ettiler bir türlü anlayamadım" itirafında bulunmuştu.
Dejavu mu oldunuz?..