Burada halka hitap eden genel başkan, hayatın en güzel şekilde geçmesi için mücadele ettiklerini söyledi. Gerginlikten bıktıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını söyle sürdürdü: "Kavgadan, sert sözlerden bıktık. Yeni ve güzel bir başlangıç yapacağız. Huzurlu bir Türkiye’yi, barış içinde yaşanacak bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. Buna yürekten iniyorum."

Manisa’da çiftçilerin don felaketi yaşadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Edirne’den onlara muhabbetini gönderdiğini ifade etti. "Unutmayın, sandığa gidin" diyen CHP Genel Başkanı, "8 Haziran’da Manisa’daki derdi kesinlikle bitireceğiz. Orada çiftçilerin bir numaralı dostu olacağım, onları don felaketinden, uğradıkları zararlardan kesinlikle kurtaracağım. Çünkü ben halk için, işçi, köylü, çiftçi için çalıyorum. Yüreğiniz, gönlünüz rahat olsun. İstediğim tek bir şey var. dertli olan bütün dostlarıma, kardeşlerime sesleniyorum. İstediğim tek şey var. 7’sinde sandığa gideceğiz. 8’inde yeni bir başlangıç yapacağız. Yeni bir sayfa açacağız. Huzurlu bir Türkiye’nin sayfasını açacağız." dedi.

Sel felaketi yaşayan Edirne halkına da seslenen Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'nu mayosunu giyip Ergene'de yüzmeye davet etti: "Arada bir olur bu. Ama Meriç yatağının temizlenmesi lazım. Bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için. Ama bu konuda hiçbir önemli adım atılmadı. Edirne Belediye başkanımız, dişiyle, tırnağıyla uğraştı. Yalnız bırakıldı. Ama o sizin belediye başkanınız. O sizin için çalışıyor. Sizin için mücadele ediyor. 8 Haziran’da göreceksiniz. Edirne’de Meriç Nehri yatağının nasıl temizlendiğini göreceksiniz. Ama bir şey daha söylüyorum. Bunlar bir söz verdiler. Dediler ki, 2014 yılında Ergene’de balık tutacaksınız. 2015’te ise Ergene’de yüzeceksiniz dediler. Buraya geldiklerinde sorun. Sizin sözününüz nasıl bir söz? Balık tutmayı zaten unuttuk. Eğer arzu ediyorsa Davutoğlu, Edirne’yi, Ergene’yi nasıl görmek istiyorsa, e gitsin mayosunu giysin. Girsin bakalım. Ergene'de nasıl yüzüyor. Ama bizim sözümüz söz. Çünkü bizim için söz namustur. Söz verdik mi arkasında kapı gibi dururuz."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 13 yıl önce AK Parti iktidarının yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele edeceklerini söylediğini kaydederek, 2015 yılı Türkiye’si hakkında bilgiler verdi. 6 milyon 200 bin işsizin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Onların çocuklarının hiçbirisi işsiz değil. İşsiz kahvede oturan Mehmet efendinin çocuğu, sizin çocuklarınız. Demek ki 6 milyon 200 bin işsiz. 17 milyon yoksul. Aylık geliri 200 TL’nin altında olan 17 milyon yoksul. Maaşı bin liranın altında olan 8 milyon emekli. Prim borcunu ödemediği için hastane kapısından geri gönderilen esnaf. Sadece ona bakmıyor. Diyor ki, çocuklarına, anne ve babana da bakmıyorum. Sosyal güvenlikten mahrum edilmiş yüzbinlerce işçi. Merdiven altı atölyelerde çalışıyorlar. Açlık sınırına dayanmış bir milyon vatandaşımız. Korkmuş, sinmiş, derdini anlatmaktan korkan iş dünyası. Özgürlüğü olmayan bir medya. Sadece bunları mı? Hayır son üç yıldır orta gelir tuzağına yakalanmış bir Türkiye."

'Bakara-Makara' diyerek manevi değerleri sömüren, aşındıran bir zihniyet manzarasının 2015 Türkiye’sine yakışmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Benim size sözüm var. Türkiye’ye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Almanya’da, Fransa’da Japonya’da ne varsa orada, o insanlar kendi halklarına hangi demokratik kuralları getirmişlerse aynı kuralları Türkiye’ye getireceğiz. Sözüm sözdür, demokrasi sözü." diye konuştu.

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Kılıçdardoğlu, hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmeyeceğini taahhüt etti. Hiç kimsenin kimliğinin, inancını sorgulamayacaklarını vurgulayan Kılıçdardoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Düşüncem şu olacak: İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve bizim başımızın üstünde yeri vardır. Birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz."

Üreten bir Türkiye için çalışacaklarını açıklayan Kılıçdardoğlu, son 10 yıl içerisinde iki Trakya büyüklüğünde alanın ekilmediğini kaydetti.

"Çiftçi ekmiyor, ekemiyor. Geçinemiyor. Ektiği zaman zarar ediyor." diyen Kılıçdaroğlu, "Ben söylüyorum. Sözüm söz. Edirne’de de sözüm söz. Trakya’nın tamamında, Bolu’da da, Diyarbakır’da da, Rize’de Hakkari’de de sözüm söz. Çiftçi için mazotu 1,5 lira yapacağım." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Efendim diyorlar ki 'biz mazotu yurt dışından getiriyoruz. Getirdiğimiz için dolar yükseliyor 1,5 lira değil ancak 4 liraya veriyoruz.' Bunlara kesinlikle inanmayın. Rafineriden mazotun çıkış fiyatı 1 lira 21 kuruş. Ben çiftçiye kaçtan vereceğim 1,5 liradan. Herkes kar ediyor. Peki diyorlar ki 'kaynağını nereden bulacaksın bunu verirken.' Kimse zarar etmiyor. İki, sen yakutta vergiyi sıfırlıyorsun, incide sıfırlıyorsun, yatta sıfırlıyorsun, elmasta sıfırlıyorsun... e kardeşim ben de köylünün mazotunda vergiyi sıfırlıyorum. Ne farkı var. İyi düşünelim ne farkı var?"

"Ben köylüyü düşünüyorum sen başkalarını düşünüyorsun. Ben çiftçiyi düşünüyorum sen başkalarını düşünüyorsun." diyen Kemal Kılıçdardoğlu, "Emin olun değerli Edirneliler, maliye nedir, vergi nedir, bütçe nedir, para nasıl toplanır, para nasıl harcanır eğer bunu Türkiye'de 10 kişi biliyorsa o 10 kişiden birisi de benim. Bu konuda mütevazi değilim. Bu konuda iddialıyım, gidip istediklerine sorsunlar. Eski maliye, çalışma bakanlarına sorsunlar, 'bu işleri Türkiye'de en iyi kim bilir' diye. En iyi biz biliriz, mütevazi değilim bu konuda. En iyi ben bilirim ve ben köylüye mazotu 1,5 liradan şakır şakır anasını ak sütü gibi veririm, hiç kimse endişe etmesin." diye konuştu.

Konya’dan küçük bir devlet olan Hollanda’nın yıllık 150 milyar dolar tarım ürünü ihracatı gerçekleştirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ise ihracatının 12 milyar dolar olduğunu ifade etti.

"Niçin, bizim neyimiz eksik?" diye soran Kılıçdardoğlu, şöyle devam etti: "Güneş mi? Biz de daha fazla. Su mu, insan mı, toprak mı? Biz de daha fazla. Eksik olan ne? Eksik olan namuslu, temiz olan siyaset. Eksik olan halkı düşünmeyen siyaset. Eksis olan bu. Biz ne diyoruz. Ahlaklı siyaset diyoruz. Onun için ne sözü verdim. İlk dört ayda, ilk 100 günde çıkaracağımız kanunun adı, temiz ahlak yasası olacak. Siyaseti kirlilikten arındıracağız. Kirli insanlar siyasete girmeyecekler. Türkiye’yi kirlilikten arındıracağız."

Türkiye’de 17 milyon yoksulun bulunduğuna işaret eden Kılıçdardoğlu, 4 yıl içerisinde yoksulluğu Türkiye Cumhuriyeti tarihine gömeceklerini vurguladı.

4 yıl içerisinde yoksul hiçbir aile, geliri olmayan hiçbir aile kalmayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Herkesin asgari 720 lira geliri olacak. Aile sigortasını getireceğiz. Almanya’daki, Fransa’daki, Japonya’daki gibi, diğer ülkelerde hangi kurallar varsa aynı kuralları kendi ülkemize getireceğiz. Ve sözüm söz, hiçbir çocuk 2015 Türkiye’sinde 21 yüzyılın Türkiye’sinde yatağa aç girmeyecek. Her evde huzur, her evde bereket olacak."

Vatandaşın 10 yıl içerisinde bankalara 128 milyar dolar faiz ödediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeden bankadan kredi kullanan yoksul insanları 128 milyar dolar faiz ödediler. Dedim ki, bu faizlerin en az yüzde 80’ini sileceğiz. Silemezsin diyemiyorlar. Bakın dikkat edin. Nereden kaynağını bulacaksın diyorlar? 128 milyar dolar öderken kaynak sormuyordun. Şimdi vatandaşın faizini siliyorsun, kaynak soruyorsun. Bunun kaynağı yok. Bunun kaynağı bankalar. Böylece 5 milyon vatandaşımızı rahat ettireceğim. Faizin yüzde 80’ni sileceğiz ve ana parayı da 5 yıllık süre içerisinde götürüp zamanında yatıracağım."

Bütün Organize Sanayi Bölgelerinde yatılı meslek liselerinin olacağını aktaran CHP lideri, çocuklar devlete yük olmadan OSB’ler tarafından finanse edileceğini açıkladı.

Yatılı kalacakları için çocukların ailelere de yük olmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Mesleğini orada öğrenecek. 2 sınıfı bitirdikten sonra 3 ve 4 sınıflarda gidecek sanayide stajını yapacak. Mezun olunca da işi hazır olacak. İş garantili eğitim. Hiç yapılmayan, düşünülmeyen, akla gelmeyen ama akıllı ve mantıklı projeleri biz ürettik. Seçim bildirgemizi hazırladık. Kamuoyuyla paylaştık. Ezberlerini bozduk. Kimyaları bozuldu. Daha da bozacağız göreceksiniz. Daha da bozacağız. Bu ülkeye huzuru getireceğiz." dedi.

Türkiye’de 6 milyon 200 bin işsiz olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, o malum zihniyetin Avrupa’ya gidip "Avrupa’da işsizler var, gelsinler. Türkiye’de onlara iş verelim." dediğini hatırlattı.

Hükümetin yabancıların istihdamı hakkında kanun tasarısı hazırladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sen Türklere, bizim vatandaşlara iş buldun mu? Şimdi kalkmışsın yabancıya iş buluyorsun. Bunu işsiz hiçbir kardeşim unutmasın. Niye öyle oluyor. Sen kendi vatandaşına iş buldun da yabancı mı kaldı? Önce kendi insanına iş bul. Kendi insanın çalışsın. Kendi insanın üretsin, evinde huzur olsun. Önce niye bunu yapmıyorsun?" şeklinde hükümeti eleştirdi.

 

Hazırladıkları projelerin herkesin kazandığı, refahın tabana yayıldığı projeler olduğunu açıklayan Kılıçdaroğlu, "Emekliye 2 maaş ikramiye vereceğiz dedik. Ramazan ve Kurban Bayramı’nda. Vay efendim parayı nereden bulacaksın diye bar bar bağırıyorlar haftalardır. Televizyonlarda bunların adamları var. Onlar da çıkıyorlar vay parayı CHP nereden bulacak. Söylüyorum. Kaçak saraya para bulurken emekliye gelince mi parayı nereden bulacaksın diye soruyorsun. Ayakkabı kutularının içine dolarları yerleştirirken kaynak nerede? Bu para nereden geldi diye sormuyorsun. Emekliye iki maaş ikramiye verince mi aklına geliyor?" ifadesini kullandı.

Oraya silah gönderenleri unutmadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Hangi gerekçelerle Suriyeliler bizde?" diye sordu. "Oraya silah gönderirken kaynak var da emekliye gelince mi kaynak soruyorsun?" diyen Kılıçdardoğlu, şunlaır ekledi: "Dış politikamızı değiştireceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ve bütün dünyanın kabul ettiği yurtta barış, dünyada barış. Bunu yapacağız. Ortadoğu'ya da barışı getireceğiz. 2 milyon Suriyeli'yi kendi ülkelerine göndereceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Barışı da, huzuru da biz getireceğiz Ortadoğu’ya. Bizim ülkemizde huzur, barış olsun. Bu nedenle 7 Haziran çok önemli bir gündür. Eğer bu ülkede huzur, barış, kardeşlik, birlikte yaşamak istiyorsak refahı tabana yayacağız. Ve sosyal devleti güçlendireceğiz. Onun için de toplumun ezilen kesimlerine kaynak aktaracağız."

CİHAN