Kılıçdaroğlu: Paralel yapıdan söz ediyor, yahu paralel yapı doğuda zaten var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu hükümetin ülkenin başına çok daha büyük felaketler açacağını söyledi. CHP lideri, "Doğuda PKK'nın askere alma dairesi var, mahkemesi var mı var. Paralel yapıdan söz ediyor, yahu paralel yapı zaten var. Ben bildiğim halde özellikle dillendirmiyordum. Çıktı başbakan ifade etti. E, sen başbakan değil misin? İkinci mahkeme olur mu? İkinci duruşma olur mu? Hakimini, valini niye gönderdin o zaman? Niye öyle bir tabloya izin verdin diye bizim sorma hakkımız yok mu?" dedi.

Ağrı Diyadin'deki olaylara ilişkin ise Kılıçdaroğlu, sorunun çıkması için hükümet tarafından her şey yapıldığını belirtti. "Bir anlamda açıkça söylemek gerekirse askerler ölüme gönderildi." diyen Kılıçdaroğlu, "Bu doğru değildi, PKK silahla iniyorsa git yakala. Devlet değil misin? Pek çok karanlık noktayı içinde barındıran bir olay." ifadelerini kullandı.

NTV canlı yayınında soruları cevaplayan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'den HDP'ye oy kayabileceğine inanmadığını ifade etti. Bu seçimlerde yeni seçmen kitlesi kazanacaklarını savunan Kılıçdaroğlu, "Şu iddiayla biz yola çıktık, bugün içinde bulunulan koşullardan Türkiye'yi çekip çıkaracak tek partinin biz olduğuna inanıyoruz. Dürüstlüğüyle, her kuruşun hesabını verişiyle biz bunu taahhüt ediyoruz. Açık ve net söylüyorum. Biz yeni seçmen kitlesi kazanacağımıza inanıyoruz. Demokrasimizde gölge var. Gölgeyi yapan kişi 12 Eylül askeri darbesidir, yani yüzde 10 seçim barajıdır. Yüzde 3'mü 5'mi neyse, benim şahsi kanaatim yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı da Meclis'e gelmeli. Düşünce ifade özgürlüğü diyoruz, parti genel başkanlarının Meclis'e gelmelerinin önüne duvar örüyoruz. Bu ülkede kadına seçme ve seçilme hakkını İsviçre'den önce Türkiye verdi. Demek ki biz demokrasiyi getirebiliriz. Eğer hülle yoluyla partiler Parlamento'ya geliyorlarsa onun ayıbı o yasa ve onu savunan siyasal anlayıştır." diye konuştu.

"HDP'NİN PARLAMENTO'DA OLMASI DOĞRU"

HDP'nin Parlamento'da olmasının doğru olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, HDP'nin de Saadet'in de, Vatan Partisi'nin de şu veya bu şekilde Meclis'te temsil edilmesi gerektiğini kaydetti. "Siz temsiliyeti daraltırsanız insanları sokağa çıkarırsınız." diyen Kılıçdaroğlu, "Oysa Parlamento'da tartışabiliriz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıysa, neden Parlamento dışına itiyorsunuz? Seçim barajını niye kaldırmıyorsunuz? Diyorsunuz ki darbeye karşıyız, ama darbe hukukunu neden savunuyorsun? Sayın Başbakan istikrar için diyor. 6 milyon 200 bin işsiz, nerede istikrar?" şeklinde konuştu.

6-7 ekim olaylarıyla ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Biz muhalefetteki hiçbir partiyle özel bir tartışma alanı yaratmak istemiyoruz. Muhalefet kendi arasında kavga ederse o da demokrasiye zarar verir. Ama şunun altını özenle çizeyim. Kesinlikle şiddet olaylarını, terörü reddediyoruz. Arkasında kim olursa olsun. şiddetten, terörden bu ülke büyük acılar çekti. Bir siyasal parti teröre destek veriyorsa buna biz doğru bakmayız, doğru bulmayız. Yanlıştır böyle bir şey. Eğer terör olacak ve bunun arkasında birileri duracaksa onun demokrasiden söz etmeye hakkı yoktur." karşılığını verdi.

Kürt sorununun çözümüne yönelik bir soruya da Kılıçdaroğlu, "Kürt sorunu Türkiye'nin en temel sorunlarından birisidir. Bu sorunu da biz çözeriz. Bu sorunu çözmek için samimi ve dürüst olacaksınız, o yok. İki, gizli kişisel bir ajandanız olmayacak, ajandaları var. Millete hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört, TBMM ve millete bilgi vereceksiniz. Neden biz çözeriz? Gayet açık ve net, uzlaşma komisyonu kurulması lazım. Eşit sayıda. Onun paralelinde akil adamlar heyeti olmalı. Bunu kabul etmiyorlar. Biz bununla ilgili kanun teklifi de verdik. Ama gelin görün ki AKP'lilerin oylarıyla reddedildi. Hele hele karşılıklı güvensizlik üzerine bir sorun çözüm bulamaz. Biz samimi olduğumuzu kanıtlamak için söylediğimiz her şeyi kanun teklifi olarak verdik. Hani derler ya CHP söyler ama ertesi gün vazgeçer. Biz ne kadar samimi olduğumuzu kanıtlamak için götürüp verdik. Faili meçhuller konusunda da zaman aşımı kaldırılsın diye de kanun teklifi verdik. Söylediğimiz her şeyi kanun teklifi olarak verdik." şeklinde konuştu.

"ŞU AŞAMADA BİR GENEL AF DÜŞÜNCESİ SON DERECE YANLIŞTIR"

"Planlarınızda İmralı olacak mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "AB'nin yeni fasıl açmasını beklemeden biz birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Kapalı kapılar ardında görüşmenin hiçbir anlamı yok. PKK o zaman marjinalleşmiş olur. Teröre devam ederse bütün dünya karşısında durur. Niye demokrasiyi getirmiyoruz? Düşünce özgünlüğünü niye getirmiyoruz? Oysa bu ülkenin özgüveninin yüksek olması lazım. Türkiye dünkü devlet değil, bir aşiret devleti değil. Görüştünüz de ne oldu? Ufak bir anlaşmazlık çıktı herhalde bilmiyorum, 6-7-8 Ekim olayları çıktı. İnsanlar hayatını kaybetti. Sorumlusu kim bunların? O insanların ölmesinden kim sorumlu? CHP mi sorumlu? İktidarda kim var? Adalet ve Kalkınma Partisi niye sorumluluğu almadı üstüne? Hemen koşa koşa niye gittiler, talimat verin olaylar engellensin diye. Ben şunu söyledim. Bu hükümet, ülkenin başına çok daha büyük felaketler açacak. Doğuda PKK'nın askere alma dairesi var, mahkemesi var mı var. Paralel yapıdan söz ediyor, yahu paralel yapı zaten var. Ben bildiğim halde özellikle dillendirmiyordum. Çıktı Başbakan ifade etti. E sen Başbakan değil misin? İkinci mahkeme olur mu? İkinci duruşma olur mu? Hakimini, valini niye gönderdin o zaman? Niye öyle bir tabloya izin verdin diye bizim sorma hakkımız yok mu?" ifadelerini kullandı.

'Türk milleti' tanımıyla ilgili bir soruya Kılıçdaroğlu, "Türk milleti kavramını savunuyoruz. Niye kaldırıyoruz? Hangi gerekçeyle kaldırıyoruz? Yurtdışına çıktığımızda ne diyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bugün bazı gazeteler CHP gelince imam hatip okullarını kapatacak diye, nerede yazıyor bu? Etnik ve inanç siyaseti yapmıyoruz. Vatandaşlık tanımımızı iktidar da kabul etti." dedi.

Genel afla ilgili bir soruya Kılıçdaroğlu, "Şu aşamada bir genel af düşüncesi son derece yanlıştır." diye konuştu. Yerel yönetimler özerklik şartına evet dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bunun Türkiye'deki bütün belediyeler için geçerli olduğunu kaydederek "Yoksa bölgeye özerklik verelim, bunun yakından uzaktan alakası yoktur, bölgesel özerkliğe de karşıyız. Biz Türkiye'nin üniter yapısından yanayız." ifadelerini kullandı.

"PEK ÇOK KARANLIK NOKTAYI İÇİNDE BARINDIRAN BİR OLAY"

Ağrı Diyadin'deki olaylara ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, "Ağrı Diyadin'de şöyle söyleyebilirim. Sorun çıkmayabilirdi. Ama sorunun çıkması için hükümet tarafından her şey yapıldı. Bir anlamda açıkça söylemek gerekirse askerler ölüme gönderildi. Bu doğru değildi. PKK silahla iniyorsa git yakala. Devlet değil misin? Şehre silahla geldikleri, halka baskı yaptıkları şeklinde. Varsa öyle bir şey müdahale edersiniz. Siz silahlı şehrin içine gireceksiniz devlet müdahale etmeyecek, bu da doğru değil. Niye müdahale ettiniz, görmezlikten gelin böyle bir iddiamız yok. Hukuk devletini savunuyoruz biz. Valinin, kaymakamın, emniyet müdürünün vatandaşa bilgi vermesi gerekiyordu. Buyurun Genelkurmay'ın açıklaması, hükümetin açıklaması, hangisi doğru? Efkan Ala'nın o olayda ne işi var? İçişleri bakanı değil, neden talimat veriyorsunuz? Kimsiniz siz? Pek çok karanlık noktayı içinde barındıran bir olay." şeklinde konuştu. CİHAN
20 Nisan 2015 14:46
DİĞER HABERLER