ANKARA (CİHAN)- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakanlık örtülü ödeneğinin 15 Ağustos 2014 tarihinden bu yana seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kullanılmaktadır, kullanılmaya devam edilmekte olduğunu söyledi. Kart, TBMM Genel Kurulu'nda bu sabaha karşı kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığına örtülü ödenek yetkisi veren yasa ile darbe yapıldığını belirterek, "O geçmişe yönelik olarak Cumhurbaşkanı tarafından yapılan harcamalara yasal himaye getirilmek isteniyor. Adeta bir af düzenlemesi getiriliyor geçmişe yönelik olarak. Geleceğe yönelik olarak da bir anayasal himaye gerçekleştirilmek isteniyor. Yapılan bu düzenleme aslında daha evvel başbakanlığın genelgesiyle yapılan darbenin bu kez TBMM eliyle yapılan bir örneği uygulaması niteliğinde." dedi. CHP milletvekili, bu düzenlemenin anayasayı tebdil ve ilga boyutlarına ulaşmış olmasından dolayı "Bu doğrudan anayasayı tebdil ilga boyutlarına ulaşmış olması nedeniyle vatana ihanet boyutlarına ulaşan bir sorumluluğundan söz ediyorum Sayın Cumhurbaşkanının." diye konuştu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı bütçesine örtülü ödenek konulmasıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Kart, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olduğu 2003'te Maksut Serim'i örtülü ödeneğin başına getirdiğini, Serim'in Davutoğlu döneminde de bu görevini sürdürdüğünü ifade etti.
MAKSUT SERİM SORUMUZ YANITLANMADI
Kendisinin daha önce Serim'in görevine ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında soru önergesi verdiğini belirten Kart, "Örtülü ödenek görevlendirmesinin kişiye özel, güvene dayalı, başbakan ile görevli kişi arasındaki güven ilişkisine dayalı olması gerektiğini ve hiçbir şaibeyi barındırmaması gerektiğini ifade ederek, Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsından sadır olan bu görevlendirmenin Davutoğlu tarafından neden ve hangi gerekçeyle sürdürüldüğünü ısrarla sorduk. 9 Aralık'ta sormuşuz. Ancak bu önergemize Başbakan Davutoğlu tarafından cevap verilmedi, verilemedi" dedi. Aynı konuda 19 Şubat'ta verdikleri ikinci bir soru önergesinin ise TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından engellendiğini belirten Kart, Çiçek'in görev ve yetkisini kötüye kullandığını kaydetti.
ERDOĞAN ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ 15 AĞUSTOS 2014'TEN BERİ KULLANIYOR
Kart, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık örtülü ödeneği, 15 Ağustos 2014 tarihinden bu yana seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kullanılmaktadır, kullanılmaya devam etmektedir. Bu arada bu gelişme yaşanırken Cumhurbaşkanı makamında 714 olan çalışan sayısını 941'e çıkarılması noktasında bütçede talep ortaya çıktı. O talep Genel Kurul'da kabul edildi. Ancak çalışan sayısının 2 bin 700 olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine tarafımızdan Bilgi Edinme Yasası çevresinde bu ödene ve harcamaların yasal dayanağı soruldu. Aynı başvuru başbakanlık makamına da yapıldı." diye ekledi.
Cumhurbaşkanlığı konusunda tek yasal düzenleme olduğunu ve bunun da Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu olduğunu belirten Kart, "O kanunun 8. maddesine göre de Cumhurbaşkanlığı harcamalarının tasarruflarının anayasaya uygunluğu konusunda Bakanlar Kurulunun sorumluluğu var. Aslında bu düzenleme bile, diğer anayasal düzenlemeler bir tarafa, Türkiye'de parlamenter sistemin varlığını gösteren en önemli düzenlemedir belkide. Bu düzenlemeye dayalı olarak bu harcamaları sorduk." şeklinde konuştu.
YASA HEM BİR AF HEM YASALI KILIF NİTELİĞİNDE
Kart, sabah saatlerinde geçen yasaya ilişkin ise "Sabah saatlerinde bu kez mali kontrol kanununda bir değişiklik yapılarak, daha doğrusu bir darbe yapılarak şu yapılmak isteniyor. O geçmişe yönelik olarak Cumhurbaşkanı tarafından yapılan harcamalara yasal himaye getirilmek isteniyor. Adeta bir af düzenlemesi getiriliyor geçmişe yönelik olarak. Geleceğe yönelik olarak da bir yasal himaye gerçekleştirilmek isteniyor. Yapılan bu düzenleme aslında daha evvel başbakanlığın genelgesiyle yapılan darbenin bu kez TBMM eliyle yapılan bir örneği uygulaması niteliğinde." dedi.
VATANA İHANET BOYUTLARINA ULAŞTI
CHP milletvekili Kart son olarak şöyle konuştu: "Anayasaya göre sorumsuz olması gereken cumhurbaşkanının bu gibi düzenlemeler karşısındaki sorumluluğu. Bu cumhurbaşkanının gerçekleştirdiği eylem görevi kötüye kullanma veya benzeri nitelikte bir eylem niteliğinde değil. Bu doğrudan anayasayı tebdil ilga boyutlarına ulaşmış olması nedeniyle vatana ihanet boyutlarına ulaşan bir sorumluluğundan söz ediyorum Sayın Cumhurbaşkanının. Bu sebeple cumhurbaşkanının bu sorumluluğu yanında bu süreçlerde hükümetin asli sorumluluğu yine varlığını korumaktadır, varlığını sürdürmektedir. Cumhurbaşkanı ve hükümet anayasal darbeyi el birliğiyle iş birliğiyle gerçekleştirmektedir. Anayasal darbe boyutlarına ulaşan suç dosyaları kabarmaktadır. Sabah saatlerinde yeni bir darbe gerçekleştirilmiştir. Bütçe mevzuatına göre yok hükmünde olan ve anayasal darbe boyutlarına ulaşan bu ihlallere karşı CHP olarak anayasal görev ve sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz."
CİHAN