Kurtulmuş: Medya üzerindeki yasakların kaldırılması için hazırız

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 28 Şubat ve 12 Eylül dönemlerinde medya kuruluşlarının derdest edildiğini söyledi. Kurtulmuş, "Bir zamanlar sadece devlet tekili içerisinde, devletin resmi ideolojisi içerisinde, hem de o dar kalıpların arasına çıkılmaksızın ifade edildiği bir medya anlayışı vardı. Onun dışında hiç kimsenin söz söyleyemediği dönemlerde derdest edildiği, içeriye atıldığı, dergilerin, gazetelerin kapatıldığı ve matbaaların mühürlendiği dönemleri Türkiye çok yaşadı." dedi. Kurtulmuş, medya kuruluşları üzerindeki yasakların kaldırılması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti.

Numan Kurtulmuş, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Medya Derneği tarafından hazırlanan Televizyon Haberciliği Çalıştayı'na katıldı. Medyada çok sesliliğin olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Türkiye'de 1960 döneminin, 12 Eylül, 12 Mart dönemi ve 28 Şubat döneminin medyası ile herhalde şimdiki medya arasında var ile yok arasında bir fark var. Bir zamanlar sadece devlet tekili içerisinde, devletin resmi ideolojisi içerisinde, hem de o dar kalıpların arasına çıkılmaksızın ifade edildiği bir medya anlayışı vardı. Onun dışında hiç kimsenin söz söyleyemediği dönemlerde derdest edildiği, içeriye atıldığı, dergilerin, gazetelerin kapatıldığı ve matbaaların mühürlendiği dönemleri Türkiye çok yaşadı. Dolayısıyla Türkiye'de medya ile demokrasi arasında bire bir ilişki vardır. Çok şükür Türkiye demokrasisi geliştiği için medyada da çok seslilik rahat bir şekilde görülmektedir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de, bir takım sermaye kuruluşlarının tekelinde olan medya kuruluşlarının olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Siyaset uzun yıllar boyunca sermaye siyaset medya ilişkilerini konuştu. Öyle ki bu büyük medya tekelleri hem siyaseti baskı altına alıyor hem de siyasetin alanını farkında olmadan daraltıyor. Bu büyük medya kuruluşları ve zengin sermaye kuruluşlarının ortaya çıkardığı iktidar medya ilişkisi içerisinde iktidara gelen maalesef sivil siyasetçiler de zannediyorlardı ki kendileri muktedir. Artık ne devletin tekeli nede sadece birkaç kurumun elinde olan medyadan bahsetmiyorum. Bu gün çeşitliliği olan çok farklı kanaatleri dile getire bilen, hatta çok sert platformlar oluşturup buralarda istedikleri görüşleri ifade edebilen çok sayıda medya kuruluşu var. Bu Türkiye'nin kazanımıdır." şeklinde konuştu.

Medya kuruluşları üzerindeki yasakların kaldırılması için üzerlerine düşecekleri yapmaya hazır olduklarını kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Medya üzerinde olan yasakların kaldırılması için Medya Derneği özellikle bu çalıştayı tertipliyor. Bunların kaldırılması için bizim üzerimize ne sorumluluklar düşüyorsa bunları kaldırmaya hazırız. Kimin medya ile ilgili ne sıkıntısı varsa bunların dile getirilmesi lazım. Dolayısıyla diyalog içerisinde bu sorunların çözüleceğini umut ediyorum. Medyadan beklediğimiz en temel özelliklerden birincisi evet bir basın ahlak yasası var eyvallah bunların içselleştirilmiş bir biçimde insan onuru ekseninde bir yayıncılığın yapılması. Eleştireceğiz, bazı söyleri söyleyeceğiz ama hiçbir zaman insanların onurlarıyla oynamak asla basının özgürlük prensibiyle bağdaşmaz. Asla da basının ahlaklı bir şekilde hareket ettiği anlamına gelmez."
CİHAN
06 Şubat 2016 12:54
DİĞER HABERLER