İçişleri Bakanlığı'ndan çok önemli uyarı! Çocuklarınız bu tuzağa düşmesin...
İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2013’te kayıp çocuk sayısı 2.5 kat arttı. Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, kayıp çocukların internet ve sosyal medya ile tuzağa düşürüldüğünü söyledi.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Kaçakçılık İstihbarat Hareket ve Bilgi Toplama Dairesi’nin (KİHBİ) verilerine göre Türkiye’de 15 bin 907 kişinin kayıp olduğu ortaya çıktı. Kayıp şahıslar arasında en fazla dikkati, sayısı her geçen gün artan çocuklar çekti. Bakanlık verilerine göre, 2008 ile 2011 yılında kayıp çocuk sayısı bin 142 iken, 2012’de 2 bin 117’ye, 2013’te 5 bin 573’e ulaştı. Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, kaybolan çocukların genelde evden kaçanlar olduğunu belirterek, “Durumundan haber alınamayan her çocuk kaçırıldı anlamına gelmez. Kaybolanların yüzde 80’ini evden kaçanlar oluşturuyor” dedi. Son yıllarda evden kaçmaların arttığını ifade eden Özbilici, “Kaçan çocuklar ya parçalanmış aileye sahip ya da şiddet görüyor” diye konuştu.
SOSYAL?MEDYAYA?DİKKAT
Sosyal medyayı kullanan çocukların tuzaklara daha fazla düştüğünü söyleyen Özbilici, aileleri internete karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Anne ve babanın çocuklarıyla diyalog halinde olması gerektiğini ifade eden Özbilici, “İnternet ortamında kontrolsüz şekilde arkadaşlıklar ediniliyor. Aile çocuklarının kullandığı sosyal medya sitelerine girerek neler yaptığını kontrol etmeli” dedi.
ARAMADA ZAMAN KAYBEDİLMEMELİ
Kayıp bulma konusunda yetkili birimlere büyük görev düştüğünü söyleyen Özbilici, arama konusunda hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Özbilici, “Çocuk kaybolduğunda olağanüstü bir durum varmış gibi uzmanlar harekete geçmeli. Çünkü kaybolma zamanı uzadıkça bulunmama oranı artıyor” ifadesini kullandı.
DNA HAVUZU ŞART
Ailelerin, çocuklarıyla ilgili DNA örneği alınabilecek bulgulara sahip olmasının hayati önem taşıdığına vurgu yapan Özbilici, kayıp insanlar ile ilgili bir DNA havuzunun oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Özbilici, “Kayıp veya ölü olarak bulunan çocukların DNA’ları yakınını arayanlarla test edilmeli. Bir havuz oluşturulmalı ki evladını arayanlar, en azından ölüsünü bulsunlar. Hiç olmazsa sarılacakları bir mezar olsun diye bu çalışma yapılmalı” diye konuştu.
YABANCI MESAFESİ
Psikiyatrist Rabia Ünsaldı,
çocuklar konusunda ailelerin bilinçli davranması gerektiğini anlattı. Ünsaldı, “Anne ve baba çocuğuna yabancı mesafesini öğretmeli. Tanımadığı biriyle konuşmamasını veya onu yanına çağırdığında gitmemesi gerektiği anlatılmalı. Eğer çocuk, aşina olmadığı biriyle konuştuğu zaman bunu hemen aile ile paylaşmalı” ifadesini
kullandı.