Abdullah İzgi, 32 yaşında. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde yaşıyor. Muhammed ve Ali'nin babası. Çocuklarının nafakasını sağlamak için gece gündüz çalışmış. Serbest mesleği vardı İzgi'nin. Bazen hamallık bazen de traktör şoförlüğü yapıyordu. Şimdi hiçbirini yapamıyor. Çünkü iki kolu artık yok.
Bir iş arkadaşının kamyonuyla refakatçı olarak gittiği Dicle ilçesinin Yokuşlu Köyü yakınlarında araçla birlikte şarampole yuvarlanıyorlar. Kamyon şarampole yuvarlanacağını fark eden İzgi, kapıyı açıp atlıyor. İzgi, aracın altında kalıyor ve iki kolunu kaybediyor. Kolları olmayan İzgi, günlük yaşantısını güçlükle sürdürüyor. Yemek yiyemiyor, elbiselerini giyemiyor, dişlerini fırçalayamıyor. En büyük destekçisi eşi Rabia İzgi. Eşi evde Abdullah'ın gölgesinden ayrılmıyor. Çocuklara da hem analık, hem de babalık yapıyor. Kocasının kahvaltısını hazırlıyor, yemek yediriyor. Su içiriyor. Dişlerini fırçalıyor. Abdullah İzgi kol nakli ameliyatı olmak istiyor. Ama maddi imkânı buna elvermiyor.
'ESKİ GÜNLERİME DÖNMEK İSTİYORUM, KOL NAKLİ İSTİYORUM'
Tek hayalinin eski günlerine dönmek olduğunu söyleyen İzgi, "Kol nakli istiyorum. Ama maddi imkanlarımız olmadığı için yapamıyoruz. Bizden 800 bin lira istediler. Bunu veremiyoruz. Yardım bekliyorum." diyor.
İki kolunu kaybetmesinin ardından büyük bir şok yaşadığını anlatan İzgi, daha sonra ayağının kesilme ihtimalinin olduğunu, bunu kabul etmediğini belirtti. İzgi, "2014 yılında geçirdiğim trafik kazası sonucu her iki kolumu kaybettim. Hastaneye kaldırıldım. Kendime geldiğimde iki kolumu kaybetmiştim. Büyük bir şok yaşadım. 7-8 gün yoğun bakımındaydım. Ayağımın kesilme ihtimalinin olduğunu söylediler. Ben ve kardeşlerim bunu kabul etmedik. 4 ameliyat geçirdim ayağımdan." ifadelerini kullandı.
'HİÇBİR İHTİYACIMI KARŞILAYAMIYORUM'
Çok büyük zahmetler çektiğini dile getiren İzgi, hastanede 2 ay tedavi gördüğünü, 1 yıl yatakta kaldığını kaydetti. İzgi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ailem benimle çok ilgilendi. Hastanede 2 ay tedavi gördüm. Sonra taburcu oldum, eve geldim. Eve geldiğimde büyük bir şok yaşadım. Eski hayatımı, evin içinde dolaştığım günleri ve şu anki halimi düşündüğümde psikolojik bunalımlara girdim. 1 sene boyunca yatakta kaldım. Ayağa kalktığımda kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyordum. Bütün ihtiyaçlarım eşim, babam ve kardeşlerim tarafından sağlanıyor. Lavaboya gidemiyorum, çay içemiyorum, su içemiyorum. Bütün bunlar beni çok rahatsız ediyor. Hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. Eşim sabah kalktığımda yüzümü yıkıyor, dişlerimi fırçalıyor. Elbiselerimi giydiriyor, ayakkabılarımı giydiriyor. Çarşıya gidiyorum. Kahvede oturuyorum. Çay içiyorum. Çayı arkadaşlarım içiriyor. Çocuklarım daha küçüktür. Biri okula gidiyor. Okula ben götürüyorum. Çok zor oluyor. Bir şey istiyorlar, ben alamıyorum. Çarşıdan eve elim boş geldiğim için üzülüyorum. Bir yerim kaşındığında arkadaşlarım kaşıyor. Evde olsam eşim ve kardeşlerim kaşıyor. Yardım bekliyorum."
DİCLE HALKI VE ESNAFI SEFERBER OLDU
Abdullah İzgi'nin ihtiyaçlarını, evde eşi ve kardeşleri sağlarken, dışarı çıktığında, alış-veriş yaptığında Dicle halkı ve esnafı yardım ediyor. İzgi için Dicle halkı seferber oluyor. İzgi, çarşıya geldiğinde esnaflar, sandalye veriyor. Ceketini çıkartıyor, su içiriyor. O esnaflardan biri de Bülent Alanko. 20 yıldır Dicle'de esnaf. İzgi alış- veriş yapmaya geldiğinde yardımcı oluyor. Abdullah'ın 2 yıl önce kollarını kaybettiği anlatan Alanko, "Abdullah bizim arkadaşımız. İki yıl önce kollarını kaybetti. Çarşıya geldiğinde sandalye veriyoruz. Evde eşi yardım ediyor. Çarşıya gelinde biz ediyoruz. Ceketini çıkarıyoruz. Su içiriyoruz. Canı ne isterse onu veriyoruz. Yardımcı oluyoruz. Eve bir şey götüremiyor. Tek başına geliyor çarşıya. Onu seviyoruz." şeklinde konuştu.
Ramazan Koç ise ilçede berber. İzgi'yi her zaman o tıraş ediyor. Koç, "Abdullah talihsiz bir kaza sonucu iki kolunu kaybetti. Bizim yanımıza geliyor. Sohbet ediyoruz. Tıraşını yapıyoruz. Kendisine yardımcı oluyoruz. Herkesin Abdulah'a yardımcı olmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Cihan CİHAN