Milletvekili Ahmet Şık, Sezgin Baran Korkmaz ile Veyis Ateş'in telefon konuşmasının kamuoyuna yansımayan 9 dakikanın daha önemli olduğunu belirterek, "En çok anılan malum bakan ve daha birçok isim geri kalan o 9 dakikada dile getiriliyor." dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Sezgin Baran Korkmaz ile Veyis Ateş arasındaki 12 dakikalık telefon görüşmesinin 3 dakikalık kısmının bir çok kişi tarafından bilindiğine işaret ederek, “Geri kalan 9 dakikada neler konuşulduğu daha önemli. Çünkü hem ismi en çok anılan malum bakan ve daha birçok isim geri kalan o 9 dakikada dile getiriliyor.” dedi.
Milletvekili Şık, şahsi Twitter hesabında, Korkmaz ile Ateş arasında yapılan ve kayda alınan telefon konuşmasından bir hayli kişi haberdar olduğunu belirterek, “Konuşmayı dinlediğini söyleyen herkes toplamı 12 dakika olan kaydın aynı 3 dakikasını dinlediğinden bahsediyor. O kısımda Veyis Ateş’in ‘meblağ’ diyerek paradan bahsettiği, S.B.Korkmaz’ında ’10 milyon euro’ diyerek meblağı telaffuz ettiğini artık herkes biliyor.” ifadelerini kullandı.
“12 DAKİKALIK KONUŞMA HERKESE ÇÖKMEYE ÇALIŞAN BİR SİSTEMİ ELE VERİYOR”
Ses kaydının geri kalan 9 dakikasının daha önemli olduğunu vurgulayan Şık, şöyle devam etti: “Çünkü hem ismi en çok anılan malum bakan ve daha birçok isim geri kalan o 9 dakikada dile getiriliyor. 12 dakikalık kayıt sadece Sezgin Baran Korkmaz’a değil hedefe konulan birçok kişiye çökmeye çalışan bir sistemi ve o sistemin sahiplerinin kim olduğunu anlamamıza yardım edecek. Sadece 10 milyon euro değil, milyar dolarlardan bahsetmemiz gerektiği ortaya çıkacak.
Uyuşturucu kaçakçılığından Azeri, Özbek, Arap ve Rus oligarkların kara parasının aklanmasında uluslararası temizlik kavşağının Türkiye olduğu, buna bağlı olarak büyük bir rüşvet çarkının ortasına kurulan siyasal iktidarın ne olduğu daha iyi anlaşılacak.
Dolayısıyla konuyu Özışık kardeşler ve bir dolu benzerlerinden ya da Veyis Ateş’in aracılık ettiği 10 milyon euro’dan daha öteye taşıyarak tartışmak gerekiyor. Tartışmayı belli isimler üzerinden daraltmak değil suçun ve paranın büyüklüğüyle orantılı olarak genişletmek gerekiyor.”