Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Kurul, “Yüzde 4-5 civarındaki yüzdelik dilime giremeyen çocuklar için sınav travma. Bu öğrencilerin de hakkı korunmalı” dedi.
Liselere Geçiş Sınavı’na hazırlanma yaşı 7-8’e kadar düştü. Ancak yıllar süren bu hazırlanma öğrencilerin çoğu için hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor. Bunun nedeni öğrencilerin hedeflediği nitelikli liselerin sayısının çok az olması.
Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, “Neredeyse tüm öğrenciler sınava giriyor ancak yüzdelik dilimi en fazla yüzde 4 kontenjana göre yüzde 5 olan öğrenciler bu liselere yerleşebilir. Merkezi puanıyla bu yüzdelik dilime giremeyen çocuklar için bu büyük travmadır. Bu anlamda yüzde 7 ile yüzde 99’un bir farkı yoktur artık. Ölçme ve değerlendirme yöntemi büyük bir garabettir” dedi.
AÇIK LİSE TEHLİKESİ
Öğrencilerin tercih yaparken öncelikle kayıt alanındaki okullardan seçim yapmak zorunda olduklarını hatırlatan Prof. Kurul, süreci şöyle anlattı:
“Bu bölümde Anadolu liseleri, mesleki teknik Anadolu liseleri ve imam hatip liseleri vardır. Bu liselere, yani kayıt alanındaki okullara sınavsız gidebilir. Sistem, kayıt alanındaki okullardan tercihini yaptıktan sonra merkezi sınav ile alan okullara tercih yapmaya izin verir. Bu bölümde de sınavla öğrenci alan mesleki teknik Anadolu liselerinin bazı bölümleri ve nitelikli liseler bulunur. Hiç tercih yapmayanlar açık liseye kayıt için yönlendirilir. Açık lise tercihi bakanlık tarafından zorunlu ama ‘Okumak istemiyorsan açık liseye kayıt olursun şeklen liseli olursun ama ister oku ister okuma’ demek gibi bir şeydir. Nitekim kimse devam etmez. Öğrenci oradan okul çağı dışına çıkar kaydı silinir.
DOĞRU LİSE SEÇİMİ NASIL YAPILIR?
Sevinç Eğitim Kurumları psikolojik danışmanlık ve rehberlik koordinatörü Habibe Kortidis, “Lise öğrenimi, bir insanın geleceğini şekillendiren en önemli dönemlerden biridir. Uygun bir lise tercihi, öğrencinin eğitim sonrası hayatına bir adım önde başlamasını sağlayacaktır ve potansiyelini boşa harcanmasının önüne geçecektir” dedi.
Bu yüzden, lise seçmeden önce bütün seçeneklerin değerlendirilmesi ve öğrencinin istek ve yeteneklerine uygun bir tercih yapılması gerektiğine dikkat çeken Kortidis, şu önerilerde bulundu:
“Lise tercihindeki en önemli koşul elbette tercih edilecek okulların özellikleridir. 2018 yılında tercih sisteminde yapılan değişikliklerle beraber, öğrencinin evi ile lise arasındaki uzaklık oldukça önemli hâle gelmiştir. İyi bir okul tercihi yapmak isteyen öğrenciler, okulun yabancı dil türüne, eğitim şekline, eğitim kadrosuna dikkat etmesi gerekir. Üniversiteye yerleştirme başarısını göz önünde bulundurmak da öğrencinin o okulu seçme nedenlerinden biri olabilir.
Liseyi okuyacak olan asıl kişi öğrencinin kendisi olduğu için, bireysel özellikler lise seçiminde büyük önem taşır. Bu yüzden ebeveynler tarafından öğrenciye, kendi istek ve hedefleri doğrultusunda seçim yapma hakkı tanınmalıdır.”
ÖĞRENCİLER SEÇENEKSİZ
İmam hatip liseleri yaygınlaştırıldı bazı okullar dönüştürülerek imam hatip lisesi yapıldı. Bu okullar, asıl gitmek istedikleri okullara uzaklık nedeniyle ulaşamayan öğrencilerin kolaylıkla gidebilecekleri konumlara yerleştirildiler. Seçeneksiz bırakılan öğrenciler buralara kayıt yapmak durumunda bırakılmıştır. Daha çok küçük yerleşim yerlerinde bu durum yaşanmaktadır.”
Bu yaş grubu için duygusal ve gelişimsel yıkıcılığı olan LGS’nin kaldırılmasını öneren sendika başkanı, “Sınav kaygısı, velilerin de baskısıyla ilkokul 2. sınıfa kadar düşmüştür. 2.-3. sınıftan itibaren test çözme yoluyla sınavlara hazırlanmaya başlatılan çocukların fiziksel ve bilişsel gelişimleri tehlike altındadır. Okuldan soğumalara, okul terklerine neden olabilmektedir. Tüm okulların, ‘nitelikli’, ‘niteliksiz’, ‘proje’, ‘düz’ ayrımı yapılmaksızın kalitesi artırılmalı ve belirli bir standart sağlanmalıdır. LGS sonucunda yüzde 4’ün üstüne çıkamamış öğrencilerin eğitim hakkı da korunmalı, bu öğrencilerin eğitim hayatlarının en başında süreçten kopmalarına izin verilmemelidir”dedi.