CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adliyedeki rehine operasyonu sırasında ölmesi dolayısıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na taziye ziyaretinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın ve partisinin İstanbul İl Yöneticisi Şerdil Dara Odabaşı ile birlikte saat 17.50 sıralarında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Başsavcı Hadi Salihoğlu'nun odasına çıkan Kılıçdaroğlu, başsağlığı dileklerini iletti. Başsavcı Hadi Salihoğlu, yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu'nu kapıya kadar uğurladı.
Adliye önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"TÜRKİYE'NİN BAŞI SAĞOLSUN"
“Sayın Başsavcı ve arkadaşlarını ziyaret ettik. Başsağlığı dileklerimizi ilettik. Bütün adalet camiasının başı sağolsun. Çok üzücü bir olay. İnşallah bir daha tekerrür etmez. Olayın ayrıntılarını öğrenmeye çalıştık Kendilerine şunu söyledik: Bunu soruşturacak olanlar yine sizlersiniz. İnşallah kısa süre içerisinde bütün ayrıntılar ortaya çıkar. Bizler de bir daha terörün olmaması, terörün yaşanmaması için hep beraber çaba harcarız. Gerçekten de Türkiye terörden çok çekti arkadaşlarım. Çok çekti. Büyük acılar yaşadık. Bir savcı arkadaşımız bir olayı soruşturuyor. Ve siz içeri girip bunu esir alıyorsunuz. Silah zoruyla bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Ve bunu şehit ediyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir olay değildir. Bir hukukçuya, adaleti arayan, adaleti sağlayan, gerçekleştirmek isteyen bir kişiye karşı böyle bir terör olayının yapılması, gerçekleştirilmesi, hepimizin vicdanında derin yaralar açmıştır. Biraz sonra evine uğrayacağız. Ben eşini ve sayın Başsavcı'yı dün gece aramıştım. Bugün de uğrayıp başsağlığı dileklerimizi ileteceğiz. Türkiye'nin başı sağolsun."
"KALKMIŞSINIZ, DAHA CENAZE KALKMADAN CAMİ AVLUSUNDA SİYASET YAPIYORSUNUZ"
Kılıçdaroğlu, bir basın mensubunun, “Sayın Başbakan az önce açıklama yaptı. Sizin dün paylaştırdığınız tweetle ilgili, paylaşımlarınızla ilgili, o da dünkü yaşanan olay gibi unutulmayacak mesajlar dedi. Bu konuya ilişkin neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Sayın Başbakan neyi unutur neyi unutmaz, ben onu bilmiyorum. Benim bildiğim bir şey var; daha cenaze defnedilmeden siyaset yapmak kadar ahlaksızlık olmaz. Kimse kusura bakmasın. Cenaze daha defnedilmemiş, siyaset yapmanın yeri midir? Ateş düşmüş bir yere, adalet camiasına ateş düşmüş. İnsanlar üzülüyorlar. Teröre hepimiz lanet okuyoruz. Kalkmışsınız, daha cenaze kalkmadan cami avlusunda siyaset yapıyorsunuz. Bu doğru değil. Türkiye bunları aşmak zorundadır. Hepimizin yüreği yanıyor. Bir evladımız şehit edildi. Hepimiz üzülüyoruz. Biz bunları bırakmışız bir tarafa. Daha doğrusu sayın Davutoğlu bütün bunları bir tarafa bırakmış, muhalefeti suçlayacak. Bu kadar siyaset ucuz olmamalı. Siyaset farklı bir şeydir. Siyaset sorumluluk taşımak demektir. Bizim milletimize karşı, ülkemize karşı, insanımıza karşı sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk bilincinin içinde bizim hareket etmemiz lazım. Terör eğer bir insanlık suçu ise, ki öyledir, hepimizin bu konuda ortak tavır takınması lazım. Beni suçlamakla eline ne geçecek? Yazık günahtır. Türkiye'nin ayrışmaya değil, beraber olmaya, birlik olmaya, teröre karşı ortak mücadele etmeye ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermek zorundayız. O nedenle sayın Davutoğlu söylemiş, canı sağolsun. Allah ıslah etsin, ne söyleyeyim?"