Karakolda işkence ve ırkçılık var

Ataşehir'de polisler Bayır ailesinden 3 kişiye işkence yaptı. Aile üyeleri, ırkçı hakaretlerde bulundukları, tehdit ve işkenceyle tutanak imzalattıklarını söyleyerek polislerden şikâyetçi oldu.
İstanbul’un Ataşehir ilçesine bağlı Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nde 31 Mayıs’ta polis karakolunda yaşanan işkencenin detayları ortaya çıktı.

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Ataşehir'de polisler Bayır ailesinden üç kişiye işkence yaptı. Aile üyeleri, ırkçı hakaretlerde bulunduklarını, tehdit ve işkenceyle tutanak imzalattıklarını söyleyerek polislerden şikâyetçi oldu.

Karakolun bahçesinde ve dışında işkence gördüklerini söyleyen Resül Bayır, Yaşar Bayır ve Hüseyin Bayır, savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Bayır ailesi karakolda kendilerine ‘çingene’ denilerek ırkçılığa, işkenceye ve hakaretlere maruz kaldıklarını söyledi. İşkence sonrası zırhlı araca bindirildiklerini söyleyen aile üyeleri, polislerin kendi aralarında, "Bunlar balkondan düşen aile" diye kendileriyle dalga geçtiğini de savcılıkta anlattı.

Bayır ailesi 31 Mayıs günü davetli oldukları bir düğüne gitti. Saat 19.30’da polisler düğün alanına gelerek düğüne son verilmesini ve şikâyet olduğunu söyledi. Bu sırada polisler Resül Bayır’dan karakola gelmesini istedi. Bayır ise karakola neden gelmesi gerektiğini, suçunun ne olduğunu sordu. İddiaya göre polisler bu sözleri üzerine küfrettikleri Bayır’ı darp etti.

Bayır, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Darp, işkence, küfür, hakaret ve ırkçılık’ suçlamalarından suç duyurusunda bulundu ve karakolda nasıl işkenceye maruz kaldıklarını anlattı: "İsmini Kenan olarak bildiğim ve mahalle halkına uzun bir süredir kötü davranan polis ailemin yanında bana hakaret etti, kolumdan tuttu.

Daha sonra bana ‘karakola gel’ dedi. Karakola neden gelmem gerektiğini, suçumun ne olduğunu sorduğumda sesini daha da yükseltti. Ben de olay büyümesin diye arabama atlayıp karakola gittim. Bu sırada her ne kadar gelmeyin desem de ailem de peşimden geldi.

3001 Caddesi'nde bulunan polis karakolunun bahçesine girdiğimde Kenan da bahçeye girmişti. Gözü kızarmıştı, ya da alkollüydü. Bilemiyorum… Normal davranmadığını anlamak zor değildi. Bana, ‘sen kimsin lan’ diyerek küfürler, hakaretler savurdu. ‘Bana saygı duyacaksın’ diyerek vurmaya başladı. Yüzüme gelen sert yumruklardan dolayı afalladım. Bana vururken, ‘Buranın Allah’ı benim’ diye bağırıyordu. Üstüne bana şiddet uygularken yanındaki arkadaşına, ‘Bu çingeneye benim kim olduğumu öğreteceğim’ diyordu.”

Yarım saat sonra karakoldaki diğer polisler Bayır’a gidebileceğini söyledi. Ancak Bayır gidemedi… Şiddet olayının yeniden başladığını anlatan Bayır şöyle devam etti: "Kapıyı açtılar ben de 3001 Caddesi'ne çıktım. Ailem beni görünce bağırmaya başladı. Şikâyetçi olacaklarını söylediler. Aracıma yürürken polisler yine peşimden koştu. Ne olduğunu anlayamadan beni yere yatırdılar. Dövmeye devam ettiler. Oğlum, annem ve babam araya girdi.

Annemi darp ettiler. Babamın kolunu kırdılar. Oğlumun kaşı patladı. Kenan diğer polislere, ‘Kaçıyorlardı diyeceksiniz. Yoksa sizin de…’ diye küfürler etmeye devam etti. Yaklaşık iki saat karakol bahçesinde dayak yedim. Başka bir polis geldi. Bu polisin amir olduğunu düşünüyordum. Çünkü diğer polisler bu kişiye ‘amirim’ diye hitap ediyordu. Beyaz bir araca koydular. Amir olduğunu düşündüğüm kişi ‘Bunlar balkondan mı düştü?’ diye alay ediyordu. Kenan da, ‘evet amirim bu ve oğlu balkondan düştü’ diyordu. Daha sonra ‘Sizi dövdüğümüze dair bir şey yaparsınız sizi öldürürüz’ diye tehdit ettiler. ‘Biz yazacağız sen ve oğlun imzalayacaksınız. Yoksa zulümlerden zulüm beğenin’ diyorlardı. Bana ve oğluma tuttukları tutanağı dayak ve işkenceyle imzalattılar.”

Bayır, şiddet görüntülerinin kamera kayıtlarında mevcut olduğunu, karakoldan bu kayıtların istenmesini talep etti. Bayır, savcılıkta son olarak şunları söyledi: “Ben polislerce alıkonulan, işkence gören, küfür ve ırkçılığa maruz kalmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bana bunları yaşatanların hukuk önünde hesap vermelerini istiyorum."

Resül Bayır’ın oğlu Hüseyin Bayır da yaşadığı işkenceyi savcılıkta anlatarak ırkçılığa maruz kaldıklarını şu sözlerle anlattı: “Babama gözümün önünde işkence edildi. Aile boyu bizi darp ettiler. Kenan adlı polis küfür ve hakaretler savurarak, ‘Bu çingenelerle uğraşıyoruz’ diye bağırıyordu." 

Resül Bayır’ın babası Yaşar Bayır da işkenceye ve ırkçılığa maruz kaldıklarını savcılıkta anlattı. Bayır, işkenceci polislerin hukuk önünde hesap vermelerini istedi.
09 Haziran 2022 11:03
DİĞER HABERLER