Ankara Emniyeti’nin, suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın yurtdışına çıkmaya çalışmasına ilişkin çok kritik bir değerlendirme yaptığı ortaya çıktı.
Esenboğa Havalimanı’ndan yurtdışına çıkmaya çalışırken yakalanan Kaplan ile birlikte gözaltına alınarak tutuklanan U.P isimli eski askerin ifade tutanağında Emniyet, Kaplan için “Günümüzde gerek adliye gerek emniyet içerisindeki konjonktür değişimlerinden sonra Bora Kaplan isimli şüphelinin bu kurumlardaki bağlantılarının kaybolduğu ve dolayısıyla etkinliğinin azaldığı düşüncesine kapılması sebebiyle kurmuş olduğu suç örgütünün geçmiş dönemlerde karışmış olduğu suça konu eylemlerinin açığa çıkacağı düşüncesine kapıldığı değerlendirilmiştir. Şüpheli hakkında daha öncesinde yürütülen soruşturma dosyasının adli bağlantılarını devreye sokması neticesinde hiçbir işlem yapılmaksızın kapatılması bu hususların kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre kullanılan bu ifadeler, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu öne sürülen Kaplan’ın işaret edilen adliye ve emniyet bağlantıları konusunda ayrıca işlem yapılıp yapılmayacağı konusunda soru işaretlerine yol açtı.
14 KİŞİ TUTUKLANDI
Ankara’da yeraltı dünyasında Kaplanlar olarak bilinen suç örgütünü yönettiği iddiasıyla Esenboğa Havalimanı girişinde gözaltına alınan Ayhan Bora Kaplan, gece yarısı yapılan mahkeme sorgusunun ardından tutuklandı. Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, Kaplan’ın yanı sıra örgüte üye oldukları iddia edilen 13 kişinin daha tutuklanmasına karar verdi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 3. Sınıf Emniyet Müdürü N.A.Ç. ile eski polis U.K. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
'YÜKLÜ MİKTARDA SERVET EDİNDİ'
Kaplan’ın yanında gözaltına alınan ve sorgusunun ardından tutuklanan eski asker U.P’nin ifade tutanağı ise çok kritik bir değerlendirmeyi ortaya çıkardı. T24’ün ulaştığı tutanakta, U.P’ye Kaplan’ın Köln’e tek yön uçak bileti aldığının tespit edildiği hatırlatıldıktan sonra “Açıklama” adı altında dikkat çekici değerlendirmeler yapıldı. Kaplan’ın yurtdışına çıkacağının tespit edilmesi üzerine savcılık talimatıyla operasyon yapılması kararı alındığı belirtilen tutanakta Kaplan için şu ifadeler kullanıldı:
“Geçmiş dönemlerde kurmuş olduğu suç örgütünün karışmış olduğu suça konu eylemlerden yüklü miktarlarda servet edindiği ve bu sayede adliye ve emniyet içerisinde avukatlık aracılığı ile sıkı bağ kurduğu, bu bağ sayesinde hakkında oluşabilecek adli işlemler hakkında bilgi edindiği ve buna göre anket ettiği anlaşılmıştır.
'ADLİ BAĞLANTILARINI DEVREYE SOKTU, DOSYALARI KAPATILDI'
Şüpheli hakkında daha öncesinde yürütülen soruşturma dosyasının adli bağlantılarını devreye sokması neticesinde hiçbir işlem yapılmaksızın kapatılması bu hususların kanıtıdır. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda Bora Kaplan isimli şüphelinin adli yönden kendisini güvende hissettiği, illegal faaliyetlerini kurmuş olduğu paravan şirketler üzerinden rahatlıkla yürüttüğü, bu faaliyetler neticesinde elde ettiği suç gelirini bu şirketler üzerinden aklayarak kendisine iş adamı imajı vererek kendisini bu şekilde lanse ettiği, dolayısıyla oluşturduğu güç imparatorluğunu daha da güçlendirerek mal varlığını artırmaya, haksız kazanç temin etmeye devam ettiği anlaşılmıştır.
'ZIRHLI ARAÇLARLA DOLAŞIYORDU'
Günümüzde gerek adliye gerek emniyet içerisindeki konjonktür değişimlerinden sonra Bora Kaplan isimli şüphelinin bu kurumlardaki bağlantılarının kaybolduğu ve dolayısıyla etkinliğinin azaldığı düşüncesine kapılması sebebiyle kurmuş olduğu suç örgütünün geçmiş dönemlerde karışmış olduğu suça konu eylemlerinin açığa çıkacağı düşüncesine kapıldığı değerlendirilmiştir. Açılan yeni soruşturmaya istinaden yapılan çalışmalarda can güvenliğinden çok korktuğundan devamlı olarak zırhlı araçlarla dolaştığı, bu araçlardan birinin arazi tipi araç olduğu, kendisini devamlı takip eden bir koruma aracının bulunduğu, yanında devamlı olarak emekli uzman çavuş U.P. isimli şahsı bulundurduğu, gitmek istediği yerlere bu şahıs ile gittiği şeklinde bilgiler edinilmiş, şüphelinin yurt dışına kaçma ihtimalinin bulunduğu yönünde duyumlar edinilmiş ve adli mercilerden alınan gerek talimat ve kararların ardından şahsın yakalanmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmıştır.
'TUTUKLANMA KORKUSU'
(…) Şüpheliden ele geçirilen ve valizin içerisindeki ayakkabının içerisine gizlenmiş vaziyetteki 50 bin euro tutarındaki dövizin günümüz şartlarında nakit olarak taşınmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, şüphelinin yurt dışına kaçma hazırlığı içerisinde olduğu şüphesini kuvvetlendirmiş, yapılan çalışmalarda şüphelinin yakalandığı tarihte Ankara'dan Almanya'ya tek yönlü uçuşunun bulunduğu tespit edilmiş, dolayısıyla şüphelinin ülkeyi terk etmek üzere Almanya'ya gitme planı yaptığı şüphesi kesinleşmiştir. Şüphelinin yüklü miktarda döviz ile yurt dışına çıkmaya çalışmasındaki amacının ise işlemiş olduğu suçların açığa çıkması durumunda tutuklanma korkusundan kaynaklı olabileceği değerlendirilmiştir.”
Diğer yandan Emniyet'in yorumunda herhangi bir isim belirtilmedi. Bununla birlikte operasyonun İçişleri Bakanlığı'na Süleyman Soylu'nun ardından Ali Yerlikaya'nının getirilmesinden sonra gerçekleştirilmesi dikkat çekti. Ayhan Bora Kaplan ve eski bakan Süleyman Soylu arasındaki yakın ilişki 'Emniyet raporunda ismi açıklanmayan kişi Soylu mu' sorusunu akıllara getirdi.